- 11554 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
ŞİİR YORUMLARI
Ben bu meçhul yolculuğa tam 30 yıl önce lise 2. sınıftayken çıkmışım. Beş yıl yazdıktan sonra kış uykusuna yatmışım. On sekiz yıllık kış uykusundan sonra uyanıp kör topal yürümeye başladım. Sekiz yıldır bir şeyler karalamaya çalışıyorum. İki yıldır da bir üstatla çalışıyorum.
Bir yıl önce internette antoloji.com a şiirlerimi aktardım. Daha yeni bulduğum birkaç siteye de çalışmala rımı aktarıyorum. İnternetle tanışalı beri sürekli okuması bana zevk veren, gerçek halk şiirine uygun yazılmış hece şiirlerini okuyorum. Beğendiklerime tebrik mesajları, hatalı gördüklerime de hataları belirterek rapor yazı- yorum. Bu kişilerin %99.99 unu tanımıyorum.
Gayet iyi niyetli olarak yazdığım bu yorumlara cahilce cevap verenler oluyor. Hatta msn den insan gibi cevap vermesi gerekirken o adi cevaplarını cep telefonuma isimlerini kapatarak mesaj çekiyorlar. Ben kimseye onur kırıcı yorum yazmıyorum çünkü kimseyle şahsi davam yok. Sadece o arkadaşın beni geçmesini istiyorum. Yani bana öğretileni bir başkasına öğretmek istiyorum.
Zaten onur kırıcı yorum yazan şahsiyetsizdir. Adam gibi yapılan yorumları olgun karşılamak lazım. Üç beş cümle yazmakla şiir yazılmaz. Bunun Edebiyatı olduğu gibi, sosyal bilgileri, felsefesi, coğrafyası, geometrisi, matematiği, fenni, fiziği, kimyası, biyolojisi vb. bilinmesi gereken dersleri vardır. En yüksek tahsili yapmış olabilirsiniz ama o yetenek sizde yoksa nafile. Yorumlara tahammülü olmayanın bu terazide ne işi var? Teraziye çıkan tartılır, doğru ya da yanlış olabilir, ama her tür tartıya saygı duymak lazım.
Yazdığım bir yoruma kafa tutan yüksek tahsilli bir adı büyük kaprisli şair tahsille şairli olacağını sanıyor Bu bir yetenek işidir. Pir Sultan Abdal’ın, Aşık Veysel’in, Yunus Emre’nin, Karacaoğlan’ın, Köroğlu’nun, Dadaloğlu’nun vb. nice yolumuzu aydınlatan gerçek büyük şairlerin tahsili mi vardı? Onların bilgisayarı, defteri ve kalemimi vardı? Hayır, o güzel şiirleri bugün bile yazabilecek yiğit yok.
Eğer onların çektiği sıkıntıları bugün çeken insan olsaydı belki aynı şiirler yazılırdı. Bugün küçük sıkıntı ları yaşayanlar hemen şiir diye anlamsız satırlar karalıyor. Karalasın, kimsenin onu beğenmesi gerekmez. Deşarj olsun ama şairlik iddiasında bulunmasın. Mütevazı olsun. Her türlü eleştiriye saygı duysun. Ancak bu yolda birbirimizin elinden tutarak ilerleyebiliriz.
Genelde serbest şiir yazılıyor. Yazılmasının karşısında değilim ama serbest şiir Türk şiiri değildir. Fransız kökenlidir, geçmişimizde Garipçiler olarak küçük bir gurup Fransız şairlerine özenerek serbest şiir yazmayı denemişler fakat başaramamışlardır. Türk halkı benimsememiştir. Serbest şiir hece şiirinden daha zor yazılır. Belli bir kuralı yoktur. Daha duygusaldır. Kelimelere çok güzel dans ettirmek gerekir. 1920 den sonra bu şiir ülkemizde tekrr yazılmaya başlamıştır. Herkes Türk Malı kullanmak zorunda olmadığı gibi yine herkes istediği tür şiiri yazabilir. Bir sözü yoktur.
Bir de şair ruhlu insanlar alçak gönüllü olmalıdır. Bu fani dünyada ülkelerin yönetiminde bulunan yöneti cilerin hepsi ya da çoğunluğu şair ruhlu olsaydı kesinlikle dünyamız kan gölü olmazdı. İnsanlar inançları ne olursa olsun ibadet hanelerde çocuklarıyla birlikte kurşunlanmazdı.
Sevgili dostlar kimse onur kırıcı eleştiri yazmasın, yazan olacağını da sanmıyorum. Yazmadığından da eminim. Her türlü eleştiriye tahammülü olmayanda şiir sitelerinde gezmesin. Şunu da unutmasın kimse, aslında halkın en kültürlü kesimi olması gereken biz yazar ve şairler genelde haset, fesat, hazımsız takımını oluşturmak tayız. Bunu 2007 yılı içinde girdiğim şiir yarışmalarında tespit ettim. Heceden anlamayan kişiler jüriye seçilmiş
Yorum yazınca da düzenleyen ya da jüride olanlar ters tepki veriyorlar. Genelde ödüller şiirlere değil, isimlere veriliyor. Şahsen ben bu sebeplerden bundan sonra yarışmalara katılmayacağım. Eleştiriye açık olan insanlar yollarında çok çabuk ilerlerler.
Haset, fesat ve hazımsızlıkla kimsenin eline bir şey geçmez. Birbirimizi olumlu uyaralım ki hem yarışa- lım, hem bir dostumuz biraz yol alsın, bizi geçsin. Bilmemek ayıp değil, sorup öğrenmemek ayıp bence. Soran dağları aşarken, gururlanıp sormayan düz ovada şaşar.
Bizler birbirimize hasetlendiğimiz, sahip çıkmadığımız için boş salonlara şiir okumuyor muyuz? Bu güne kadar halka açılamamamızın yegane sebebi, hep birbirimizin ayağını almak bence.
Ne olur elbirliği yapalım, dünyayı yaşanır hale getirelim.
Bu yazıyı okuma zahmetinde bulunduğunuz için size teşekkür eder, gönlünüzce başarılı günler dilerim.
– 26/11/2007 Eğirdir/Isparta
YORUMLAR
Genelde serbest şiir yazılıyor. Yazılmasının karşısında değilim ama serbest şiir Türk şiiri değildir. Fransız kökenlidir, geçmişimizde Garipçiler olarak küçük bir gurup Fransız şairlerine özenerek serbest şiir yazmayı denemişler fakat başaramamışlardır. Türk halkı benimsememiştir.
YUKARDAKİ SÖZLERİNİZİN HİÇBİRİNE KATILMIYORUM...ŞİMDİ BURADA VE ONLARCA SİTEDE SERBEST YAZANLAR TÜRK ŞİİRİ YAZMIYORMU? NAZIM HİKMET, CAN YÜCEL, BEHRAMOĞLU VE ONLARCA USTAMIZ FRANSIZ ŞİİRİ Mİ YAZIYORDU...
UZAĞA DEĞİL BU SİTEDE ANA SAYFADA KAÇ SERBEST KAÇ HECE VAR ZAHMET EDİN BİR SAYIN...HECEYE SÖZÜM YOK...
TÜRK HALKI VE GÜMBÜR GÜMBÜR GELEN GENÇLİK SERBEST ŞİİRİN DALGALARIYLA GELİYORLAR...
FRANSIZ DEĞİLİM...SERBEST YAZIYORUM..
SEVGİYLE..