Yarın Sana Hamile
hayrettin taylan
Kırılmış kalplerin geçip bitmeyen zaman ayarsız saati gibiyim.Akrebim zamanımı ısırdı gidişinle.Zembereği eksik yelkovanda el divan pençeyim. Perma perişanlığının tik tak sesleri.Bu ağlayıp gidenin p’aramparça cümlesiyim.
Özne cümlenin ta başından ağlıyor.Yüklem olarak tut gözyaşlarımızı.Kitaba sığmayacak bu ayrılığın acıları. Sızısı ömrün göletinde dalgalarını reklam olarak kullanacak. Sen dev aşkın son damlasıydın.
Şimdi yitikten daha yitik yetimlerin aşk veledi olmaya çalışan yalnızlığın bakracıyım.Hangi güzel yoğurdunu dolduracak belirsizlik dinamitinde .
Tanımsız bir yalnızlığın dile getirilmemiş, dudaklardan dökülemeyecek kadar ve içli ve kaderi eriten anlaşılmazlığın ezgisiyim.
-Hiçbir t’ele uymaz çala çalışım.
Buruk ömürler ütüleyen yaşlı aşkların terzisi gibiyim.Her şeyi ütüledim ;yalnız beni terk edişinin kırışıkları düzelmiyor Bennara.
Hüznü sırtında indirmeyen gidenleri gidiciliğini yapan senli bir aşkın hamalıyım .
-Amalarım ama. Görmüyorum belkileri.İç gözüm belki bir gün diyor.
-Bütün hayatım belki bir gün dönersin üzerine.Yani ben bir gün dönersinin dönercisiyim.Kızartılmış özlemlerin var.Kesiyorum seni ta benden.
-Tokluğa alıştırmalar yapıyorum.
Yarım ekmek döner , öğrenci olsun.
Yarim ekmek döner , Mecnun olsun.
-Yolcuyum ironik sandalımla. Ben ile sen arasında bin bir renkli dünyalar sıralanıyor.Gönül dergahın nerde? Bulamadım daha.
-Sen hangi kaybedişin bitmez yolundasın. Bitmiyor senli adımlarım.
-Çok uzak ile çok yakının orta küresi sen misin yoksa. Hem çok uzak, hem çok yakın olman beni ne kadar uzağa, ne kadar yakına eritici yapıyor biliyor musun?
-Yüreğimdeki kalaylar dayanır mı ki?
-Sen salına salına kazlarını götür Kaz Dağına. Sarıkız ol. Aşkın sırrına kadem ol.
-Son gel gör beni aşk neyledi. Bu sürüklenişin son notasında ,bestelenmiş ve bitmemiş sözlerim var.
-“Of ,of Eminem,çekme beni yeminem”
Bir önceki ol vaki dev aşkların vaktini tümleyen son aşkın seyyahıyım.
Sol yanımda senli bir umman,ben unu ummam. Böylesi kalışın alışımı arasında yol ile kul kendine göre kendi oluyor.
-Seni ağlatan bir Zındığın,Zind olma yarışındayım. Her damlan için arınmanın arısı oldum.Sen çiçek çiçek benden uzaklaşırken.Ben arı olup o güzel sevgilerinden aşka bal yapmaya adadım kendimi.
-Sen hazanlarını serip kozana çekilip ipeklerini sunarken, ben yüreğine ipek yolu döşedim. Döllendi kavuşmalar.
-Yarın sana hamile.
-Yarim sana doğurgan
Seni bir yaranın arsasıyım. Kıymetin bundan artıyor.
Yaramın arsasında bir başka güzelin gökdelini dikmek istedi hayat. İzin vermedi
Gönlümün meclisi.
-Ey sevenler, sevmeyenler, unutanlar, unutamayanlar. Bu aşk arsasında kaçak kat yaptırmak isteyenler var.Bir güzel , bütün zenginliğiyle bir gökdelen dikmek istedi.
-Bize verilen yetkiye dayanarak , bu aşk sonsuz ve onsuz olamaz.Bu aşkın arsası
Onları arası için bir buluşma demidir.Biz onun için izin vermeyiz … dediler.
Senin özünde sözlerim yeşerir huzura.Sensin yazılarada akan , yüreklerde yakılan.
-O kırık, virane kalbinin kapısını onarmaya geldim.Marangoz değilim.Zarafetin varken marangoz olamam .Saklı kalışların sınırındasın .Senden gelen her müjdenin gümrüklerindeyim.
Bir sözün pasaporttur, her şeyi çok şeyden yeniden yaşamaya.
-Bu yüzden saklı kalmış, henüz diyemediklerimin dilemmasıyım.
Açıklanmamış bir sınav gibiyim.Sonucunu bekleyen milyonların heyecanı gibisin bir gün gelişin.
-Haydi açıkla şu dünyanın küçük kaldığı sevginde .
Yarın sana hamile.
-Yarim sana doğurgan
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.