HERŞEY TÜRKÇE EZANLA BAŞLADI

• 17 Ağustos 2011 Çarşamba 23:42:06

SON SAYFADAN BİR KİTAP OKUNMAZ..ORTAM MÜSAİT DEĞİL,MECBURİ YAZMAK ZORUNDAYIM..ŞİİR TADINDA BİR KAÇ BÖLÜM PAYLAŞACAGIM- SORULARIN CEVAPLARINI VERMEYE...BU SORULARIN CEVABINI DAHA İYİSİ BİLEN VARSA,ÖĞRENMEYE GELDİM.....

1908 yıllarına gidilmesi lazım bu günün Türkiyesi hakkında konuşa bilmek ve anlaya bilmek için.Abdulhamid dönemi türkiye adına oldukça ilğinç vakalara şahit olmuştur,Ziya Gökalpler,Yahya Kemallerin o dönemde yazdığı şirler tarihimiz adına birşeyler anlatmaktadır.Bu tür yazılar ve şiirler o dönemde ve sonrasında yazılmamış ,görmezden gelinmesi,unutturulmak istenmesi bilerek siyasi şekillenmenin başlangıcı olmuştur.Dönemin içinde bulunan (adı) bilinenlerin daha sonra yurt dışına kaçmaları bunun açık ifadesidir.

Reformist ÇIKIŞLAR YAPAN YAZARLAR 1910 yılarından itibaren kendinden söz ettirmesi ve başında TÜRKÇE ezanın yeri başlı başına bundan sonraki uzun yıllarca ve günümüze kadar gelen hareketin başlangıcı olması gerçegi yatmaktadır. Düşünülmesi gerekli konu o gün atılan yeni fikirler,bugün bakıldığında çok ucuk ve korkutucu olmasını anlamanızı rica edeceğim.
Halkın okuma ve yazma konusundaki yetersizliği dışında Dini islam olan ve arapcayı bilen halkın o güne kadar okunan ezanın anlaşılır olması ve bir günde Türkçe EZANA dönülmesi kafaları karıştırırken,toplumun bölünme süreci başlartılmasın sebebiydi bence.
1924 Hilafetin kaldırılması ve tevhid-i tedrisatın kabul edilmesi.
1925 Şapka inkılâbı.
1926 Medeni Kanunun kabulü.
1928 harf inkılâbı.
1929 dan itibaren dilin özleştirilmesi
1932 de Türk Dil Kurumu’nun kurulması.
Nihayet (Son inkılâp)olarak sıra dinde reforma geliyor.
Bu süreci böyle okumak lazım.

Dinde reformun demek.yüreklerde din ve vicdan hürriyetinin siyasi ve dini konuları ayırt etme düşüncesi ile top yekün yenilikci hareketler adı ile bölüm bölüm inkilap adı altında halka indirmeye ve yaymaya çalışmaları başlanmasıydı.En önem verilen aslında dini ezanı namaz sürelerini türkçeye çevirmek yeni kuran-ı kerim tercübeleri yaptırmak halka bunu zoraki kabul ettirmek anlamına geliyordu aslında.O güne kadar kuran okuyan ve anlayan topluluk şimdi ne oluyor diye ikilik ve fitne çıkarmaya musait ortamlar oluşturulmaktaydı.Halkdan yükselen ses yabancıların işgalinde bile ezan arapca okunurken neden ezan türkçeye çevriliyor diye düşüncesi ,akıllarda kalmaktan çok tepkiye dönüşmekteydi.Bu yüzden halkı dini soğutmak adına tüm ibadetler türkçeye çevrilmesi gerekmekteydi,zamanla halk türkçe ibadete alışacak ve hükümetin ne zaman ve ne şekilde ibadet yapılacağı hakkında söz sahibi olması düşüncesiyle en ince konular,hatta harfler üzerinde bile oynamalar yapılmaya çalışılacaktı..

TEKRAR ETMEKDE YARAR DUYMAKTAYIM,BUNLAR BENİM KENDİ ÖZ DÜŞÜNCE VE FİKİRLERİM DEĞİLDİR,Tarihde yerini almış yazılardan alınmış,öğrenilmiş ve sizlerle paylaşmaktan memnun olduğum konulardır.Hiçbir idoloji katkıda bulunulmadan yaptığım paylaşımdır.

