AŞKA TUTULAN SÖZ
Bazı hikayeler vardır başını bilmeden sonu yazılan hikayeler.Sonunu bile bile yaşamayı deli gibi istediğimiz gerçek olamayacak kadar güzel hikayeler.Güneşin doğuşunu görmeden batışını ezbere bilen gece karanlığına kavuşmadan lambalarını yakan hikayeler.Suya dokunmadan ıslanan nefessiz kalmadan boğulan hikayeler.Aşkı bulmadan kaybeden.Cümleye başlamadan noktasını koyan hikayeler.Satırın başındayken sonuna koşan mürekkep dolu kalemle yazamayan hikayeler.Sonunun ölüm olduğunu çok iyi bildiğimiz onlarca hikaye.
Neden hep ölümle biterler?
Neden son noktayı sevdiğinle aldığın bin nefes değilde sevdiğinin dudaklarında bıraktığın bir nefes koyar?
Ağşıkların huzuru illaki ölümde midir? Yoksa aşktan yorulanların kaçtıkları boşluk mudur ölüm?
Anlatıldığı kadar acıklı değil aslında bu hikayelerin sonu.Ağşıkların hayattayken verdikleri ’seni sonsuza dek seveceğim’ sözünün tutulma şeklidir ölüm.
Yaşarken garantisi yoktur aşkın.Nefes alırken ve gözlerin hağla görürken zincir vurulmaz kalbe, sadık kalınmaz verilen söze.
Ölüm çalınca kapıyı tutulur bütün sözler.Gözler kapanır ve zincir vurulur kalbe.
Yani ölüm ağşıkların yarım kalan sözü değil.AŞKA TUTTUKLARI TEK SÖZDÜR
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.