- 470 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kıyametin Kıymeti
Ne korkunç,yeni doğan bir bebeğin gün geçtikçe ve büyüdükçe,nefret gibi insani bir duygunun gözlerinde belirginleşmesi,nefret denen kelimeyle tanışması,benim hayata olan yaşama arzumu alıp götürmesi.Aslanın öldürme iç güdüsünü avlanarak hayatını devam ettirebilmesi için var olduğunu bilen insan.Nefret,öfke,aç gözlülük ve nefsaniyet gibi duyguların neye hizmet ettiğini,hangi amaç için var olduğunu mantıklı bir şekilde tam olarak açıklayamaz ve yüzyıllar boyu,dünyayı,hayatı eleştirir,demedik söz bırakmaz.Gerçekten yaşamak isteğinden bütünüyle uzaklaşıyorum,kendi yeraltıma girmek tercihlerin en seçilir olanı haline geliyor.Kıyamete inanıyorum,çünkü bizler için tek kurtuluş olacak,bitmek bilmeyen bu süreklilikten kurtulabilmemiz için kıyamet bütün canlı ve cansızların tek şansı.Kim cennete,kim cehenneme gidecekse biran önce gitmeliyiz.Yaşam süreci uyu,uyan,acıkınca yemek ye,sonra tekrar acık ve sonra tekrar yemek yemek,buna her türlü dini inançta dahil,hayatını devam ettirebilmek için sürekli bir şeyler yapmak vs. asıl kölelik yaşamın kendisi,özgürlük bile bir mahkumiyet.
Cennete gittiğimiz zaman bile bir deniz kenarında istediğimiz yiyeceklerden yiyebileceğimiz söylenir,katlanılır gibi değil,cennete de farklı şeyler olabilir ama yine aynı durumdayız,ne kadar güzel olursa olsun,sürekli bir şeyler yaşamak bağımlılığından asla kurtulamayacağız. Cennette bile sürekli olarak bir şeyler yemek,sonra yine bir şeyler yapmak. Katlanılır bir hayat değil doğrusu,sorun zaten hiç durmadan,sürekli bir şeyler yaşamak.Ne cennet ne cehennem,ister fiziksel,ister metafiziksel olsun,bütün canlı ve cansız varlıklar için en iyi şey tamamen yok olmak,yaşamak denen bu şey ne kadar güzel olursa olsun bu bağımlılıktan kurtulabilmek,bir hiç olmak,boşluk olmak ve gerçekten yok olmak.Gerçeğin çok azına dahi yaklaşıldığı zaman hayatın çekilmez,katlanılmaz bir hal aldığını anlayabilirsiniz.Gerçek denen şey acıyı da beraberinde getirir.Bu yüzden insanlar yüzyıllardır sürekli olarak dünyevi şeylerle uğraşarak,hayatlarını kendi oluşturdukları bir takım şeylerle geçirerek oyalanırlar,bilinçlerini kandırmayı tercih ederler.Çünkü gerçek denen şey ıstırap ve can sıkıntısıdır.Gerçek,katlanılmaz bir bilinç düzeyidir.Keşke hiç bilmeseydim öğremeseydim diyebileceğiniz,beyninize saplanıp kalmış kıymık parçacıkları gibi ıstırap veren tek pişmanlığınız oluverir.
İster Afrikada ki açlıkla boğuşan bir insan olsun,ister dünyanın en tok karnı,bunu bir kez fark eden bilinç,kendini bu gerçekten kaçıramaz,yüzyıllardır insanoğlu kıyamet gününü beklemekte,bu dünya halinden kurtulabilmemizin tek yolu.Bu yazımı okuyanlar beni inaçsız biri olarak görebilirler,ben inançsız değilim,tam tersine hangi inanç türü olursa olsun,kıyametin gelip,dünya hayatının yok olup,bizi bu süreçten çıkarabileceği için inançlıyım,eğer kıyamet gibi bir şey gelmezse işte o zaman hepimiz hapı yuttuk.Ölümsüz de olsak,fanide olsak bu sistemin içinde sıkışıp kalmışız ve kaçacak yerimiz yok.Kıyametin kıymetini bilmeliyiz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.