- 657 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Güncel insanın Yalnızlaşması
Bir birliğin, bir sıkı tutarlı oluşun ( söz gelimi çeşitli insan dayanışmasının), birlik yapar olan grup deviniş bağlarını kopardınız mı, o tutarlılık saçılmaya başlar. Bir süre sonra da, yeni bir bağ ilişki tutumuyla, yeni devinmesine dönüşür.
Neden eski bağ kırılır ve yeni bir devinmeye dönüşülür? Çünkü eski bağ tipi çözülürken, eski bağ tipinin dışında ve içinde çözücüler oluşur. Bu çözücüler bir ilişki tipine göre yıkıcı ve çözücü iken diğer ilişki durumuna göre bağ yapıcı doğum yapıcı bir beliriş olaraktan görünecektir. Yani çözücüler diğer yandan belirişle bağ yapıcıdırlar.
Çözücüler, yeni bağ (ilişki) tipini başlatacak tepki ortamı oluşturmuşlardır da ondan. Çünkü birlik bağ ilişkisinin koptuğu çözünme tepki süreç ortamı içindeki iç ve dış niceleyiciler (çok yönlü bağ yapıcı) koşullar, ilk birlik bağı yapan çevre koşulların içinde yoktular. Onun için eski bağ kırılır, zorunlu yeni bağlarla süreçler oluşur
İnsanlar, teknoloji ile entegre olan yaşama tutkularını; üretim alanı içinde, üretimde geçen süreyi azalttıkça, üretim ve paylaşım yapabildiği nispet gönencince; beri yanda (yani halk alan içinde), kendi özel ve öznel yaşamın çeşitliliğini artırmıştır. İnsanın daha önceye göre, hayal bile edilemez olanları şimdi tercihen kullanmaya; daha çok zamanları kalmaktadır.
Geleceğin yaşam biçimi, artık zamanı tüketme bağlamında; başlangıçtaki yaşam biçiminin tersi olacaktır. Nasıl başlangıçta insanın kendi kendisine düşünmesi dışında, öyle fazla bir boş zaman buluşla, özel yaşamını pek bir kuramamıştı. Tüm zamanını, kendisinin güvende olmasına ve kendisinin yiyecek bulmasına harcıyordu.
Şimdi ise çok az bir üretime harcanan zamanınız dışında, çok büyük zamanı, özel ve öznel yaşantılımın yapabilirlikleri içinde olmanın pek belli koşullarıyla, özel ve öznel serbestliğiniz vardır. Özel ve öznel yaşantılım, bireysel olmanın; belki de kimi paylaşılmazdıları nedeni ile kişileri yalnızlıklar sınırlanması içine çekmektedir.
Çünkü başlangıcın güvende olma ve temel sağlayışları edinme gibi zorunlu dayanışması şimdi yoktu. Şimdi güvende olma, çeşitli sağlayışlar edinmesi bir başka ilişki biçimi tecellisi ile toplumun zorunlu bir yaptırımı olaraktan kendi üzerine dönüyordu. Yani kişinin, kişilere akrabalara değin dayanışmacı sosyal ruh direnci kırılmaya başlamıştı. İlkten beri olan grup ruhu sosyal gen aktarımı, şimdi boş boşuna bir ilişki biçimi gibi belirmeye başlamıştı.
Hani nerede ise kimseye müdarası kalmamıştı. Aile boyu yaşam sigortası, toplum boyu bir garantiye dönüşmüştü. İstisnai olacak durumla, kişi hiç çalışmasa bile; toplum kişinin tüm muhtaçlıklarını bir sorumluluk anlayışı ile adeta üzerine boca ediyordu. Zoo parkında gibi.
Güncel uzmanlar bu yalnızlığı anksiyete bir depresyon olacakla görseler de; aksine bu gibi durum geleceğin insan tipinin ön prototipidir. Bu tip kendi yetkinliği içinde, kendi ilişki tarz tipine göre, yaşam tarzı oluşturması belki de bir sorun değildi. Ama işte güncel insanın bir mesele gibi baş edeceği bu içe kapanıklıkla, kendi yağından kavruluş gibi bu yalnızlığı; bu günden geleceğe, ara geçit formunu oluşmaya başlamıştı bile.
Bu yalnızlaşmada, geniş yığınların ekonomik girdilerini sırf kendi kullanımı için sınırlanmış olmalarının da; kendi yağında ancak kavrulur olmanın dışa açılamama gibi durumu, kısıtlı yapar olmasının da, bu yalnızlaşmada, oldukça payı vardır. Beri yandan sürecin pek çok olduğu gibi ikinci bir kırıklı dallanma, çatallanma yapan kaostuk yanı vardır.
Bu da düzenli ve gayrıya ihtiyaç duyurmayan toplumsa garantili bir gelir sağlayışınız, sizi kişisel tasarruf yapmaktan da alıkoya bilmektedir. Kişi, bu tasarruf tutarını Dünya’yı gezme ve Dünya’yı görmeye harcaya bilmektedir. Bu gezen gören insan tipinin, zengin varyasyon yapan yeni kazanımları, gelecekte ön görülmez delta saçılımlı sistem türbülansları yapacak envanterlerin içindedirler.
Yani ekonomik girdileriniz, sizin için özel ve öznel yaşantılımın, artan ivmesi iken; diğer yandan da özel ve öznel oluşlarınız da yalnızlaşmanızın kaçınılmaz bir belirleyicisi gibi görülmektedir. Bunda şaşacak bir şey yoktur. Bu bir belirişin durumlara göre yansıyan çok yönlü algılanan, girişirlik bağıntılarıdırlar.
Nasıl sosyal güç toplumsal güce dönüşmüş, ortaya hem bir otorite olarak, hem bir demokrasi mücadelesi olarak, hem bir hak hukuk olarak, hem bir kurumlaşmalar olarak, hem bir yönetim tarzı uygarlık, teknik gibi onlarca çok yönlü belirmenin bir girişen algı tipleri olabildiyseler; kişilerin düzenli ve garantili sağlayış şekilleri de, yalnızlaşma gibi; çeşitli sistem içi sosyal özel ve öznel yarılma diyağramlarına bölünmüştü.
18.03.2009
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.