Bir örnek verilmesi gerekliyse 1932 yılında ALLAH ULUDUR diye söylemler,bugüne kadar ALLAHU EKBER diye okunan ezanın değişimi bir cuma namazında fatih camiinde söylenmesinin arkasında yeni değişimlerin ilk hareketi olarak başlanmasıydı.1941 den 1950 yılına kadar camilerde türkçe ezan okunması ile sürdü,ATATÜRK bu kanunu çıkarması ve altına imza atmaması çok değerli büyük vizyon sahibi oluşunun kanıtıdır bence,çünkü dini konuları ilahiyatcılara bırakması kabul ve red edilmesi açısından bu ezan konusunu din adamlarına bırakması,devlet işlerinin siyasetcilerin yapması ayırmanın çalışmasıydı, Siyaseti siyasilerin ilgilenmesini ve dini konularda değişiklikleri din adamlarına bırakması ve onların halka anlatma ve kabul ettirme yetkisini din adamlarına bırakması zaman içinde nasıl ve neşekil kabul edileciğini millete teslim etmesini düşünmesiydi.
DİN VE DEVLET İŞLERİ AYRI OLMASI GEREKMEKTE OLDUĞUNU SAVUNANDI.
Ancak ATATÜRK ölmüş ve devletin başında artık İsmet İnönü vardı...bu süreci zedeleyen laikliği gölge düşüren yaptırımlar durumu dahada zora sokmakta insanlara para cezası,hapis cezası ve bir sürü olumsuz hareketler toplumu genel anlamda öfkelendirmekteydi,taki ADNAN MENDERES kanunu değiştirerek ezanın kendi dili ile okunmasını kanunlaştıranadek,Türkçe okunmuyacak diye bir kanunda çıkarmadı..
DİKKAT EDİLMESİ GEREKLİ OLAN ASIL KONU BUYDU,LAİKLİĞİN DİN VE VİCDAN ÖZGÜRLÜĞÜN HAKKINI VERMEK MİLLETİN GENEL İSTEĞİ DOĞRULTUSUNDA HAREKET EDİLDİ.
Kutsal bağların unutulması politikası yanlış ve bilinerek yapılan üzücü hareketleri anlatmak istemiyorum.....Ufak bir örnek vermem gerekliyse; camiler büro ve ahır olarak kullanılmaya başlandı,minareler yıkıldı..
TARİHDE KAYITLI BELGELİ KONULARDIR BUNLAR,kendi düşüncelerim değildir,tekrar etmekde fayda vardır.KONU ezan ve din konusu üzerinden sürmesi dini bir taraf olarak düşünülmemesi gerekmektedir.
BEN SALİH ATASEVEN olarak boş zamanlarım bir bölümünü tarih kitaplarını TÜRKİYE TARİHİNİ ARAŞTIRMAK VE ANLAMAK,KARŞILAŞTIRMAKLA GEÇMEKTEDİR.
(İDOLOJİK KAVRAMLAR DEĞİŞKENLİK GÖSTERİR BU YÜZDEN GERÇEKLER KALICI VE BİR O KADAR DAHA DOĞRUYU BULMA DEMEKTİR.)

1400 yıllık genenekler değiştirilmek istenilmiştir..BİR DÜŞÜNÜN LÜTFEN 1400 yıldan beri gelen dini unsurlar değiştirilmesi ne kadar doğrudur.
BUGÜNDEN BAKILINCA kolay yorum yapmak tabiki normaldir ama o günleri bir düşününüz insanlar üzerinde bıraktığı etkiyi.
BU GÜNÜN KANAYAN YARASI TERÖR MESELESİ OGÜNLERDEN KALMA HAREKETLERİN ETKİSİ VARDIR.
Devlet yol, su, elektrik,hastane götürmeden orada yaşayan halka zoraki türkçe EZANI götürmesi,baskı ve korku salması şimdiki kürk ve türk ayrımın sebebi olarak görmekteyim.

TÜRKLÜK PROPAGANDASI YAPILMASI O BÖLGEDE YAŞAYAN HALKIN SADECE türkçe ezanı bilmesi ile düzelmiyeceğini bilinmediğinden bugünün acı taplosunu çıkarmıştır.
SADECE KULAKTAN DOLMA BİLGİ İLE SEN VE BEN DEMEK BU GÜZEL VATANDA YAŞAYAN HERKESİME ZARAR VERMEKTEDİR..
Daha sonraki paylaşımlarım türkiyemize zarar veren kişi ve derneklerin,kuruluşların TÜRKİYEMİZE neler yaptığını anlatmak istiyorum..TABİİ TARİHE DAYALI BELGELİ ANLATIMLA...genel ilgi üzerine bilinmeyen gerçekleri anlatabilirim..SALİH ATASEVEN..2011