- 659 Okunma
- 7 Yorum
- 1 Beğeni
Yaşam Bir Cümledir Belki de
BÜYÜK HARF Bazen sığınmak isterim bir yerlere bir şekilde huzur renginde odaların içinde mutlu rüyalar görmek isterim bir resim çizmek isterim sadece bulut olsun isterim resimde kırlara gitmek isterim mutlu bir insanın öyküsünü okumak isterim trende olmak isterim aslında isterim de isterim hepimiz gibi gerçekleşmesi ya da gerçekleşmemesi bazen umurumda olmaz bazen de olur bazen karmaşayı isterim bazen yalınlığı bazen şiirin içinde olmak isterim bazen de acıtır canımı şiir uzaklaşırım sonra yürümek isterim çoğunlukla özellikle eski sokaklarda bozulmamış sokaklarda eli yüzü kirli patlak toplarıyla oynayan çocukların arasından geçmek isterim tam yanlarından geçerken bir de ben vurmak isterim topa sonra o sokaklarda eski bir kıraathane ararım şöyle sıcak demli bir çay içeyim diye geçmişime dönerim o zamanlarda geçmişimle şimdiki halim iç içe girer düşünürüm hep her şeyi olmadık şeyler de gelir alıma yani sonu başı belli olmayan günleri yaşamayı severim günün nasıl akacağını bilmemeliyim bilen biri varsa da bana söylememeli söylerse günün sihri uçar gider aslında ne çok şey istemişim yaşamdan meğer şimdi saymasam ben bile bilmeyecektim yaş gelmiş otuz üçe dantenin otuz beşine iki sene var daha kim bilir daha neler isteyeceğim yaşamdan bana ne yaşamı ben yaşamıyor muyum isterim arkadaş isteyenin bir yüzü istemeyenin iki yüzü hani bir şiir vardı hava bedava su bedava diye istemek de bedava bir bildiğim var ki istiyorum kim ne derse desin isteyeceğim de benim neyim eksik şiir de yazmak istiyorum öyküde zaten hep bizi bu sözcükle büyütmediler mi büyüyünce ne olacaksın laf olsun torba dolsun diye adetten soruyorlar işte aslında torbanın da dolduğu yok da astronot olacağım diyen çocukların biraz daha zamanı var ama peşin peşin söyleyeyim ne diyordum ha istemek isteyeceksin arkadaş olur ya da olmaz bak hazerfen ahmet çelebiye uçmak istiyorum demiş atlamış galata kulesinden ölmüş mölmüş ama en azından istemiş eminim gözü açık gitmemiştir galiba ben de bugün saçmalamak istiyorum yazımın en başında ne güzel efendi efendi yazıyordum cıvıttım sonradan bugün de böyle olsun ne yapalım aklıma ne gelirse yazayım nasıl olsa düşünüp de yazıyorum ne demiş decartes düşünüyorum o halde varım ben de yazıyorum ki varım çünkü düşünerek yazıyorum ama düşünmeden yazmak nasıl olur ki yok yok daha fazla saçmalamayayım ben en iyisi sonra okur ne düşünür hakkımda peki peki itiraf ediyorum bugün ruh halim hiç de iyi değil sevgilimle de aram hiç iyi değil kendimi biraz fazla soyutladığımdan olsa gerek dostlarımla da çok iyi değil aram bu sıralarda vallahi ileride ne olur bilemiyorum akıyorum işte kendi nehrimde şimdi bu yazı bitince okumak istediğim bir kitap var adı proust yaşamımızı nasıl değiştirir yazarı alain boton okuyayım bakalım bir neler olacak değişecek mi yaşamım gerçi değişsin mi değişmesin mi henüz bir karar da verebilmiş değilim aslında ben bir okuyayım da değişirse değişir ne yapayım değişmezse de canım sağolsun ben kitabı okumaya başlamadan önce şöyle ılık bir duş alayım en iyisi bu arada aklımdayken