- 2949 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KARS’TA MİLLİ MÜCADELE KAHRAMANI EYÜPPAŞA
KASKANLI AŞİRETİ LİDERİ EYÜPPAŞA’NIN MİLLİ MÜCADELE FAALİYETLERİ:
Eskiden Kars ili Sarıkamış ilçesine bağlı olan ama şimdi Selim İlçesi sınırlarında yer alan Akçakale köyünde medfun Eyüp-paşa isimli aşiret liderinin Milli Mücadele esnasında yaptığı faaliyetleri yazılı ve sözlü kaynaklara göre anlatmak çevremizdeki devlete hizmeti dokunanları tanıma bakımından mühimdir.
Özel hayatıyla ilgili bildiklerimiz iki defa evlendiği ve bu evliliklerinden hiç çocuk sahibi olmadığıdır. Adı Eyüppaşa olup, paşalık rütbesiyle ilgisi yoktur. Onu anlatan yöre halkı adını “Eyüp-paşo”olarak da anar.
Kayınpederi ve amcası olan Abdullah Beyzâde Bekir Bey’in ona yazdığı mektuplardan Oltu Milis Kumandanı olarak “Binbaşı” rütbesinde olduğu anlaşılmaktadır.
Mehmet Arif Bey’in “Başımıza Gelenler” kitabında anlattığı Kaskanlı aşiret reisi Reşit Bey’in oğlu olarak dünyaya gelen Eyüppaşa’nın Milli Mücadele yıllarını içeren arşiv belgelerinde ve yine Milli Mücadelede Doğu Cephesi Kumandanı Kâzım Karabekir’in “İstiklal Harbimiz” eserinde isminden ve faaliyetlerinden bahsedilir.
Merhum Mehmet Arif Bey, malum eserinde Kars ve Sarıkamış yöresi ile ilgili verdiği bilgide Kaskanlı aşiretinin reisinin Raşit Bey olduğundan söz ederek diğer Zeylanlı ve Cemâdinli aşiretleriyle birlikte bu üç aşiretin toplam olarak 1500-2000 aile olduklarını söyler. Hatta “ordumuz harbin başlangıcında bu üç aşiretten istifade edemediyse de,ortalarına doğru zaferler kazandığımız sıralarda,bu üç aşiretin birkaç yüze varmayan süvarisinden güzel güzel hizmet ve yardımlar gördüğümüzü takdir ile” anar
1877-1878 Osmanlı Rus savaşının Erzurum Kars yöresindeki merhalelerini anlatırken Mehmet Arif Bey devamla:“Keçesor Köyü’ne indiğimiz gün,(23 Ekim 1877)nöbetçiler (Gazi Ahmet)Muhtar Paşa’nın yanına bir Kürt getirdiler. Bu Kürt,ötesini berisini karıştırarak ufacık bir kağıt çıkarıp verdi. Bazı bilgiler vermek için Rus ordusunda bulunan kardeşi(Reşit Bey) tarafından gönderildiğini söyledi.
Kağıt okundu. Kars tarafında kalmış ve bizim ordu oralardayken bize hizmet etmiş ve bizim geri çekilişimizden sonra Rus ordusuna alınmış olan Kaskanlı aşiretinin ağası Raşid Bey’den geliyordu. Bu şahıs mektubunda,selâmdan sonra (“Ruslar büyük bir kuvvetle Kars’ı muhasara ettikten sonra General Himen,otuz iki tabur piyade,altı alay süvari ve altmış adet topla sizi takiben Soğanlı dağına geldi. Bende beraberlerindeyim. Maksatları sizi vurmak, sonra da Erzurum’a yürümektir. Lakin askerlerine yorgunluk aldırıyor. Benimse size sadakatim (gereği)... İşte bu kağıdı yazdım ve emniyet ettiğim kardeşim Nine Bey’le huzurunuza gönderdim .Maksadım devletime hizmettir.”) diyordu.
Mektubu getiren birader Bey de konuşturuldu. O da aynı şeyleri söylüyordu.
(Gazi Ahmet Muhtar)Paşa hazretleri memnun oldu. Mektubu getiren zata biraz da para ihsan eyledi.(Keçesor köyünde bulunan) Kaptan Mehmet Paşa’nın olduğu yerde misafir edilmek üzere gönderilen bu şahıs casus gibi düşünüldü ise de Muhtar Paşa,”Bunlar hususiyle çoluk çocuklariyle Rusya içinde kaldılar, mazurdurlar. İkram ediniz. Kendisinin muhafaza ve müşahede altında olduğunu anlarsa,beyhude yere korkar. Korkutmayınız ama,ötekiyle berikiyle konuşup temas kurmasına da fırsat vermeyiniz”dedi.
