- 500 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Seyyar Sinema.
Çocukluğum geçtiği İnece kasabasında 1960’lı yıllarda elektrik yoktu.
Sinema da yoktu doğal olarak.
Ancak Kırklareli’den seyyar sinema gelip,uygun duvarı sahne olarak kullanmış olması unutamadığım anılardan birisidir.
Uyaranların son derece sınırlı olduğu bir kasabaya gezici de olsa sinema gelmesi çok ilginçti.
Ve o gezici sinema sahnesinde seyrettiğim iki filmin adını hiç unutmadım.
Biri Ahmet Tarık Tekçe ile Sami Hazinses’in rol aldığı "İki Çalgıcının Seyahati",diğeri de Suphi Kaner’in oynadığı "Yeşilköşk’ün Lambası"ydı.
Sizin ilk sinemanız ve seyrettiğiniz filmler neydi acaba?
Ya da böyle bir iz var mı hayatınızda?
...................................
En son "Eğreti Gelin","Gelibolu","Gönül Yarası" filmlerini izledim.
"Emekli öğretmen" Nazım’a,kızı Piraye’nin sorduğu soruyu her insanın duymasını ve cevap aramasını isterdim.Ama bu sorunun cevabı film izlenmeden anlamlı olmaz ki..Bu filmin 2006 Yabancı Film Oscar adayı olduğunu da unutmayalım.
"Gelibolu" filmi ise,başlı başına tarihe tanıklıktır.Cephede,savaşan askerlerin savaş koşullarında bile "insan" kalabildiklerini izlemek,insanlık adına büyük bir onurdur diye düşünüyorum.
"Eğreti Gelin"de de adını bile yeni öğrendiğim Nurgül Yeşilçay’ın o muhteşem oyunu...
Kısaca,Üstün Dökmen Hocanın,"İşinizi yapmayın,yaşayın" sözünün başka bir kulvarda anlam bulması...
Gerçekten de,işimizi "yaşayabiliyor muyuz?"
Yaptığımız iş ne olursa,olsun!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.