- 7441 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
YIL 1433… HİCRÎ YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN…
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
M.NİHAT MALKOÇ
Bazılarınızın içinden “Adama bak, nerelerde kalmış, hicrî yıl, hicrî yılbaşı da ne oluyor, kaç kişi bu takvimi kullanıyor, o da nesi, bu adamlar bizi geri bıraktı, bunlar yüzünden yerimizde sayıyoruz…” dediğini duyar gibiyim. Onlara göre geçmişini unutmayan bizler, geri kalışımızın potansiyel suçlusu… Aslında bizler geri kalmış filan değiliz. Bu serzenişlerde bulunanlarla makul ilericilikte yarışmaya her an hazırız. Biz geri filan kalmadık, onlar lüzumsuz şekilde ileri gittiler. Bu ileri gidiş bilimde, sanatta, edebiyatta olsaydı onları yüceltirdik. Fakat gel gör ki bu ileri gidiş özünü kaybetmekten ve taklitçilikten ibarettir. Bu noktada ecnebi değerleri alıp benimseyenlere, bizi değerlerimizden koparmaya çalışanlara ‘dur’ demek, sanırım, bizim doğal hakkımızdır. Çünkü bizler de bu memleketin çocuklarıyız.
Mikrofonu elinize alarak en işlek bir caddede durup gelip geçenlere onu uzatıp hicrî kaçıncı yıla girdiğimizi sorsanız kaç kişi bu sorunuza doğru cevap verebilir? Bırakın doğru cevap vermeyi, sorunuzu anlamakta güçlük çekenlerin sayısı da bir hayli kabarık olacaktır. Çünkü dinî ibadetlerimizin zamanlamasında esas aldığımız hicrî takvimin ne olduğundan, neyi esas aldığından haberi olmayanların sayısı hiç de az değil bu Müslüman topraklarda. İsterseniz bir deneyin bakın; hicrî kaçıncı yıla girdiğimizi doğru bilenlerin sayısı en iyimser rakamla bir elin parmakları sayısını geçmeyecektir. Hodri meydan, bir bakın ne haldeyiz.
Hicrî takvim de neyin nesi?... Bazıları bunun ehemmiyetli bir şey olmadığını, bir ayrıntıdan ibaret olduğunu düşünebilir. O kişilere şunu sorarım: “Siz miladî kaçıncı yılda olduğumuzu bilmeyen bir kişiye hangi gözle bakarsınız? Miladî kaçıncı senede olduğumuzu bilmeyene deli damgasını vurmaz mısınız? Şöyle bir empati yapın bakalım... Böyle düşünmez misiniz?” Miladi takvim söz konusu olunca durum bu iken bizim öz be öz kültürümüzün ve inancımızın bir parçası olan hicrî takvim söz konusu olunca bunu niçin ayrıntı olarak görüyorsunuz? Bu iki yüzlülük ve çifte standart değil de nedir? Varın bir düşünün…
“Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıptır” demiş akil kişiler… Biz de öğrenmek isteyenler için söyleyelim... Yüce Peygamberimizin Mekke-i Mükerreme’den Medîne-i Münevvere’ye hicretinin başlangıç kabul edildiği târihe, seneye “Hicrî Yıl” denir. Hicret deyip de geçmeyin. Hicret öyle alelade bir göç değildir. Hicret cemaatten devlet düzenine geçişin başlangıcıdır. Bu yönüyle de İslam tarihinin dönüm noktalarından biridir.
