- 1042 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GÖNDERİLMEYEN MEKTUP
GÖNDERİLMEYEN MEKTUP
Eskiden kızardım Muhammed Ali’ye hani şu boksör en büyük benim diyen havasına. Şimdi ona hak veriyorum o en büyük benim derken herhangi birine değil kendine söylüyordum şimdi öğrendim daha çok şey öğreneceğim.
İnsan tek başınaysa binler değil bir destek eden bile yoksa binlerin adına kendine güvenmezse başarmak zor ve acımasız onun için en büyük benim demek onun hakkı ben burada bu yerde yalnız başıma en büyük benim diyemesem bile büyük benim dediğim an kazanırım belki.
Sanki tüm dünyanın yükü omuzlarımda boş vermek ne kadarda kolay (belki de) ama hakkım yok güzelden vazgeçmeye bir kişi olsa da yararlanacak bırakmaya boş vermeye hakkım yok ben hakkım olmayanı yapmam yapamam.
Evet, yukarıdaki bir yazımdan, güzeli yaratmak güzeli sunmaktır, güzeli sunmamın mutluluğunu duymaktır sanat ve benim amacım sanatın bir ihtiyaç olduğunu benimsetmek bu zevki herkese tattırmak. Birçok yazıdan örnek vermek isterdim sana uzun uzun nasıl olsa ben bu yola bu güzel uğraşa baş koydum. Bunları öğrenmeye olur sanırım zamanın.
Şimdi dişim ağrıyor işe gitme zamanım yaklaştı. Telaşlıyım. Ben makine değilim ki düğmeye basınca çalışayım, ben yaşarken bakar, görür, yazmaya olan tutkumda eklenirse yazarım. O tutku öyle bir şeydir ki insanı deli eder. Ve sanat öyle bir sevdadır ki o sevdayı tadanlara onsuz yaşamak imkânsız gelir. Bu yüzden bu mektubu alma şansına sahip oluyorsun çünkü hiçbir zevk hiçbir şey erkeklerden böyle bir istekte bulunmamı sağlayamaz evet güç bunu istemek. Güç kuralları hiçe sayıp evlenme teklif etmek yinede neden ki o kuralları yine insanlar koymadı mı?
Sanat, sanatçı ve bizim çevre nasılda yorar birbirlerini. Bu çevrede yaşamak sanatçı için büyük bir avantajdır. Aynı zamanda engel sanatçının yükümlülükleri vardır. Çevreden ayrı uğraşları bu çevre buna izin vermez hep iş verir eline hep meşgul eder, umutlar yarına kalır onlar umut değildir aslında. Azıcık bir uğraşla somut. Tipler belirlenmiştir benim deyimimle sanatçının görevi başlamıştır.
Halka ulaşacak eser ne demektir anlayışınızca ve seni benimsemeyeceğimizi kabul edemediğiniz yazı türü ne derseniz ( belki de kabul edersiniz) ne diyebilirim; her türlü yazı biçimi denenecek halkın anlayacağı sanatsal değeri olan insanı düşündüren göze dize yüreğe bize hepimize dokunan veren alan bir yazı olmalı kıpır kıpır yaşayan. Evet, yaşayan diyorum bu beni düşündüren. Beni bağlayan durduran. Bir sanatçı için yaratmak kolaydır. Türlü tipler belirlemek bunları eserlerde kaybettirmek, eleştirmek, övmek, dövmek ve oldukça doyurucudur ama çözüm değildir. Yaşayan tipin benzerlerini yaratmakta iş değildir, istediğimiz gibi yaşatıyorsak asıl önemli yararlı olan gerçek hayatta olanı yani benzerini yaratmak ve yaşamını olduğu gibi vermek bu yaşamdaki hataları gösterip iyi yönlerini övmek kısa bir deyimle insanın yaşayan insanın özellerini ihtiraslarını sevecenliklerini bazen geliştirip bazen körükledikleri bencillik iyilik duygularını insanın çelişkisini anlatmak. Bunların benzer yönleri ile birbirinden farklı olan özelliklerini ne fazla ne eksik olduğu gibi göstermek. Bu zordur. Bence bu gerekli (vs.) işe gitme saatim geliyor.
Sançtı anlayışım budur sanata gerekli uğraşı vermem gerekir belki de çok fazlasını okumam gerekir görmem gerekir. Gezmem gerekir. Koca bulmak kolaydır. Sanatçı destek ister en azından engelsiz bir yaşam ister. Baba ocağında bu uğraşı sürdürüyorum.
Onlarda benim yükümü kaldıramazlar en azından benimle evlenmek yürek ister (görüyorsun ya bu teklifi sana yapıp itiraf ediyorum ) yanlış anlama pekte öyle çekilmez değilim. Hep bu yüzden erkeklerden uzak durdum iyi özellikler bile vız gelir sanatıma destek olamayacaksa.
Uygun kelimeleri bile zor toparlıyorum peşin söylüyorum aşk veremem çünkü öyle aşkın tövbelisiyim sanatçının sanata sevdalısı sevgi anlayış istediğin kadar. Sana istediğin gibi yaşama özgürlüğünü de vereceğim bana saygı ve sonsuz güven sonsuz destek sözünü kararın ne olursa olsun karşılarım saygıyla.Selamlar.
13-8-1981
Yaşam pınarında bir damla kadarız, dünyada bir nokta umudumuzdur dünya için bizi yaşama bağlayan biraz abartılı bir umut.
JALE KESKİNKILIÇ
YORUMLAR
Mektup türünde yazmak ta keyifli olmalı, çünkü keyifle okudum yazınızı. Ben de denedim, "Alma Nurun Ahını" adlı yazımda, ama o, mektuptan çok bir öykü olunca, öykü olarak yayınladım ve bir daha mektup türünü denememeye karar verdim... Tebrik ederim. Saygılarla...