O gece geçirildi. Ertesi gün (24 Ekim 1877) öğleden sonra izin talep edince,müsaade edilip,”Sizin vücudunuz yeter,anlatırsınız. Ayrıca bir yazıya,kağıda lüzum yoktur. Biraderinize çok selam söyleyiniz. Sadakat ve haberlerinin devamını bekleriz” gibi sözlerle Paşa hazretleri tarafından uğurlandı.
Yörenin, Ayestefanos ve Berlin antlaşmaları gereği 40 yıllık kara günlere terk edilmesinin akabinde Birinci Dünya harbine girişimiz ve Sarıkamış Harekâtındaki soğuk v e tipide on binlerce şehidimizin telef olmasının sonunda Rus ileri harekâtı ve Ermeni zulümlerinin arttığı 1914-1920 yılları arasında Raşit Bey’in oğlu Eyüppaşa, yörede aşiret milisleriyle Ruslara ve özellikle Ermenilere karşı büyük mücadele örneği verecektir.
Kâzım Karabekir, ünlü “İstiklal Harbimiz” eserinde yer yer Eyüppaşa’nın bu hizmetlerinden bahseder: Montros Mütarekesini müteakiben Kars’ta kurulmuş olan Milli Şûrâ hükümetinin İngilizler tarafından basılıp üyelerinin Malta’ya sürüldüğü günlerde “5 Eylül 1919 günü bir İngiliz subayı Kars Milli Şûrâsı üyelerinden Ahmet Bey ile iki Ermeni subayı ve beraberlerinde 8 Ermeni jandarması olduğu halde,Bardız tarafındaki aşiret reisi Eyüp Paşo ile görüşerek Ermenilere itaat eylemeyi teklif etmişler ve İngiliz Hükümetiyle uğraşmanın, mühim bir mesele olduğunu pek büyük cezalara duçar edileceğini bildirilerek, tehdit etmişlerdir. Üç güne kadar cevap vermek üzere mühlet vermişler,itaat ettiği takdirde bir çok para vereceklerini de bildirmişlerdir.”
Bardız (yöresinde bulunan) aşiret reisi Eyüp-paşo’nun İngilizlerin ısrarı üzerine itaati kabul ederek kırk atlı ile Kars’a giderken Ermeniler, tecavüz ederek birkaç atlısını katlettiler. Bunun üzerine Eyüp Paşo, (böyle bir itaatten) imtina ettiğini anlatmış ve (fakat) yine bir defa daha Eyüp Paşo, İngilizlerin teklifi üzerine bir yine itaat etmiş iken, Ermenilerin Verişan köyüne 200 piyade, 2 makinalı tüfek ile baskın vererek kariye ahalisinden bir çoğunu katl ve mallarını yağma etmeleri üzerine(Rawlinson) Eyüp-paşo’nun (İngiliz ve Ermenilere) muhalefet ettiğini anlamıştı. Ermenilerin (İngiliz)kaymakam Rawlinson’un eşyasını getiren otomobile (bile) taarruz ederek otomobili yağma ve şoförle bir İngiliz onbaşısını yaraladıklarını görmüş iken (Rawlinson) Eyüp-paşo ile görüşerek nasihatlerde bulunmuş ve bağımsızlıktan bahsetmiş ve bir Kürt aşiret reisiyle de görüşerek, Kürt istiklaline ait sualler sormuş ve aşiret reisini de otomobiline alarak dolaşmıştır.
İngilizlerin bu suretle Ermenileri himaye etmeleri ve yardımda bulunmaları Ermenileri şımartmış, İslâmlar hakkında icra ettikleri mezalimi çoğaltmıştır. Ermeniler;İslâmları imha etmek üzere komitalar tertip etmişler,bir taraftan da muntazam kıtaatın top,tüfengiyle her gün, bir veya birkaç köy basarak yaylalardaki aşiretlere hücum ve katliam yapmışlardı. Müslümanların mal ve eşyalarını yağma ve ırzlarına tecavüz etmişler,İslâm kadınlarını askerleriyle birlikte çıplak olarak dolaştırmak gibi insaniyete uymayan tecavüzlerde bulunmuşlardı.
