Yaşanmamışlıklar Ansiklopedisi
Bilinmezlik kaplayınca insanın ruhunu çözümsüzleşir basit sorunlar.
Kararsızım,
Plansızım,
Yaşıyorum hayatı, bir seferlik nefes gibi, bir söylemlik söz gibi.
Eksikliklerim var elbet şu ana ait.
Yitip giden zaman, pişmanlıklar, duygusuzluklar.
Duygu yogunluklu sözlerimi çıkarıp attım ,fazla kilolarımla beraber bedenimden.
Sensizliğe boyun eğdim eğeli.
Ara rıtım gibi gelip geçti rüzgarın kasıp kavurdu yüreğimi.
Elim kolum bağlı, çekip gittin buralardan başka fırtınaları kovalamak uğruna.
Şimdi çaresizliğime akıtıyorum yağmurları.
Yeniden yeşerebilicek miydi bu yürek, yoksa nadasa bırakma zamanımı çatıp gelmişti..
Bereketi artar mıydı yoksa verimsızlikten kurur muydu.?
Yoktu bu soruların yaşanmamışlık ansiklopedisinde cevabı.
Bir fırca darbesiyle hareketlendirmek için çok uğraşıyorum tuval üzerinden portremi.
Yaptığın her darbe benim için farklı bir renk ,farklı bir anlayış.
Senin için ise farklı bir karmaşa, farklı bir kaus ve farklı bir kaçış yolu
Nedendir peki perdeler arkasında sergilediğin sevgi kıvılcımlarının karşısındaki yüce sevgim.
Umursamamazlıklar denizindeki derinden boğuluşum.
Yokmuydu yeni insanların hiç şansı benim at gözlüğümde.
Yokmuydu onlarında sevgi sözcükleri söyleme hakları kanunumda .
Bir tek sana mı yakışıyordu bu dünya gözünde.?
Yoksa bir tek sana mı yakıştırmıştım kendi gözümle .