- 795 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÖLDÜRÜLEN ŞAİRLER-(16): GERMİYANLI CENÂNÎ
Mustafa CEYLAN
**************************
XV. Yüzyl şairlerimizdendir. II.Bayezid dönemi müderrislerinden Germiyanlı Molla İzârî’ nin kardeşidir. Asker kökenli akıncı bir şairimizdir. 1498 yılında yapılan Lehistan seferi sırasında düşmanlar tarafından öldürülerek şehid edilmiştir.
*
Türk şiir tarihinde Hasan Dede başta olmak üzere, çok sayıda asker kökenli şair bulunmaktadır. Türk’ün fetih ruhunu kamçılayan şiirler, destanlar, efsânelerle; içinde bulunduğu ordunun cesaretini arttıran, yiğitleri aşka getiren şairlerimizin çoğu da çarpışmalar sırasında şehid olmuşlardır. Germiyanlı Celâlî onlardan birisidir.
*
Öldürülen şairlerimiz arasında gene asker kökenli bir Cenânî daha vardır ki, o Cenânî, XVI. Yüzyılda yaşamıştır ve “Semendereli Cenânî” dir. Her ikisini karıştırmamak gerekir.
*
Demiştir ki :
Şeb-i gamda yalınuz kaldum ayâ mâh mebed
Sana irüşmez elüm nideyin eyvâh meded
Gel esirge beni devletlü güzel başun için
Senden ayırma beni kulunum ey şâh meded
*
Kimi edebiyat tarihçileri ve araştırmacıları Cenanî’ye Cenâbî adını da vermişlerdir.
Cenânî, tımar sahibi akıncı bir şairdi. II Bayezid, Leh kralının çıkarmış olduğu fitne ve fesatları gidermek ve ona dur demek için, Lehistan üzerine bir sefer düzenlenmesini ister ve bu iş için de Malkaçoğlu Bâlî Bey’i görevlendirir. Şair Germiyanlı Cenânî, komutan Malkoçoğlu Bâlî Bey’in en yakınındadır. Seferde ve düşmanla karşılaşma esnasında büyük kahramanlıklar gösterir.
*
SON SÖZ DE BİZDEN OLSUN :
*
SEN CENÂNÎ BEN CEYLÂNÎ (Gülce-Serbest Zincir)
Mehterbaşı vur davula köhne çağı uyutma
Bu gelen aşk ordusudur, başındadır Cenânî
Balkan havalarından kınalanmış zamanı
Alıp avuçlarından saza döksün Ceylânî
*
Ateşin yapıştığı gül goncası yüreğin
Yüreğin iklimini yağmur etsin hele ney
Ney ne etsin kabuğu, özü yangın yeridir
Yeridir Balkanların cemre düşen sinesi
Sinesinden Tuna’dır acılarla kıvranıp
Kıvranıp da vay gülüm, yağız atın nal sesini özleyen
Özleyen ben, gözleyen sen Cenânî
Cenânî’yle Rumelidir Ceylânî…
*
Ceylânîyle Cenânî bir şiire yaslanmış
Yaslanmış akıyorlar, mısra mısra Meriç’ten
Meriç’ten akıp giden sınıra gönül koyup
Koyup da başlarını gölgesine bayrağın
Bayrağın ayyıldızı ağartır geceleri
Geceleri dost sanır, aldanır cüceleri
Cüceleri bırak dost, çürüsün orta yerde
Yerde ırmağın yüzü, topukları bulutta
Bulutta sancılı bir çağ yatar vay gülüm, sarmalanmış umutta…
*
Umutta bebeklerin gülücükler saçan her dudağı
Dudağında duadır, Besmeledir elleri anaların
Anaların sabrıdır Balkan şehirlerinde yükselen her minare
Minare ki oruç tutan rüzgârı yürek kapılarından alıp
Alıp götürür yâre…
Yâre giden yolların kesiştiği yer biziz
Biziz Üsküp seherinden asırları cem edip
Cem edip Ege’nin sularında yıkayan…
Mustafa CEYLAN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.