İKİ YILDIZ ARASI GÖĞE ASILI HAMAK
’’İki yıldız arası göğe asılı hamak
Uyumak istiyorum sonsuza dek uyumak’’...
Ruhunu iki yıldız arası hamağı içinde dinlendirircesine yaşayan rahmetli şairin ibretlik sözleri, şiirleri arasında bıraktığı bu dizeleri ruhum için sezip söylemediğinden şüpheliyim... O denli benden ki ifadeler ,kıskanıyorum şairi, neden, nasıl bu kadar ruhumdan bir arzuyu duyup, yıllar öncesinde dillendirdi?...
Kitab-ı Kebiri okuduktan sonra, bana sevgi döken kelimelerinin etkisi içinde geçen saniyelerin ardından uyumak rüyalarımın en besleyici gıdası...Gece sabaha dek tekrarlar okumayı zihnim...Derken kelimelerin her biri bir çiçek suretinde dillenir bu kez..Hayır ,hayal değil bu ,gördüğüm rüyalardan bir örnek...Dinlendiren uykumun dillendirdiği rüyalarımdan biri... O güzelim rüya, iki yıldız arasında bir o yana bir bu yana sallanan hamağımda uyurken ruhumun kaptığı lezzet olmalı idi ki yıllarca hatırlattı kendini... Hani rüyanızdan hiç uyanmak istemediğiniz anlardan anlayın beni...Ruha gıda rüyalarınızdan...
İki yıldız arası göğe asılı hamağımda bir de en çok rüyadaki uçuşlarımdan lezzet alır ruhum...Burda da yine kıskanırım; ’aaa ...ben de çok görürüm uçmayı’ diyenleri...Sonra ben kendi uçuşlarımdan örnekler vererek faklılığını anlatmaya çalışırım duyduğum lezzetin...Öyle uçuşlar ki, manevralı benimki...Kanatlarımın olmamasıyla beraber içimde ancak rüyalarımda gördüğüm (!) kontrol mekanizmamın bana ne kadar yükseleceğimi hatırlatan hallerimi, göklerden yeri seyretmenin enfes halini unutturmayan rüyalarım.Sabah uyanınca uçmak isteyince uçuran o hal, geride sadece yerde gezinen beden bırakır... Daha çok uçtuğumu görmeme rağmen en çok iki veya üçü geçmeyen ilginç hallerim de ruhumun dikine, uzaya kadar fırlatılmış bir cisim gibi hızla göğe çıkması ve bir noktadan sonra uyanmaya çalışan halim ile, besmele ile sıçrayışım uykudan ..Tatlı da olsa korku veren hal...Tarifsiz..
Anlatacak lezzetli çok rüyalarım var ..Lezzet demişken üniversitede en çok gördüğüm lezzetli rüyalarım arasında gece annemin dahi yapamıyacağı lezzetli yemekleri görüp sabah uyandığımda onları yemiş kadar tok uyandığım...İşte burada tam manası ile ruhi bir lezzetten bahsedemiyeceğim...Ruhi olmayan lezzetlerde anca rüyada görülür,uyanınca biter !!!...Büyük rüya olan dünyaya ait lezzetlerin yalancığı gibi..
Bir de en çok endişesini hissettiğim şey cennetin uykusuzluğu...Orda uykunun olmaması...Belki o kadar çok ruhi lezzetler vardır ki orda,rüyayı hatırlatmaz güzellikte, tümü ve daha üstünlüğü ile mutlak lezzet...Cennet !.. Ah,kolaylaştırsın bize Rahman....
Ama ben şimdi uyumak istiyorum...Süzülüp ruhum gece karanlığından, kimse fark etmeden dünyadan uzaklaşıp iki yıldız arasında kurulu hamağıma uçmak , bir bebek gibi dertsiz tasasız yumulup, rüyamda cennetten bahçeler,evler ,ırmaklar,uçuşlar ,su üstünde yürüyen nilüferler görmek istiyorum...Yorgun bedenime inat, ruhumu dinlendirecek lezzetli rüyalar görmek istiyorum...Uykuyu dinlenme sebebi kılan Rabbime şükürler edeceğim bir uyku istiyorum...
’’İki yıldız arası göğe asılı hamak,
Uyumak istiyorum sonsuza dek uyumak!’’...
(7 şubat 2011)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.