- 4205 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DRAMALI MOLLA MUSTAFA.(5)
Mübadelede en büyük trajedilerden biri de,göçmenlerin gittikleri şehirlerde uzun müddet kaldıkları misafirhaneye dönüştürülen mekanlarda yaşandı...Doğumlar burada oldu...Ayları aşan zorunlu konukluk,gönlü yaralı muhacirleri fizikende yordu...Bir de mübadil rumların geride bıraktıkları gayrimenküllerin üzerine oturan.oturmaya çalışan uyanık şahıslarda ortaya çıkınca,sorun katmerli hale dönüştü...Aylarca yeni düzenlerini kuramayan,ellerindeki evraklara göre Yunanistanda bıraktıklarının karşılığını alamayan insanlar,büyük bir bunalımın içerisine girdiler...Molla Mustafa ve mahdumu Mestan Efendi bunu dört gün kaldıkları İzmid ve civarında acı ile öğrendiler...Bir müddet sonra da yaşayarak öğreneceklerdi bu acı Mübadele tecrübesini...
Baba-oğul aynı günün akşamı İzmide ulaşmışlardı.Etraf yerleşemeyen göçmenlerin trajedilerini haykırıyordu...Hemen limana geçtiler..Kavala dan,İzmid e gelecek göçmenleri taşıyan Gülnihal Gemisi ertesi akşam veya bir sonraki sabah limanda olabilecekti...Hemşehrilerini misafirhane olarak kullanılan bir okulda buldular...Nerede ise geleli iki ay olmasına karşılık,henüz yeni yerlerine yerleşmemişlerdi...Yalnız ilgililerden aldıkları bilgi ışığında,şehir merkezinin hemen üzerindeki tütüncü rum göçmenlerin yerlerine ikamet ettirileceklerdi...Gündoğdu,bütün kafileye bu muştu ile...Hasret giderildikten sonra,Molla Mustafa ve oğlu kiraladıkları otel odasına dinlenmek üzere çekildiler..Belki saatler sonra çok keyifli bir karşılamayı yaşayacaklarını düşünerek,uykuya daldılar...
Gülnihal Gemisi,bir gün sonraki sabah İzmid rıhtımında idi.Büyük heyecen başlamıştı.Mahmatlı kafilesi, Baba-Oğul tarafından seviçle karşılanacaktı...Yavaş,yavaş rıhtımda boş yer kalmadı ama kafileden kimsecikler görünmüyordu...Molla Mustafa Kavala merkezden ve mağazalarının bulunduğu Sarışabandan birkaç esnaf komşusunu gördü.Özellikle oğlu Ahmet Efendiyi tanımalarına karşılık,gemide hiç karşılaşmadıklarını söylediler...Meraklandılar.Liman yetkililerine gemi kaptanından yolcu listesini istettiler.Ama gemide Mahmatlıdan kimse yoktu.İzmide gelecek başka gemide bulunmuyordu Kavala limanından...En yakın Kavala-İzmid gemi seferi bir hafta sonra idi...
Liman müdürü de muammayı çözemedi...Kavala limanına,Tasfiye Bürosuna telgraf çekildi..Cevabı ertesi gün geldi...Mahmatlı kafilesi CANİK GEMİSİ ile Samsun yolunda idi...Yalnış gemiye binilmişti...Evdeki hesabın limanda değiştiğini düşündü Molla Mustafa....
Beklemeden yola koyuldular.Zorlu yolculuklardan sonra,gemiyle Orduya oradan da yaylı ile Samsuna geçtiler, baba ile oğlu...Kafile büyük bir tütün mağazasında bulundu....Ahmet Efendi oldukça mahçuptu...Ağabeyi Mesatan Efendi ile yüksek dozda konuştular;binanın bir köşesinde...Molla Mustafa daha sakin,ama hiddetli bir şekilde oğluna bir kaç söz söyledi...Bu olaydan sonra iki kardeşin arası hiç durulmayan,Karadeniz gibi;hırçın dalgalı olacaktı....Molla Mustafa bunun ilahi bir takdir olduğunu söyledi,içine sinmese de işlerini yapmaya çalıştı...Çünkü hayatının çok zorlu bir aşamasını yaşayacaktı aile fertleri ile birlikte..İlk önce İzmide dönmeyi zorlayacaktı....
