- 603 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Yağmurlu bir gündü
Yağmurlu bir gündü, gözümün yaşıyla tanışıklığım. Ellerimi yüzüme götürdüğümde hissettiğim o sıcaklığın ve ıslaklığın adının yaş olduğunu anladığım gecenin terk edilmiş o öksüz saatleriydi.
“Konuşabilir miyiz? –Niye?- diye sorma. Konuşalım işte. Hani belki aşk koyarız ilerde adını…”
Günlüklerin her birinde bir can ağrısı. Kıyılmış bir yürek vardı her birisinde. Başka birinden kopup gelmiş, başka birinden medet umup bulamamış , başka bir tende oyalanmış mutlu olamamış gibi…
Yabancı bir elin sıcaklığında üşümüştü. Ve tanıdık ne varsa gözlerimde onu yaşatan; her gece yeni düşüncelerin doğmasına gebe.
“İlerde aşk koyarız adını belki de…”
Bir beden olabilmek iki el, iki yürekle. Bir nefes alabilmek farklı bedenlerdeyken bile.
Ah!
Geçtikçe seneler geride kalan kırgınlıklar. Ona ulaşamadan ellerinden kopma ihtimalleri. Yüzüne bakarken duyduğum o masum utancın bir an sessiz bir dalgaya dönüşecekmiş gibi çıkıvermesi gözlerimin önüne. Olasılıklarla örülen duvarları kaldırmayı başarsaydık bugün güvenle sarılırdık bir ele, doya doya bakardık yürek verdiğimiz bir çift göze. Göğe kadar uzardı çığlıklarımız. Mutlu olmayı başarsaydık şayet; umutsuzlukla ayırt ederdik talihsizliklerimizi. Yapabileceklerimizi bilseydik, bildiklerimizle, sahip olduklarımızla mutlu olurduk.
“Göğe kadar uzanmaya gerek kalmazdı, gözlerini görebilmem için ! “
Sana bakmama fırsat verseydin, senden koparken bu kadar uzak kalmazdım insanlığıma. Bu kadar çaresiz…
Yığılmış kırgınlıkları taksitlendirmeye gerek kalmazdı elimizde avucumuzda bir miktar umut olsaydı; biriktirmiş olduğumuzdan.
Şimdi;
“Adı aşk olur belki ! “
Aşk bir bedene, bir yüreğe değil; bütün bir evrene sadık olabilmekmiş galiba. Sadakatten ödün verip kendi egolarımıza yenilmek başlı başına bir bencillik bunalımı.
Başka ellerden kopup gelmiş ve hala silememiş yüreğinden kırgınlığını, gözlerinden bakışlarını. Ve şimdi ellerimde tutunmak, gözlerimde boğulmak, yüreğimde yazdırmak istiyor adını.
“Uçan bir mürekkep gibi dokunduracağını bilemeden.”
Bütün kalemlerin ucunu kırabilseydim; bugün yazamazdım. Açık bırakmasaydım hiçbir kapıyı gülemezdim. Tutamazdım hiçbir çocuğun elinden. Bilemezdim; umudun, sevginin bende de bir vücut bulduğunu.
Bir beden küçük kalırım sana. Önüne baksan bulamazsın kapımı, gözlerimde büyüsen küçültürüm tanıdıkça matruşka bebekler gibi. Karışmak isterken, boğulmak isterken;
Dışlanırsın açık kalmış pancurların arasında. Bütünleşmeye çalışırken;
İçime düşemezsin…
Bugün aşk yarın lanet okunur sana…
Bugün çiçeği yarın öfkesi olursun yüreğimin; incinirim.
Anonim bir ritm koksun sözcükler.Bırak; çarşambayı sel alsın, Perşembe günü severim seni.
Cuma günü adına bir dua okurum…
Geç kalınmış bir cumartesiye yaslanırsın yorulduysan.
Pazar günü…
Bütün ihtimalleri sığdırırız.Bilirim;
Ve yine bilirim ki yankılandıkça yüzün kırk yıl çıkmazsın aklımdan.
Ve ben seni sevmeye kalkıştığıma pişman olmam.
“Belki aşk koyarız adını, ilerde…”
Hiç dillenmemiş bir bestenin tazeliği, hiç kirlenmemiş bir bedenin saflığı gibi.
Kaygısızca kendini teslim edişlere bırakanların aksine, kaygıyla, korkuyla ve büyük bir kararlılıkla;
Sevmiyorum seni…
Kalabalık değildi hiçbir sokak. Hepsinde aynı yüz. Ve sanki insanların yüzlerinde hep kendimi görüyorum.İki yüzlülüğe sınır tanımaksızın.
Bırak; her şey tadında kalsın. Ben tek yüzümle kalayım,
Sense perperişan etme günlüklerimi.
Gereksiz sözcüklere karışma.
Bilirsin uymadıkça uymazmış burçlar, tutmadıkça tutmaz huylarımız.Kader mi ? Evet biraz sen biraz ben ve biraz da tevekkül sanırım. Hepsinde eksik kaldık, hepsinde yarım.
Sessiz ‘ıngaaa’ ların içinde temiz bir bebek gibi kal.
Huysuzluğunla, aksiliğinle.
Seni olduğun gibi seveyim.
“Evet, adını aşk koyarız ilerde”
Ne koymadık ki, ayrılık, sevda, vefa…Bunun da adını aşk koyarız. Ellerimiz tutmasa da olur birbirini.Gözlerimiz bir kere görmüş olsun birbirini.Ne olmuş yani.
Uzaktan tanırım bağ bozumunu bahçelerin.Uzaktan görürüm gözlerinde ay ışığını…
Haylaz zamanlara bıraktım şımarıklığımı; bugün suskun çocuğum…
YORUMLAR
"Hani ilerde belki aşk koyarız adını" bu fikirle başlamak, soğuk bir suya kendini bırakmadan evvel vücuduna su serpmek gibi:))Alışa alışa...Ama bir anda vazgeçme potansiyeli var ve haklı çıkma durumu da:))Çok güzeldi, zaten çok seviyorum sizi okumayı:) Tebrikler.