- 3303 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AH ŞU “KEŞKELER” OLMASA
Şerefle bitirilmesi gereken en ağır görev hayattır. Hayat dersler, ibretlerle dolu tecrübeler toplamıdır. Hayat yaşanan en büyük sınavdır. Bu sınav birçok pişmanlıklarla doludur İnsanların hayatlarındaki en büyük pişmanlıklar, fırsat olduğunda yapmadıkları şeylerdir.
Hepimizin hayatında “keşkeler” vardır. Hayatın bir parçası haline gelen keşkeler kimi zaman teselli, kimi zaman içi yakan bir durumdur. Acaba zaman hayatımızdaki “keşke” leri artırıyor mu, azaltıyor mu, yoksa onlarla avunup duruyor muyuz?
İnsanın tüm evrende kesin olarak düzeltebileceği tek bir şey vardır; o da kendisi.
İnsanlar yaşlanarak değil, yaşayarak tecrübe kazanırlar. “Tecrübe çok acımasız bir öğretmen; önce sınavı yapıyor, dersi sonra öğretiyor.” Hayatın pahalı tecrübelerinden sakınmalıyız…
Her insan yıllarca yaşarken oynayacağı ya da sahipleneceği rolü arar durur, bulursa hep onu oynar. Gün gelir yanlış rolde oynadığını anlar, ancak iş işten geçmiş, oyun bitmiş, perde kapanmıştır. Sonuçta pişmanlıklar insanın içini doldurur. Keşke olmasaydı, yapmasaydım dese bile olan olmuş yapacak bir şey kalmamıştır, artık geri dönüş yoktur…
Ah, hayatımızda şu keşkeler olmasa! Ne yazık ki,“Keşkeler” hayatın içinde her zaman vardır. Bir insana, bir işe, bir davaya ömrünüzü adamışsınızdır. Bir gün o insanın, o işin, o davanın, bunu hak etmediği kanısına vardığınızda, artık hayal kırıklığıyla birlikte “Keşke”ler başlar… “Keşke”ler, çoğunlukla bir “ahh”la bir çığ gibi kopup gelir içimizden… Ne kadar hayıflansak, artık hiç bir şey eskisi gibi olmaz. Ne zaman geri gelir, ne kırılan bardak aslı olur, ne dökülen su kabını doldurur.
Şu hayatta “Keşke” li cümlelerle yaşanmamışlığın, yarım kalmışlığın hep ezikliğini yaşıyoruz... Konuşmanız gerektiğinde susmuş, koşacağınız zaman durmuş, eyleme geçeceğiniz zaman yapmamış, varken tutmamış, bulunduğunuz şartlarda mücadele edecek yerde pes etmiş, hayattan kopmuşsak, işte bu durumda keşkeler artmaya başlıyor…
Sebebi değiştirmeden neticeyi değiştirmek mümkün değildir.” Keşke şöyle yapsaydım, keşke böyle yapsaydım” deyişimiz arttığında biraz daha sıkıntılarımızın çoğaldığını, hedeften uzaklaştığımızı görürüz. “Keşke” leri bazen kendimizin de inanmadığı şeylerin yerine, bazen de pişmanlık ifadesi olarak kullanırız. “Şimdiki aklım olsaydı” veya “Bu akılla daha küçük, ya da genç olsaydım” lafları iş işten geçtikten sonra artık faydasızdır...
Bir insan geriye dönüp baktığında, çok şeyleri heba etmiş, birçok fırsatları kaçırmış, tren kalkmışsa artık, peşinden el sallamak kalır... Bir şey elden uçtuktan sonra ah lamanın, vah lamanın faydası olamaz. “Üzülmek yarının sıkıntısından bir şey eksiltmez, sadece bu günün gücünü tüketir.” Her ne kadar zararımız olsa da, bunları anlayarak, dersler çıkararak yeniden bir başlangıç yapmak bizi başarıya götürür. Yeise kapılmadan, azmi elden bırakmadan mücadeleye devam edilmelidir ki, hayatın bir anlamı ve kazancı olsun…
“Keşke” leri çok kullananların hayatı kasvetle, pişmanlıklarla doludur. Yaşantımızda
her ne kadar zahmetler, sıkıntılar, zayiatlar olsa da, bir de “İyi ki” ile hayata bakıldığında; güzelce, doyasıya yaşanmışlığın iç huzurunu yaşarız…
”Keşke” leri hayatımızdan tam silebilmek mümkün değil. İnsanlar hatalarla kaim bir varlıktır. “Keşke”leri yaşamımızda azaltmak istiyorsak; “İstişare eden az yanılır” sözünü hatırlayarak, dertlerimizi paylaşacak, birçok konularda istişare edecek yakınlarımız, dostlarımız olmalı. Yalnızlığı yaşamasak, yalnız kalmazsak keşkeler çoğalmayacak, azalacaktır.
Bu gün “ İyi ki” lerimizin toplamını “keşke” lerimizden çıkarttığınızda fazlaysa kardayız demektir. O halde hayatımızda“Keşke” lerimizi azaltıp, “İyi ki” lerimizi çoğaltmak için gayret etmeliyiz. Yoksa yarın gene kalbiniz buruk, gönlümüz yaralı, artık keşke diyecek zamanınız da olmayabilir… Yavaş yavaş değerlerimizi, dostluğu, arkadaşlığı, kardeşliği kaybetmeden “İyi ki” lerimizi artırmak bizleri mutlu sona ulaştıracaktır…
Hayatımız; acabalarla, keşkelerle harcanacak kadar uzun değil. Yaşama küsme hakkınız olmadığı gibi, karamsar ve asla umutsuz olmaya da hakkımız yoktur!
Hayatımızın sonuna kadar eksikliklerimiz olacaktır. Belli bir zaman diliminde ortak paylaşılan payeler sayesinde eksilerimizi artıya dönüştürebiliriz. Kendimizi eleştirip muhakeme yapar, bazen geçmişte kalanları gözden geçirerek, dersler çıkarırsak güzel çirkin, eğri-doğru ortaya çıkmış olur…
Her şeyin en iyisini daha yaşamadığımız olarak görelim. "Hayat bir kendin yap tasarımıdır" demiştir biri. Bugün yaptığınız davranış ve seçimler, yarın yaşayacağınız evi kurar. Öyle ise onu akıllıca kurun. Hayatın güzel bir hediye olduğunu bilerek samimice yaşayın, eksileri azaltıp, artıları çoğaltın ki, mutluluğu yakalayım...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.