Bilindiği gibi Peygamber Efendimiz, miladi 571’de, 20 Nisana rastlayan, Rebiulevvel ayının 12. Pazartesi sabahı, Mekke’de dünyaya geldi. İslam Peygamberi 622’de Mekke’den Medine’ye hicret etti. 20 Eylül Pazartesi günü, Medine’nin Kuba köyüne geldi. Bu tarih Müslümanların şemsî yılbaşısı oldu. O yılın Muharrem ayının birinci günü de, hicrî(kamerî) yılbaşı oldu. Muharrem ayının birinci gecesi Müslümanların hicrî yılbaşı gecesidir
Malum olduğu üzere Arabî ayların bir yılı, bir güneş yılından on gün kısadır. Hicrî kamerî aylar, hicrî şemsî ve miladî aylara göre, on gün önce gelmektedir. Bunun için Müslümanların mübarek günleri veya geceleri, şemsî yıllara göre, her yıl on gün önce olur; çünkü mübarek günler, güneş aylarına göre değil, kamerî aylara göre yapılır. Bütün ibadetlerde ve dinî faaliyetlerde, kamerî aylar, yani hicrî sene esas alınır. Hac, oruç, kurban ve bayram günleri kamerî aylara göre tespit edilir. Durum bu iken Hz. İsa’nın doğumunu esas alan, dinî hayatımız için hiçbir önemi olmayan miladî takvime bu kadar önem verişimizin sebebi ne? Dinî hayatımızı tanzim etmekte kullandığımız hicrî yılı kulak ardı edişimiz niye?...
Sorular, sorular; zihnimizi kemiren cevapsız sorular… Bu sorulara makul ve mantıklı cevap verebilenleri dinlemeye hazırız. Fakat onların bırakın makul ve mantıklı olmalarını, bu hususlarda verecek cevapları bile yoktur. Onlar emanet fikirlerle dolaşarak, birilerinin borazanlığını yapmaktadır. Bizi biz yapan değerlerden uzak yaşayan bu insanlara kız(a)mıyor, aksine acıyorum. Çünkü onlar sapla samanı birbirine karıştırmış zavallılardır. Hicrî yılbaşınızı tebrik eder, yeni yılın İslam âlemine ve bütün insanlığa hayırlar getirmesini dileriz...
YORUMLAR
Sn. Malkoç,
Yazınız içerdiği bilgiler bakımından değerlidir. Bilmeyen bir çok arkadaşımız yararlanmıştır mutlaka.
Ancak Yılbaşı, dünyada hiristiyanı, katoliği, yahudisi ve müslimanıyla herkesin severek kutladığı bir gündür. Hiç kimse bunu İsanın doğumu veya başka bir dini nedenle değil, koca bir seneyi daha devirmiş olmamın kah hüznü, kah hala yaşıyor olmanın sevinci ile kutlamaktadır benim bildiğim. En azından ben ve benim tanıdıklarım böyle kutluyoruz.
Hicri yeni yılın kutlanması gibi, tüm diğer dinlerin de ayrıca özel kutlama günleri var ve bu yılbaşından önce kutlanıyor. Örneğin Hiristiyanların X-Mas'ı ve yahudilerin Hanukası gibi.
Keşke bunlara bu kadar takılıp, üzülmek yerine, tüm dünyanın aynı anda kutladığı, eğlendiği ve kabullendiği böyle güzel bir günün varlığına sevinebilsek.
Saygılarımla,
Ben bir hristiyan olsaydım, bütün dünyanın Hz. İsa'nın doğum gününü kutlamasıyla gurur duyardım. Hele onun doğum yılının dünyalık bütün işlerin merkezine yerleştirilmesi ise beni fazlasıyla kibirlendirirdi. Bir de müslümanların böylesine çaresiz ve bilinçsizce hristiyan kültürüne adapte oluşuna avuçlarımı ovuştutarak bakardım.
Fakat ben müslümanım ve bütün bunların tam tersini hissediyorum.
"Biz geri filan kalmadık, onlar lüzumsuz şekilde ileri gittiler." Bütünüyle kıymetliydi yazı. Ben en çok bu cümleyi beğendim. Bazıları İslamla medeniyette geri kaldığımızı söylüyor. Bence bu kişiler İslam tarihinden bihaberler. Farabi, İbn-i Sina, Mümar Sinan, Piri Reis, şu an aklıma gelen ve dünya bilim tarihinde çığır açan önderlik eden müslüman alimlerinden bir kaçı. Ayrıca medreseler bozulana kadar kesinlikle son derece iyi donanımlı devlet din ve bilim adamı yetiştirmişlerdir. İslam geri kalmışlığın mesulü değil, suçlu olan haktan dönüp batıla sapan İslam tebasındadır.
