- 641 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Yarattığı Felaketlerle Allah, Yaşamımızın Pamuk İpliğine Bağlı Olduğunu Hatırlatır
Ve sonsuz gücünü, O’nun dilemesine karşı gelemeyeceğimizi, dünyaya yönelik çabaların hiçbir karşılığı ve kazancı olmadığını... Allah dilese, saniyeler süren depremler, yangınlar, yanardağ patlamaları, sellere yol açan yağmurlar saatlerce hatta günlerce sürebilir. İnsanlar, başlarına gelenlerin şaşkınlığını yaşarken, yeni felaketlere maruz kalabilirler. Bu, kuşkusuz Allah için kolaydır. Ancak Allah rahmetiyle insanları korur.
Allah, yaşanan olayları sebep kılarak Allah bizden bir şey talep ediyor olabilir. Allah’ın ne istediğini, bizden hangi konuda kendimizi düzeltmemizi istediğini düşünerek bulmamız gerekir.
Doğal felaketler kaderin bir tecellisi olarak meydana getirilen olaylar. Canları Allah verir, Allah alır. Bazen tek tek bazen topluca ölür insanlar. Allah canları tek tek almak zorunda değil kuşkusuz. İnsanlar tek tek öldüğünde normal karşılayan insan, özellikle bir felaket sonucu topluca ölüm olduğunda da isyan etmemeli.
"O, yaşatan ve öldürendir; gece ile gündüzün aykırılığı (veya ardarda gelişi) da O’nun (kanunu)dur. Yine de aklınızı kullanmayacak mısınız? (Mü’minun Suresi, 80) buyrulur Kur’an’da. Her bela, musibet ve felaket, gece ile gündüzün ard arda gelişi gibi Allah’ın kanunu. Felaketler ve ölüm haktır; çünkü Hak’tan gelir.
Ayrıca Kur’an’da, ölüm şeklinin insanın ölüm anında yaşadıklarının kıstası olmadığı haber verilir. Ve inanan insanların canları ın güzellikle alındığı...
Tüm insanların her birinin kaderi Allah Katında an an belirlenmiştir. İnsanın doğduğu ve öldüğü an dahil tüm yaşamı, tüm detaylarıyla Allah katında, O’nun sonsuz hafızasında tek bir an olarak mevcut. Yaşanan her anın yaratılışında da sayısız hayır ve hikmetler vardır. Kuşkusuz insanlar, Allah’ın "... Dilediği kadarının dışında, O’nun ilminden hiçbir şeyi kavrayıp-kuşatamazlar." (Bakara Suresi, 255)
Kendi iradesi dışında doğan insanın, yine Allah’ın dilemesiyle yaşamı sona erer. O halde ölümler karşısında üzülmek, isyan etmek, direnmek yanılgıdır.
Şunu unutmayalım; zorluklar karşısında sabır ve tevekkül göstermeyen ve isyanı seçen kişinin, Rabb’ine döndürüldüğünde yaşayacağı pişmanlık çok daha zorludur. Ölümler karşısında yapmamız gereken Allah’a boyun eğmek, gönülden dua etmek, umudumuzu yitirmemek. Ölümle Rabb’ine kavuşanlar için Allah’ın hepsine rahmet etmesi ve sonsuz yaşamda güzellik ve nimetler içinde bir yaşam nasip etmesi için dua etmek.
Not: Van’da yaşamını yitirenleri Allah rahmetiyle sarsın, yakınlarına sabır, yaralılara şifa versin.
YORUMLAR
İyi Akşamlar Fuat bey,
Sıkça yazdığınız için yazdıklarınızdan bazılarını okuma fırsatım oluyor. Çoğunlukla olumlu yaklaşımlarda bulunuyorum. Bu yazınızın pek çok kısmına katılmıyorum. İlk başta, Allah'a; dün deprem meydana getirdiği için iftira ediyorsunuz. Bu depremle çoğu çocuk yüzlerce can aldığı için Allah'ı gaddar, can alıcı yapıyorsunuz. Her bir şeye sadece bir acıdan bakarsanız,- yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla öyle bakıyorsunuz- dediklerimi anlamakta zorlanabilirsiniz. Kişiye özgü bir kader yoktur. "Herkes yaptığından sorumlu tutulacaktır" ayeti de kaderi dışlar. (Şu an kızımın yanındayım. Evden yazsaydım ayetin sure ve no:sunu belirtirdim.) Ayrıca, "Kimse kimsenin günahını çekemez." ayeti de kaderi ve toplu ölümleri dışlar. Kader var, ama bu kader insanoğluna özgü. Her canlı gibi her insan ölecek. Kıyamet koptuğunda, bir daha ölmemek üzere dirilecek. Bu dünyada yaptıklarının hesabını verecek. Ya cennete gidecek ya da cehenneme. Ayrıca yaşarken; yaşadığı âlemin yasalarıyla karşılaşacak. Bunlar gibi. Deprem, Allah tarafından
olması istenmiş,yerkabuğunun bir gaz çıkarmasıdır. Depremler olmasaydı eğer, genleşen yerkabuğu patlar ve kıyamet çoktan kopardı. Bunları kafadan atmıyorum. Kuran'ın bende bıraktığı bilgi birikimiyle yine Kuran diliyle akledişim.
Başarı dileklerimle saygılar.
Sonuna kadar katılıyorum. Bazıları buna kolaycılık dese de, yani işi Allah'a bağlamayı, kader demeyi, ben insanın kaderinden kaçamayacağına inanıyorum.
Gerekli ve güzel bir yazıydı.
Saygılar.
Fuat Türker
Aynur Engindeniz
Çok şey düşündürdünüz yine...Teşekkürler ve saygılar.
Marmara depremini yaşayan biri olarak hala şokun içindeyim ve yeni bir şok daha Van depremiyle oldu. Her iki Depremde, Heyelanlarda, sellerde ve dünyamızda yaşanan tüm felaketlerde hayatlarını kaybedenlere ALLAHTAN RAHMETLER diliyorum.
Saygılarımla