Çarmıha Girmiş Günahın Yaşam Resitali Bilince Aşılar Beni
hayrettin taylan
…:Hüzün çarmıha girmemiş İsa gibi son kutsi ışığı işaretliyor.
Sessizce,sensizce ilme ışık seriyor bilinen gerçekler.
-İkra diyor en Yüce. Herkese eşitçe bir sözce.
Şimdi neyi okuyor, neleri okuyor, nedenleri okuyor rızamız.
İç çocuğunu aç susuz bırakan yaşamın tilmizleri dışındaki aşk oğlanını zevk kızına heba ediyor.
İç çocuk felsefi ninnilere revaç göstermezse bilinmezliğin boşluğuna hiçliğin tortuları düşer, birikir açlık.
-Bilinç zehirlenmesi başlar baş ile baş başalarımız arasında.
Gülücükleri çalınmış , ruhu toz pembelere bandırılmış yapma huzurlara sığınır.
İnsan demek içindeki ödevleri harfiyen yapan, yaşayan, yaşatan, algılayan, sorgulayan bilinç çeşnisidir. Yaşamın evrenselliğinde mutlak gerçeklerin aynasında Latif olanı bilmektir.
-Hayat bir lütuftan ibaret. Herkes kendine sunulan lütfün denkleminde.
Çözümsüz olan gözü aç olan isteyişlerimizdir.Ki insan nefse yenik olarak yaratılmış, zaaflarına mıknatıs, günaha sahil, pişmanlığa set, sığıntılara içsel duvar.
Ruhun semantik kesitlerinde aynı sesi duymak güzel, güzeli güzellikte değil, güzel emellerde görmektir asıl ve asil olan.
-İyiliği başkasından değil, kendimiz yaşatırken manidar.
// Oysa ki bilinçli yaşamak güzel bir şey yoktur.Bütün yokların yok ediliş hedefinde ok olmak ,en doğruya vurmak, ya da en doğrunun yolunda ok gibi fırlama çabasıdır gerçek duruş.
-Hayat , en özel duruşun çizgisinde kalem oynatmadan bir sona gitmektir.
* Güneş kadar ışık salmak yerine, gün ‘eşinizi bulmak, onunla gündüzleri aydınlık gibi yakalamak, geceleri yıldız gibi ağırlamaktır paydaş yaşam.
-Şimdi Perizer bilinç mavzerime dokunma .Ben biraz kendime kafiyeli metafizik ermişiyim.
* Neyoşlar yaşıyorum.
-Hüzünlü bir damlanın t’anında dinleniyor aşka vatan eylediğim ömrüm.
Masmaviliğimde yıkanan bir bülbül uçuyor aşk gülünün dalına.
-Salına salına yüreğime geliyorsun. Oysa yüreğimdeki aysberklerden bihaberisin.
-Naçarlığımın Çarlığını bilmiyorsun. Hazımın otağında ölen Çariçe’nin çaresiz gidişini bilmiyorsun. Beni öyle nebi suretli görme.
-Şeytanların tanını bana an diye sunan Sufle’ nin dudak uçlarında kendimi ölçmediğim demsizliğimin demlikleri var.
-Demli bir çay içmişim demek.Oysa çayı da o kadar sevmem.
Saklı kalmış kalakalışların hüzzamlarında okunmaz acılarımın bestesi. Her t’elde okunmaz ahlarımın nakaratı .
-Çok önce ilk sözlerini söyleyen bir perinin uzak cennetinde peri olarak ölmemi beklediğini bilmiyorsun.
*Belki ölmeliyim bu aşkı yaşamak için.Belki
sözlerimde saklamalıyım,tarihe reh olsun diye.
Kendi derinliklerimde ağlayan Yusuf’un aşk yüzüyüm .Züleyha suretinde yaşamı tanıdım.
-Arazlı bir gelgeçliğin gelgiti damlalarını saklamaz benden.
-Saklanma derin düşlerde.Göz kırpmasın mecalin cemalimin gölgesinde.
-G’özlerini aç.Tözlerimi eğitsin aşka şekva olan sözlerin.
-Sözlerimde kaynasın sözlükler.Bütün manalara taşısın seni hayat.
-Orta yerinde yarin varken ortası olan her şeyi düşlemenin hayat ucundayım.
*Uçurumlar sessiz, uçkun devinimler, sensiz ve ben kendime yabancı.
*Yalnızlık kendine teklif ediyor kaosları, kabusları, kayıtsızlığı.
Ama hayatın bütün berrakları mavi düşlerin üstüne.Gök, su, aşk ve ben aynı rengiz.
-Kirlenmiş bir çakırkeyfin dönencesinde kendine dönen benim. Dünya sen, yani kaliteli yaşamın merkezkaç gücülü.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.