Ermenilerin bu hareketleri karşısında, Milli Mücadele saflarında yerini alan Eyüp Paşo,Bardız yöresinin Ermeni işgaline uğramaması için büyük gayret gösteriyordu.
Bu tarihlerde 36.alay 3. tabur kumandan vekili Yüzbaşı Mustafa’nın 36.alay kumandanlığına yazdığı belgede “ Oltu ve havalisinde Eyyüp-paşa Bey avenesinin Ermeni,Rum ve Gürcülerle harb etmekte olduğu”nun istihbar kılındığı yazılıdır.
25.VII.1919 tarihli belgede Ermenilerin, Kars civarında Müslüman ahaliye zulüm yapmaya devam ettiği,Göle civarında da Rumların Müslüman ahaliye feci zulümler yaptıkları,Oltu Milis Kumandanı Reşit Beyzâde Eyyüp-paşa’nın ifadesiyle şöyledir.:
“Geçen gün ki muharebede Ermenileri püskürtmüş olduğumuzu yazmıştık. Sarıkamış,Kars Ermenileri bu defa Muş,Eleşgirt Ermenileriyle birleşerek bu gece veyahut yarın bize taarruz edecekleri güvenilir kaynaklardan haber alınmıştır. Ermeniler Kars civarında İslâm ahaliye yapmadıkları zulüm ve hakaret kalmamıştır. Ez cümle Gümrü civarındaki Karakilise köyünde sakin bulunan Kürtlerden, Ermeniler bir at istemişler,vermediklerinden mallarını yağma,çoluk çocuklarını kamilen katletmişlerdir ve bu köyü ateşe vermişlerdir. Cephanelerimizin vüsati,ahalinin lâkaytane hareketi bizi bir takım tedbir almaya mecbur etmiştir. Maazallah Ermeniler bu tarafa geçecek olursa, yapacakları mezalim o kadar şiddetli olacaktır ki derecesini tarif edemem. Göle civarında bulunan Rumlar, İslâmları yağma ve ahalisini çeşitli mezalim ile tahkir ettikten sonra cephe tutarak bu taraftan o tarafa geçen veya Osmanlı tabaiyetinde bulunan, hasıla kim olursa olsun ele geçirdiklerini feci surette katlediyorlar. Elinde götürdüklerini aldıktan ,eşyalarını yağma ederek cesedinin parçalarını Merdenik üzerinde bırakmışlardır. Aldığımız haberlere göre Ermeniler bütün aşiretleriyle Çıldır,Zarşat(Arpaçay),Kars havalisinin mallarını alarak,ileri gelenlerini öldürerek,bu son günlerinde hareketlerini şiddetlendirmişlerdir. Her ne suretle olursa olsun,bize Rus veya Osmanlı cephanesi yetişmediği takdirde cephanemizi tutmak kabil olamayacaktır.3 ila 5 saat devam edecek herhangi muharebede cephanesizlik yüzünden mecburi olarak Ermeniler ilerleyecek ve bu suretle Oltu havalisi kan ve ateşler içinde kalacağına zerre kadar şüphemiz yoktur. Maruzatı acizanemizi layık olmadığı veçhile emniyete binaen nazarı dikkate alarak bu husustaki lütf –i atifenizden muntazır bulunduğumu arz eder ve tüfeklerimizin iadesinden dolayı size ve bilcümle himemat-ı vatanperveranede bulunan arkadaşlarımıza arz-ı şükran eylerim efendim. 25 Temmuz 1919 Oltu Milis Kumandanı Reşit Beyzade Eyyüp” Amcası ve aynı zamanda kayınpederi olan Abdullah Beyzâde Bekir Bey’in 12 Temmuz 1919 da kendisine yolladığı “Rıf’atlu Damadım Eyyüp-paşa Hazretleri: Eğer bizim taraf,ahvalimizden sual ve cevap ederseniz Kağızmanlı kâdînın oğlu Aziz Efendi ve bir de Türk subay ve ailesiyle bu tarafta bir teşkilatı durur iken benim yanıma gelecek imişler. Tihnis ile Ağadevelerin arasında Boşka’nın önünde Ermenilere rast gelmişler ve büyük büyük muamele ile katletmişler. Ellerini kesip ve yanlarında cep açıp,ellerini koşmuşlardır ve burunlarını,dudaklarını,derilerini kesip göğüslerinde çep açıp öldürmüşlerdir. Ve gözlerini oyup çıkarmışlardır. Ve iki kadınları dahi çok büyük pislik ile öldürmüşlerdir. Rica ederim bunu hudut kumandanlarına bildiresin. Böylece malumatın olsun .efendi hazretleri 12 Temmuz (1919) El Malum Kaskanlı Aşiret Reisi Abdullah Beyzade Bekir Bey” içeriğindeki mektubu Üçüncü Avcı Taburu Bölük Kumandanlığına bildiren Eyyup-paşa “ Bu rapor Böşköyü’nde amucam Bekir Bey. tarafından gelmiştir. Humus’ta(Hamas?) askeriyye karakol çavuşuna bunu acilen Seksen altıncı Tabur Kumandanı Ali Şevket Bey’e götürünüz. Çok acildir. Bunu size getiren adama teslim ilm u haberi de veriniz.
