CÜMLELER
İnsan yeryüzünde kimi zaman köle, kimi zaman da hür olarak yaşar. Ama neye köleyiz, neden hürüz bilemeyiz. Acaba sahip olduğumuz şeylerin kölesi miyiz?
-Bilimci köle yapan bilgi değil,bilginin hükmünden çıkamamaktır.
-Şu iki şeyden biri kesindir; Ya sen cennet ve cehennemin kölesi olursun, ya da bu ikisi sana köle olur!
Bu yönden bakıldığında henüz kendimizin kim olduğunu bilemediğimizden (bildiğimizi sandığımız şey yüzünden bilmekten engelleniriz) bildiğimizi sanmakla aldanmaya devam ederiz.
İki kere cahil olandan korkmak gerek der bilenler. bir kere cahil olanları; bilmediğini bilen olarak nitelerler. bilmediğini bilmeyeni ise iki kere cahil diye isimlendirirler. bilmediğini bilmek bile bir bilgi içermektedir ki bu durum insana bilinmeze doğru yolculukta kapı açar.
İnsan mutluyum bile derken içinde örtmüş olduğu gizli bir korkuya sahipse, yalnız kalamayacak kadar muhtaç olandır. bütün korkulardan arınmış, EMİN olma sıfatıyla başbaşa kalabilen bir insan kalabalıklara ihtiyaç duymaz. Kalabalıkta yaşar ama kalabalığa ait değildir. Mevlana; "Korkaklık kulun sıfatıdır azizim, aşkın sıfatı olamaz" der.
Bu durumu dünyada olmak ama dünyadan olmamak diye de özetleyebiliriz. İşte kaybedecek bir şeyi kalmayan insanın zihni gürültülerden uzaklaşır ve içindeki güneşi bularak gerçek mutluluğa ulaşır. Kısaca hep’e ulaşmanın yolu hiçlikten geçer derler ya, işte insan da hiçlikte kendini tanır ve artuk o dünyaya köle değil, evrenle bütünleşen olur.
Kısaca şöyle denilirse nasıl olur? Ya KENDİNİ bul, Ya da KENDİN ol.....
saygılarımla
Almuti
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.