bir şey daha söyleyeyim bugüne dek yazmış olduğum yazıları benimle paylaşıp yorum yapan arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum hepsi çok içten samimi sıcacık yorumlar hepsini saklıyorum inanın bana beni mutlu eden nedenler sıralamasında gelen bu yorumlar en üst sıralarda yer alıyor en mutsuz zamanımda bile gelen bir yorum fazlasıyla mutlu kılıyor beni bak aklım şimdi proust’ta kaldı nasıl değiştirecek ki yaşamımı çok merak ediyorum sevgilimle de ayrılacağız sanırım aslında benim yüzümden bazen obsesif bir adam olup çıkıyorum ama ayrıldıktan sonra ne kadar aşk acısı çekip çekmeyeceğimi şu an kestiremiyorum işte gördünüz yaşam noktalı da noktasız da virgüllü de virgülsüz de bir şekilde ilerliyor ne de olsa hepimizin hayatı roman değil mi üstelik hangimizin hayatında dram trajedi yok ki hepimiz büyük harfle doğup noktayla ölmüyor muyuz arada virgüller soru işaretleri ünlemler de yaşamımızın içindeki öyküleri ayıran öykülere vurgu katan işaretler işte mesela en fırtınalı aşk hikayemizin sonuna şöyle okkalı bir ünlem yakışır ya da diyelim ki eşinizden boşandınız ve yeni bir hayata başladınız yani ne yapmış oluyorsunuz araya bir virgül koymuş oluyorsunuz ya da tuhaf bir ilişki yaşadınız ne tam anlamıyla başlangıç sebebini ne de ilişkinizin nasıl aktığını biliyorsunuz o zaman ne yapacaksınız tuhaf ilişkinizin sonuna güzel bir soru işareti koyacaksınız yahut sizi hiç yalnız bırakmayan en kötü anlarınızda bile her daim yanınızda olan bir dostunuzla yaşadığınız anları tırnak içine koyacaksınız yani yüklemlerle sıfatlarla zamirlerle yaşam çemberi dönüyor gerçi benim çember yalpalıyor bu aralar ama olsun dönüyor yine de diyeceğim şudur ki cümlemiz mutlu olalım biliyorum bütün cümleler bu kadar uzun değil kimi kısa kimi uzun benim cümlem de bu seferlik böyle oldu aslında iyi de oldu ruhumdaki sıkıntı da biraz buharlaştı sanki umarım yarın gün yeniden doğduğunda yaşam huzurla gülümseyecek bana şimdi gitmeliyim bu cümlemden şimdi kopuyorum ama başka cümlelere gidiyorum çünkü yaşam bir cümledir belki de NOKTA
Oktay COŞAR
YORUMLAR
İyi güzel yazmışsın (istemişsin) de ben de isterdim ki bu yazıyı böööle sütun gibi yazmak yerine paragraflara ayırsaydın.
Hani derdim yazının şekil bozukluğu falan değil işin o yanı umrumda bile değil.
Hasta ve yaşlı bir kadın olarak okumakta biraz zorlandım hepsi bu. Düşündüm de ben bide kaybolmayan sakız istiyorum... pembe...
Sevgiler Sayın Yazarım.
Oktay Coşar
Bizde böyle, yok paragraf maragraf...
ne kadar güzel saçmalamışsınız !
lütfen böyle saçmalamaya devam ediniz ki
bende saçma saçma yorumlarla eşlik edeyim :)
hep derim ki
kelimeler öldürüyoruz yaşamak adına
her öldürdüğümüz kelimede bir sonrakine çoğalarak tutunuyoruz yaşama
hiç cümle olmak gelmemişti aklıma
nokta koymamak adına belkide...
tamam tamam iyice zırvalamaya başladım bende :)
sus dedi NOKTA...
saygımla...
tebrik ediyorum ...
Seviyorum cümlelerden taşan anlatımlar... bitmeyen bir enerji barındıran kaygıları... ve çok seviyorum uzun diye kaçıp giderken insanlara el sallamayı. B3en hep burdayım değerli dost, yine çok güzel bir çalışma. Tebrikler.