- 1214 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
İYİ Kİ VARSINIZ KEŞKELERİM
Hatalarımız, yanlışlarımız sonucunda; Pişmanlıklar ve keşkeler hep hayatımızın içinde, olmaması da imkânsız. “Hatasız kul olmaz” diyor Orhan Gencebay. İnsan, yaşanmışlıkları ve hatalarıyla var. Mesele geçmişimizden pişmanlık duymamayı öğrenmek, geçmişimizi bir öğretmen olarak kabul etmek, zira her yanlış deneyim doğru bir ders bırakıyor geride. Yanlış yapma korkusuyla, hayatın değişimine kendimizi kapatmamız olur en büyük yanlışımız.
Yaptığımız her seçim bizim bir kararımızdır, sonucuna da katlanmalıyız. Yanlış ve hatalarımıza öfke duymak yerine, bize tüm öğrettikleri için minnet duymalıyız. Pişmanlık ve keşkeleri sürekli tozlu sandıklardan çıkarıp önümüze koymanın yüreğin kabuğunu soymak, enerjisini almaktan başka bir işe yaramadığını görmeliyiz. Affetmeyi, en çok da kendimizi affetmeyi öğrenmeliyiz. Hayatı kendimize zindan etmeye gerek yok. Her hata doğruya çıkan yollar çizer yaşam haritamıza. Anlam katar. Tecrübe hanemizin gelişimini sağlar. Bizi biz yapan kazandığımız savaşlar değil, kaybettiğimiz savaşlardır. İnsan kazanarak öğrendiğinden çok, kaybederek öğrenir. Öyle özel ders almaya falan gerek yok! Dünyanın en iyi öğretmenidir yediğimiz kazıklar. Her aldanışımızda bir kez daha güçlenmiş olarak ayağa kalkmayı öğrenirsek engeller; yaşam koşullarımızı iyileştiren sihirli değneklere dönüşüverir.
Çoğu kimse en büyük gelişimi karşılaştıkları en büyük güçlüklerle kazanmışlardır. Güçlükten güç doğar. Beklenmedik bir sonuçla karşılaştığımızda bir düş kırıklığı yaşarsak anımsamalıyız ki, doğa yasaları bir kapıyı kaparken her zaman bir başkasını açar. Bu ilkeyi bir kez kalıcı olarak yaşamımıza geçirdiğimizde; zihnimiz her olayı olumlu, bize güç veren bir şekle sokacak biçimde gelişir. Böylece kaygıyı sonsuza dek kovarak, geçmişimizin tutsağı olmayı bırakıp, geleceğimizin mimarı olup çıkarız.
Her kriz içinde bir de fırsat barındırır der Çinliler. Tabii arayacak ve bulacak cesaretimiz varsa. Çince de “kriz” sözcüğü iki alt simgeden oluşan bir karakterle yazılır. Bunlardan biri “tehlike” diğeri “fırsat” anlamına gelir. Eski Çinliler bile en karanlık koşulların aydınlık bir yanı olduğunu biliyorlardı sanırım. Ayrıca yaşamda önemli olan; Kazançlarımızı kullanmak değil, bunu herkes yapar. Asıl önemli olan kayıplarımızdan kazanç sağlamaktır. Bu akıl ve irade gerektirir. Akıllı insanlarla aptal insanlar arasındaki fark da budur.
Şanssızlığa katlanabilmeliyiz. Çünkü dışarıdan gelir ve tümüyle rastlantısaldır. Acı da; mükemmel bir öğretmendir. İnsanı olgunlaştırır, tekâmülü hızlandırır. Oysa yaşamda bizi asıl yaralayan, yaptığımız hatalara hayıflanmak olmalı. Zira yaşamda hatalar yok, yalnızca dersler vardır. Yaşam denilen şey bir aldanış süreci, deneme yanılma sürecidir. Bir sınav süreci değil, öğrenme sürecidir “Sadece hiçbir şey yapmayanlar hata yapmaz.”
İnsan tek öğretmenin doğruluk olduğunu sanır. Oysa yanlıştan da, doğruluğu öğrenebiliriz.
Doğru yola gidenler ya da yanlış yola sapanlar bunların hepsi öğrenir. Yeter ki yaptığımız hatalara sürekli hayıflanıp küsüp yaşama sırtımızı dönmeyelim. Zihnimizi sürekli geçmişle meşgul edip bir yerlerde takılı kalmayalım. Yaşamın döngüsünden kopmayalım. Tekrar tekrar denemekten korkmamalıyız. Edison’un Asistanı: “700. denemede de başarısız olduk.” Dediğinde, Edison: “Hayır, başarısız olmadık, yapmamamız gereken 700 şey öğrendik.” Yanıtını verir.
Yeter ki inanalım. İnanç yapma gücünü harekete geçirir. Yarın ölüp gideceğiz, dene yanıl, tecrübe et korkma. Tecrübe Allahın insana doğuşta vermediği bir unsurdur. İnsan yaşayarak deneyerek ve yanılarak tecrübe sahibi olur. Bakın ne diyor Victoria Holt; “Asla pişman olmayın. Eğer sonucu iyiyse, mükemmel. Eğer sonucu kötüyse, bu bir tecrübedir.”
“Yolumu başkalarına sormak sıkıntı vermiştir bana, yolların kendilerine sorup denedim hep” der, Nietzsche. Yaşamdan korkanlar şimdiden üç kez ölmüşlerdir.
Bizler birer kullanma kılavuzu ile gelmiyoruz dünyaya. Pişmanlıklar ve keşkelerimiz çok değilse, gerçekten yaşamamışız demektir. Söz uçar, zaman biter, bizden hiçbir iz kalmaz geriye. Bizi biz yapan sadece yaşadıklarımızdır. Keşkelerimiz de olmalı yaşamda. İyi ki varsınız keşkelerim. Yoksa çekilmez bir kul olurdum.
Hüseyin Çelikten. H/Ç