Uluslararası Konferansta Konuştum
İKT Formunda konuşma fırsatı buldum sizinle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum.
....................................................
Bismillahi Te’ala
Sayın Panelistler, Değerli Protokol Üyeleri Kıymetli Katılımcılar.
Hepinizi saygıyla selamlar varlığınızla iftihar ediyorum.
TASAM ve İKT yöneticilerini tebrik eder başarışlarının devamını dilerim.
Dün Forumun 1.oturum başkanı kayda değer bir hatırlamada bulundu.
Dedi ki,
“Kamu Diplomasisinde STK’ların daha etkin hale gelebilmesi için ne yapabiliriz sorusuna cevap niteliğinde katkınız olursa, daha iyi olur”
Ben de bu manada kısa ve öz bir hazırlık yaptım.
Yapılması gerekenleri 3 madde halinde sizinle paylaşmak istiyorum.
1-Bütün katılımcılardan istirhamım Parlamentolarınızı sıkıştırın, yasal ya da anayasal düzeyde STK’ları saygın birer kuruluş haline getirelim.
Dolayısıyla,insanlarımız kendini huzurlu ve mutlu hissederek özgürce ifade etme imkanını bulsun.
2-STK’larının daha rahat çalışabilmesi için bütçeden katkı payı alabilsinler.
Örneğin Türkiye’de Sendika aidatı Bütçeden karşılanıyor.
Keşke reşit duruma gelen herkes için dernek aidatı bütçeden karşılanabilseydi de Sendika aidatı verilmeseydi, çünkü sendikalı zaten maaşlı ve maaşının binden beşini rahatlıkla sendikasına aidat olarak ödeyebiliyor.
Reşit duruma gelen tüm vatandaşlarımız için kişi başına ödenecek aylık 5 TL yıllık bazda yaklaşık olarak 80 milyona tekabül etmektedir. Ancak derneklerin sürekli eğitimle yetiştirdiği nitelikli vatandaş, beşeri sermayeye verdiği katkı paha biçilmez bir değerdir.
3-Sivil Toplum Kuruluşları aracılığıyla Sürekli Eğitim kavramını daima hayatta tutmak gerek, İslami literatürde “minel mehdi ilellehd” şeklinde ifade edilmektedir.
Kısa bir süre önce Ulusal düzeyde bir yazarlık yarışmasına katıldım. 150 yazarın katıldığı bu yarışmada“Medeni Toplum” başlıklı yazımla birinci oldum. içerik itibariyle Sürekli eğitim kavramını tahlil etmiştim, Kazanımlarından bahsetmiştim.
Eğer biz insanımızı aşağıdaki mevzularda aydınlatırsak,
-Vatandaşlık hak ve ödevlerini,
-Devlet ve hükümet kavramlarını,
-Dünyanın genel görünüm ve gidişatı,
-İnsan hakları evrensel beyannamesi ve AHİM,
-Kadın hakları,
-İnanç esasları,
-Veda Hutbesinin sunum ve yorumu,
-Tüketici hakları ve bilinçli tüketim,
-Sivil Toplum Kuruluşlarının önemi,
-İletişim Becerilerini,
-Beşeri münasebetler…
Nitelikli vatandaş yetiştireceğiz,
Nitelikli vatandaş,
-Sağlıklı düşünür,
-Kavga gürültü çıkarmaz,
-Zulüm etmez,
-Hakkı müdafaa eder,
Hakkına razı olur,
-Sağlıklı beslenir,
-Kanaatkar olur,
-Üretken olur,
-İsraftan kaçar,
-Devletini, milletini düşünür,
-Hayata olumlu katkı yapar,
En önemlisi de mutlu olmayı becerir.
Bir devlet, insanını mutlu etmeyi başarmışsa artık sırtı yere gelmez.
Dünya barışına da katkı yapabilir.
Bundan sonrası için hem eğitim müfredatında bir inovasyon yaparak hem askerlik süresi içinde verimli, üretken, nitelikli vatandaş çalışmaları yapmak boynumuzun borcudur.
Bu daimi çalışma aslında;
“Sizden bir grup sürekli insanı hayra davet etsin,
iyiliği emretsin,
kötülükten sakındırsın”
ilahi talimatın bir gereğidir.Bu tur çalışmalar aynı zamanda ibadetin değişik bir versiyonudur.
Biz Müslüman oluşumuzdan, Kur’ana bağlılığımızdan bir sıkıntı hissetmemeliyiz. Kur’anı düstür etmeli rehber kılmalıyız. Kitabüllahı bilen bir kardeşiniz olarak diyorum ki bu dünyanın huzur ve sükuneti için Kur’an vaz geçilmez bir değerdir.Bir çok kimse bunu bilmiyor.
Adalet, merhamet, emanet, sadakat , ticaret ve cesaret …ne kadar insanlığın aradığı değerler varsa Kur’an takdir edilmektedir.
Hırsızlık, arsızlık, zülüm ve sömürü, ihanet ve kehanet gibi ne kadar insana yakışmayan özellik varsa hepsi Kur’an tarafından tenkit edilmektedir.
Ne mutlu bize ki elimizde böyle bir kitap var. Üstat Bediüzzamanın ifadesiyle “Kur’an kainatın beynidir”. Öyleyse Kur’ansız bir dünyada huzur aramak akıl karı değildir.
Başta İslam dünyası olmak üzere insanlık alemine başarı, barış ve huzur diliyorum.
Selam ve dua ile “fiemanillah”
Eyüphan KAYA
Eğitimci Yazar
YORUMLAR
Biz Müslüman oluşumuzdan, Kur’ana bağlılığımızdan bir sıkıntı hissetmemeliyiz. Kur’anı düstür etmeli rehber kılmalıyız. Kitabüllahı bilen bir kardeşiniz olarak diyorum ki bu dünyanın huzur ve sükuneti için Kur’an vaz geçilmez bir değerdir.Bir çok kimse bunu bilmiyor.
Adalet, merhamet, emanet, sadakat , ticaret ve cesaret …ne kadar insanlığın aradığı değerler varsa Kur’an takdir edilmektedir.
Hırsızlık, arsızlık, zülüm ve sömürü, ihanet ve kehanet gibi ne kadar insana yakışmayan özellik varsa hepsi Kur’an tarafından tenkit edilmektedir.
Ne mutlu bize ki elimizde böyle bir kitap var. Üstat Bediüzzamanın ifadesiyle “Kur’an kainatın beynidir”. Öyleyse Kur’ansız bir dünyada huzur aramak akıl karı değildir.
Başta İslam dünyası olmak üzere insanlık alemine başarı, barış ve huzur diliyorum.
Selam ve dua ile “fiemanillah”
Eyüphan KAYA
Eğitimci Yazar
-----------------------------------------------------------
TEBRİK VE TEŞEKKÜRLER.
Baştan sona çok güzeldi.