ARAF
Ben kafa patlatmam ayrılıklara
Yorgun bedenim gelemez yalnızlıklara sevmek dediğin zor zanaat olmaz tekrarı sayfalarda Varlık yada yokluk arası bir araf Dayanamaz insan yarınlara geçmek bilmeyen bıçak sırtı zamana Hayat dediğin avuç içindeki su, akar geçer yok olur ne kadar tutmaya çalışsan da... Dik gözlerini şimdi semaya, yağmura sebep bulut da orda ayazı çağıran yıldız da BU hallerimi sorma sorgulama sebep te çok sebep olanda Kaybolurum yok olurum bir gün ben elbet. Ücradır araf gitsen gidemez kalsan kalamazsın deyimler vardır üzerine yazılan ikilem cehennemidir araf kurtulamazsın... Sen, gökyüzünü sığdırabildin mi ? Göz bebeklerinin içine ya da avuçlarına ... Ne kadar yıldız toplayabildin gecenin ayazında Ya da ne kadarını sayabildin yerlerini karıştırmadan acaba? YOK yokluk bu değil benim bildiğim Her tezat bir çıkmaz sokak bu hayatta Dünü umursama, yarını düşünme, BUGÜNÜ yaşa Yalnız bugün kaybol kendi arafında... Yalnız bugün aksın zaman SENİN avuçlarında... Gün gelir biterim kendi zaman ayarımda kör olur gözlerim görmem doğru ne varsa Ben gelemem ayrılıklara zaman bir avuç su tutamam avuçlarımda Yaşa gitsin zamana ait ne varsa Yakında bir tek sen kalacaksın kendi araafınla baş başa. KELEBEK... |