Kutluyorum bu değerli yazınızdan dolayı. Seçkiye alanları da teşekkürle selamlıyorum.
yeni hiçriyılı hayırlar getirsin herkeze sadece merakımdan soruyorum hocam hiçri takvimi kullananlar vardı devlet olarak kullanan varmı elhamdülillah müslümanım ve herzaman yaradana şükür ederim müslüman ve türk olarak dünyaya getirmiş diye çokşükür ve ben gerçektende müslümanlığı tam olarak özünü kavramoş olarak yapan birülke görmedim alim değilim ama bizde malesef birçok arap kültürünü adetini töresini müslümanlık olarak empoze etmişlerdir yıllarca buna kesinlikle karşıyım Peygsmberimiz Hazreti Muhammed (sav) ilim çinde de olsa gidip alıcaksın demiş ama bakıyorum ilimde en geri kalmış ülkeler müslüman ülkeler insanlar eşittir demiş kuran yine bakıyorum kadına şiddet mücaitlik adı altında terör yine müslüman ülkelerinde Kur anın Ali imran suresi zannediyorum orda birayette kocan sana soğuk davranıyorsa kocalık görevini yerine getirmeyip arkasını dönüyorsa kocanı boşayabilirsin diyorşiddet kadınael kaldırma alkol bunları saymıyorum sadece arkasını döndüğü için ama şimdikadının boşanma hakkı yok erkek boşol diyecek 4 kadın hikayesini yazmıyorum bile ozaten tam komedi tarihemeraklı birisiyimdir tarih dedinizya
biz türküz öğledeğilmi müslüman olmadan öncede türktük müslüman olduktan sonra gene ırkımız milliyetimiz değişmedi türküz değilmi evet müslüman olmadan önce ilk tuvaleti türkler yapmış ilk seri kitap seri diyorum dikkat edin yani fabrikasyon kitap basımını türkler bulmuş ilk maden işlemeyi türkler yapmış daha birççok uzatmak istemiyorum ülkeyi kadınlar yönetiyormuş ve gayette güzel yönetiyorlarmış ama müslümanlık adı altında arap kültürünü bize benimsetmeye çalışanlar kadını devlettende dindende sosyal hayattanda uzaklaştırmışlar hocam siz bilirsiniz peygamberimizin cenaze namasını kadınlarda kıldı cuma namazına kadınlar peygamberimiz zamanında camide kılıyorlardı Arap kültürünün siyah çarşafını kadınlara giydirip heryerini örttürüp eldiven ve gözlük takıyorlar bukadar olmaz şaşrıyorum inanın kadınları herşeyden oyutluyorlar bu benim güzel dinim değil benim dinim çok güzel benim kitabım gibi güzel hoşgörülü şekatli şefahatlikitap benim dinim insansevgisi ğreten eşitlikten bahseden öğreten din öyle değilmi hocam hiçritakvim miladi takvim bunlar okadar önemli değil önemli olan dinimizi özünde güzel yaşayalım
SAYGIDEĞER HOCAM ÇOK GÜZEL BİR KONUYA TEMAS ETMİŞSİNİZ. GERÇEKTEN BU HUSUSTA AĞLANACAK HALDEYİZ.
HİCRİ YIBAŞINI KUTLADIĞIMIZ GÜN HANIM OKULDAN PARA İSTİYORLAR DEDİ. DEDİM NE PARASI. DEDİ Kİ, YENİ YILDA HEDİYE ALINACAKMIŞ. TEPEM ATTI BİRDEN. DEDİM BUGÜN MÜSLÜMANLARIN YIBAŞI KİMSENİN AKLINA BİRŞEY GELMİYO, DEMEK BİR AY SONRAKİ KÂFİR YIBAŞINIMI DÜŞÜNÜYORLAR DEDİM. DÜŞÜNEBİLİYORMUSUNUZ HOCAM SİZ SOKAĞA MİKROFON UZATMAKTAN BAHSEDİYORSUNUZ, GELİN GÖRÜNKİ BİZİM OKUMUŞ İNSANLARMIZIN DAHİ KAHİR EKSERİYETİ HİCRİ YILDAN HABERSİZ.
HOCAM ALLAH RAZI OLSUN GÜZEL BİR YAZIYDI. KALEMİNİZ DAİM OLSUN.
SELAM VE DUA İLE....