- 548 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Hoşça Kal...
Şimdi bir şarkı kanıyor parmaklarım arasından. Bir kentin yağmurlu saatlerine ortak ediyorum kelimelerimi. Hepsi ortaklıktan yana hemfikir; ama ayrılığının olduğuna dair en ufak haberleri yok! Mutlu olmaları, onlarında hakkı ve onlarında sevebileceği, yaşamak için anlatabilecekleri sevinçleri olmalı. Her sevginin beyaz olmadığına inandırmak zor oldu en başta, ama zorlansam da, uğraşlarım sonuç verdi. Bir gece yarısı daha baş ağrılarının ortak çalışmasına prim vermeden önce, köşebentlerinde taşıyamadığın ıslıkların lekelerini silmem gerekti.
Yokluğun en ağır hali, çitlerin dikenli olmasıymış. Ne de güzel her şey! Mesela sabah uyandığın şehrin havasına bir fazla sensizlik ekleyeceğim. Haberin dahi olmayacak! Çok yakında, çok yakından bakakalacağım aynı denize. Şehrin galiba en nüfuslu hasretini sahiplenmek zor olacak, dayanacağım. Bazı renkleri daha iyi göreceğim; …mavi, yeşil ve ben
Sonra sevgine kayıtlı bir noter dairesinde kendimi onaylatmak adına sıraya gireceğim. Başkatibin kıllı parmaklarıyla aşkımızı onaylamasını talep edeceğim. İmzalarsa ve çizerse üstünü hasretin, göreceğim gözlerini. Ama sen olmayacaksın çıkış kapısında. Çünkü sen boşluklar içinde çoktan kaybolmayı seçmiştin ve seni kaybetmeyi, ben en başta kabullenmiştim.
Her adımımda mayınlar patlatıyorum şehirde. Sessiz, ama bir o kadar da yürek kanamalı!
Oysa…
…oysa bunun hep bir sonu olmalıydı.
Yağmurla gelen, yağmurla gitmeliydi. Sen de öyle gitmeliydin. Gök kıpkırmızı olmalıydı, dün gibi ve mutluluk hediyesini beklemek için daha fazla düşünmemeliydim. Öylece taşıyıp gitmeliydin şehri; aynaları kırıp, sokak lambalarını söndürüp ve beni yokluğunla paylaşıp.
Sokak lambaları sönmeliydi
Sökülmeliydi ayrıca bileşimlerinde aşk adına tüm birleşen elementler
Hiçbir şike bozamaz diye yıllarca üst sıralara oynayan sımsıcak sevgim
Biraz da sensizliği paylaşabilmeliydi
…oysa bunun da bir başlangıcı olmalıydı.
Dayanmak elbette zor, elbette kahır taşınmaz bir emanet. Ama, ama yarını?
Krizantem çiçekleri de yaşayabilmeliydi
Rachel’i anlatmış mıydım sana hiç?
Yok yok, derdimizdi sanki hep
Tek yaşamaya dayanamayan iki gönül
…oysa aşk, acıya dayanaklı olmalıydı.
Bir şarkımız olmalıydı. Olmadı hiç. Sonra kesip attığım biletler olmamalıydı mesela; çok oldu. Yazık! Dayanmak zor bir eylem ve hiçbir resmi dairede ikimize ait düzenlenen bir belge çalışması dahi yok. Zavallıyız…
…oysa bir şarkımız hediyelik olmalıydı.
Bir ceset
İki cesetlik mezarda
Neden ve yakınsallık ilahi bir tutamaç
Ağlamanın amacı geri gelmeyenler için
Çok zaman kaybı geçiren bir öğrencinin son saatlik sınav çalışması
Taşıyamıyoruz
Köprü çoktan sallanıyordu
Şimdi yıkılıyor
…oysa bir şansımız daha olmalıydı.
Neyse…
Nasıl olsa çınlıyor kulağın, benim olmadığım her yerde. Duvarlara anlatıp duruyorum seni, hepsi çok mutlu! Gereği düşünülmüş bir yaşam için, yeni intiharlar üretmene zaten izin veremem…
‘’Hoşça kal!’’
Hoşça Kal... Yazısına Yorum Yap
"Hoşça Kal..." başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
Her adımımda mayınlar patlatıyorum şehirde. Sessiz, ama bir o kadar da yürek kanamalı!
Oysa…
Toplumun ruh halini çok güzel şekilde harmanlayabilmek o kadar kolay değil siz bunu başarabiliyorsunuz , okuyunca akıp gidiyorum uzun uzun.
Kaleminiz daim olsun değerli şair,değerli yazar .
Saygılarımla.
HakkınSesi
@hakkinsesi
Sizin de Hak yazan kaleminiz daim nurla dolsun efendim
Yağmurun rahmetiyle selamlar...
Yağmurun rahmetiyle selamlar...