İzmide dönüş hayaldi...Mubadiller Yunanistanda bıraktıkları malların karşılığını ancak giriş damgası vurulan ilden alabiliyorlardı..Kavalada tüm işlemler Samsun üzerine yapılmıştı...Oysa çok yakın akraba gurubu hariç,çevresinin tamamı İzmid ve civarında iskan edilmişti...Yeni yerleşkelerinde ilk raundu habersiz kaybetmişti...Karadenizin en büyük ilçelerinden birine iskan edilecekti...
Molla Mustafa ve iki oğlunun üç ayrı Tasfiye Talepnamesi vardı.Yunanistanda bıraktıkları gayri menkullerin ve hayvanatın dökümleri bu belgelerde ayrı,ayrı belirtilmişti...Üçünün terkettikleri;mağaza,atölye,ev,tütün deposu,tarla,bahçe ve emlakin altın lira olarak karşılığı,otuzbinin üzerinde idi...Bu rakam oldukça yüksek bir rakamdı...Ama,o ve mahdumları,ne adet olarak ne de değer olarak,geride bıraktıklarının karşılığını alamadılar...Yeni düzenlerni kurduktan,çok,çok sonra:’Yunanistan da bıraktığımız mülklerin değer olarak;onda birini dahi alamadım.’ diyecekti,mağazasındaki sohbetlerde dostlarına,Molla Mustafa....
Yeni kaza tütün beldesi olmasına karşılık,bir adet yaprak tütün işleme merkezi bulunmaktaydı yerleşkede.Dramada bu sayı 40 civarında idi.Batı Avrupalı tütün ithalatçıları ile,Kavaladaki ofislerinde istediği zaman kontak kurabiliyordu...Yeni yaşam merkezleri ihraç limanı olmadığından,yabancı görmek bile mümkün değildi...Bölgedeki tütünler önce İzmire gidiyor,oradan ihraç edilebiliyordu...Bulundukları merkezde İzmirde büroları bulunan yabancı firmaların Türk olan temsilcileri bulunmaktaydı...Kısaca Molla Mustafa tütün ticaretinde de 1.ligden,Amatör Kümeye düşmüştü...İkinci raundda açık ara kaybedilmişti...
Bu arada küçük oğlu İsmail Efendiyi baş-göz etmiş...Ondan bir kız torunu müjdesini yaşamış,fakat çok geçmeden ,silahını temizlerken başından aldığı kurşun yarası ile,İsmaili yeni topraklarının kara bağrına teslim etmişti...Molla Mustafa oldukça hırpalanmıştı...Evlat acısı çok başka oluyordu,çok başka....
1930’lu yılların ortalarında; onbeş yıl öncesinin,girişken,heyecanlı,aktif,girişimci Molla Mustafası gitmiş,pasif,içine kapanık,tütün ticareti yapan ,fakat dostlar alışverişte görsün mantığının dışına çıkmayan bir Molla Mustafa gelmişti...Başta en yakınları tanıyamıyorlardı Molla Mustafayı...Kendisini hayır işlerine adamış,Dramadan tanıdığı hemşehrilerinin yaşadığı bir köyün su sorununu kendi kaynakları ile çözmüş,bulundukları yerin Mülki Amirinden tebrik ve takdir almıştı...Bu arada Büyük oğlu Mestan Efendiye Manifatura,Ahmet Efendiye de Gıda üzerine büyük birer işyeri açmıştı...Bir sohbetinde Mestan Efendiye dönerek:
-Oğlum senin düşündüklerinin yarısını yapsaydık bugün çok değişik noktalarda olurduk.
Sözlerini acı bir itiraf olarak söylemişti...
Gözü gibi baktığı Osmanlı Dönemi değerli el yazması kitapları, bir yangında yok olmuş,sadece iki tanesi torunu tarafından MÜZEYE BAĞIŞLANMIŞTI..
İstanbul gözünde tütüyordu Molla Mustafanın....
YORUMLAR
mübadele sonu yaşanan hikayeler beni çok etkiliyor..
insanların yaşamlarını çalıp ellerine başka bir oyuncak yaşam tutuşturmak ..
ne acı..
elinize sağlık..
sevgilerimle..
dramalı55
saygı ve sevgilerimle...