- 510 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
bir çaycının seyir defteri...(7)
kel ahmetlerin evindeyiz...
Kardeşim turgutun doğduğu gün beni eve kapamış ve kapıyı üzerime kilitlemişlerdi..Ağlamaktan fersiz kalarak kapı dibinde uyuyakaldığımı anımsarım..Ertesi gün bebekle eve gelmeleri beni şaşırtmıştı..Aslında hiç hoşuma gitmemişti..Dışardan hoşlanmadığım için evde kalışım sona ermeliydi çünkü benden fazla ağlayan bir bebek vardı..Üstelik ben ağladığım sıra daha fazla örseleniyordum,bu bebek daha fazla seviliyordu..Turgut ismini bir zaman sonra koydular..Yıl 1985..Kendimi sakin gördüğüm yerlere kalabalık olmayan,ayrıca yaşıtlarımdan uzak yerlerde gezinmelere vermiştim..Yollarda rastladığım resimli gazete parçaları,mukavva parçalarını biriktirmeye başlamıştım.. Hele çizgi roman parçası bulduğumda sevincim katlanıyordu..Yanlız okuma bilmeme rağmen biriktiriyor olmamı annem hoş karşılamazdı..Ama ben yinede duvarlara o resimleri dilimle ıslatarak yapıştırırdım..Beni bakkala gönderdiklerinde para yerine artık defter vermişlerdi ve onunla gidip geliyordum..Tüp,lüküs fitili,sigara ve bu türden şeyler parasız verilmiyordu..
Artık okumayı öğrenmem gerekiyordu ve elimde yazılı ne varsa harflerini yakınımda olan kişiye soruyordum..En fazla akşamleyin babamla çalışıyordum,gündüzleri bakkal kadir amcayı sık boğaz ediyordum.İlk okuduğum kelime ’maltepe’ olmuştur..Ayrıca o dönemin margarinlerinden neba ve vita yağlarınıda sırasıyla öğrenmiştim..Küçük boy neba margarinde çay kaşığı ,büyük boy vita yağlarında yemek kaşığı hediyeydi..
Turgut sayesinde kapanmış olduğum evden açılmış ve yeni amaçlar keşfetmiştim..Bu dönemi avrupanın rönesans dönemine benzetirim arada bir..Çocukluk dönemide olsa okumayla erken tanışmam okul yıllarım için avantajdı..
Yazımın boyutunu yazarken tam kestiremiyorum ama devam edecek,selametle..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.