13 Temmuz 1919. Oltu Milis Kumandanı Reşit Beyzade Eyyüp”
14 eylül 1919 da Harbiye Nezareti’ne yazılan raporda “ Sarıkamış’ın Soğanlı Dağı’nda Ermenilerin iki top ve dört makineli tüfek ile Eyyüp-paşa aşiretine taarruz etmiş olduğu ve iki saat devam eden muharebeden sonra Ermenilerin on iki nefer ve bir subay telef ve otuz kadar esir bıraktıktan sonra çekildikleri ve Eyyüp-paşa aşiretinden de iki neferin şehit ve kendisinin de hafif surette mecruh düştüğü”yazılıdır.
4.1.1920 tarihinde Kâzım Karabekir, Harbiye Nezaretine yazdığı belgede “ Doğuda Soğanlı dağı karşısında(Çakırbaba dağı,Çermik, Allahuekber dağı,Ersenik,Muşeh-Tekirdağ) kuzeyde (Yukarı Panasgert, Hamas,Oltu ve Ardahan hududu) batıda ve güneyde Osmanlı hududu sahası dahilinde Oltu hükümet-i muvakkatesi, Oltulu Ziya Bey ve arkadaşları başkanlığındaki şûra tarafından idare edilmektedir. İşbu hükumet-i muvakkate hududunu rüesasından Örtülülü Bilal, Penesgertli Cafer Çavuş,Eyüp-paşo gibi zevatın kumandalarında milis efradından müteşekkil müfrezelerle müdafaa etmektedir” diyordu.
Yöredeki Kaskanlı aşiretini Ermenilere karşı teşkilatlandırıp Kars’ın kurtuluşuna kadar büyük mücadele veren Eyüppaşa görenlerin anlattığına göre gayet uzun boylu ve iri yapılıydı. Bu sebeple “Uzun Eyüppaşa” diye de anılmıştır. Oltu,Yeniköy ve Bardız civarında yaptığı mücadelede pek çok defalar yaralanmış ama inandığı “Ermeniden dost olmaz”, fikrine bağlı olarak ordumuzun yanında olarak, sonuna kadar bu mücadelenin yöredeki önemli ismi olmuştur.
Ermeni komutan Kör Arşak’ın kendisine yazdığı ve “kirve”yiz diyerek yanına çekmek istediği Eyüppaşa bu ilgiye asla iltifat etmemiştir. Bilakis Ermenilere karşı canala başla mücadele etmiş bu uğurda epey zahmet çekmiş hızmet görmüştür.
Ordumuzun ileri harekata geçtiği ve Divik(Sarıkamış’a bağlı şimdi Yayıklı köyü)’te bulunduğu sırada 9.Tümen Komitanı Halit Bey, Eyüp-paşa’nın Ermenilerin eline düştüğünü ve arkadaşlarıyla birlikte Kars’ta hapishanede olduğunu öğrenmişti 30 Ekim 1920. De Ermenilerin Kars’ı kuvvetlerimize teslim ettiği tarihte Halit Paşa’nın emriyle hemen hapishaneden serbest bırakılmıştı.
9.Tümen komutanı Deli Halit Paşa ile işbirliği yaparak yöredeki halkı korumak ve onların Ermeni zulmünden en az zararla kurtulmalarını sağlamak gibi hizmetleri bir yöre insanını tanımamız bakımından belirtilmeye değer yönleridir.
Kabri Kars ili, Selim ilçesi Akçakale köyündedir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.