- 1017 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
KIBLEME UYKUSUZLUK DÜŞTÜ (1)
Zamansız bir bahar gelmiş gönlüme sanki. Ruhumun gölgesinde aşkın gül fidelerini dikiyorum.
Sulamak için gözyaşlarım dünden zaten hazır.Yani yağmur duasına çıkan köy cemati olmama gerek yok. Bulutların yırtık düşleri benim kimin sorgusunda ki olabilir ki her gidişin dönüşü olmaya bilir bunu iyi bilenim.......
Acının alasını yaşayanım yanımdaki saklı gerçeklerim varken.Yapışık ikisiz ruh gibiyim mazimle.Asıl ellerimle kamufle etiğim zayıf olan benliğim. Sorun ve çözüm bende saklı iki gözü kör duygumla Keza bu kadar kendimle savaş içinde olmamın tek nedeni gençliğimin mahzun bir emanetinde saklı. nasıl mı?
Uykunun yine bende yan çizdiği bir geceydi telefonuma gelen bir mesaj. Aynen şöyle yazıyordu.”merhaba ben Hurşit sadece nasıl olduğunu öğrenmek istedim kızma bana lütfen seni unutamadı!!!!”
Evet, niyet beli anıların heybesi halen güzelliklerle dolu. Aradığına göre beni.
Lakin ben alıştım onsuz nefes almaya yılların soğuk teninde, gelişi yıkımların en büyüğü çünkü biz evliyiz her ikimizde. Şimdi nasıl olacak ne cevap vere bilirim onca acıyı taşıdım bıraktığı kedere sahip çıkacak mı? Yürek yorgunluğumada çıkacak mı? acaba. Düşüncelerimin üzerinde defalarca koca koca silindirler geçiyor sanki. Ben yine akılımda çıkarmıyorum bu beni aniden arayışını.
Herkes biliyor uykunun varlığı bende olmadığını. Ama uymadığıma sebepte bulamıyordum. Uykusuz kalmamın bir isimi oldu bu gece. Gözlerimin içi gülüyor yani aşkında uymayan herkes benimle bu gece o güç yeter bana. Pencerenin pervazında rüzgârla buluşan cılız nefesimle Radyodaki şarkıya eşlik ediyordum. Eteklerim zil çalıyor. Hayra olsun hayra olsun demeden de edemiyorum
Bir yanda ise içimde bir devin kalp atışı his edilir diye korkuyorum telaşım ufak ufak büyüyordu. Adı yarım kalmış aşktı kokusu çiçeklerde bakışı Kızılırmağın duruluğunda olduğu gibi kalmışdı.
Ah! biz kadınlar
Nede çok severiz böylesine çat kapı gelen. Birikmiş özlem dediğimiz noktası konulmamış bir hikâyeyi tekrarından cazip kılmayı. Değil mi?
bu telaşenin mimarı kim? Kader denen hile göz az bir salınır tozu duman katar anılar birden canlanır başını öyle soğuk bir suya tutturur insanın, birde sıcak ateşe. bence ikisinde korkunç birbirinden. Derinin ateşten bir naylon parçası gibi yamulduğuna
Şahit oldunuz mu? Siz Hiç!
Veya da? Suyun içinde. Nefesin buz gibi çözüldüğüne Bunlar sadece kafamızda kıyıya vuran düşüncelerdir kimseye açamadığımız gerçeklerimizdir. Gördüğümüzü ifade edemiyoruz.İki kelime ile
Sevgi fedakârlık ister
Sevgi yürek ister
Yanmayan gönül ister.
Siz bakmayın aşkımdan yandım kavruldum diyen günümüzde ve efsaneleşmiş aşklarını ezber cümlesine. Vallahi yalan kimse yanmamıştır bu güne kadar.
Yanmak o kadarda kolay mı? zamanla alışkanlık yapışkanlık yapıyor kalbe öylece de kalıyor taki sahibi bir şekilde rolünü sizinle takas etmeyene kadar. Beklemedesin yüreğin mahzeninin de anahtarı sende. Ya açarsın ya da kaçarsın topuklarını yağlayarak. Olayın aslıda bu astarı da bu……………..
Aaaahhh! Kahrolası şu aşk bence insanlık suçların başını aşk çekiyordur. Yalan diyen ihanette çıksın yolu bundan iyi beddua yoktur yeryüzünde dedim bileJ
Ben cesurum macerların koluna girmeye siz bakmayın
Yok! dönüşü yok. Bir karar verdim artık bütün gecenin dikenli koynunda ve kendime iyilik yaptım. Neymiş sevap başkasına mı? Sadece makbul oluyor. İnanmam garı
Ben kendime az biraz ucunda şefkat göstereyim. Madem öyleyse sabah olunca gar dolabın önünde şöyle az kendime ciciler beyenip kuşatayım Çünkü gelen konuk çok uzak ellerde geliyor.
Görüntüsü çökmüş sıvası dökülmüş kalbimi göremez ama yüzümün mor halkalarla olan tınısın fark etmesi imkânsız olacak kanaatindeyim.
Elime teflonu aldım gelen numarayı çaldırdım
devam edecek :)
.