- 1125 Okunma
- 21 Yorum
- 0 Beğeni
Gençlik iksiri
Güllü; elli beş yaşında, esmer, uzun boylu, iri yarı bir kadındı. Ömrünün yarısını bir fabrikada yemek yaparak geçirmesine rağmen, hâlâ işi bırakıp gidememişti. Hayat şartları deyin, can sıkıntısı deyin, ne derseniz deyin… Gerçek olan bir şey vardı ve Güllü, bütün olumsuzlukları görmezden gelerek işini yapmaya çalışıyordu.
O gün öğlen yemeğini yemek için, elini yıkayan soluğu mutfakta almıştı. Güllü, eline kocaman kepçesini alıp, gelenlere yemek vermeye başlamıştı. İşçilerin arasında, Hatice diye biri vardı ki, demeyin gitsin... Aldığı her yemeği, didik didik deşeler, içersinden mutlaka bir şeyler bulup çıkarır ve yemeği bırakıp çay-ekmeğe talim ederdi. O gün yine, pirinç pilavını didikleyip, içersinde (güya sözüm ona) bir şey bulmuş ve yemeği öylece bırakmıştı.
Güllü, tezgâhının başında, karşıdan izliyordu Hatice’yi. Hatice, pilavın içinde her ne bulduysa hemen onu kenara koydu. Yüzünü buruşturup tabağı kenara itti. Güllü, iyice sinir olmuştu. “Her gün bir şey bulmak zorunda mısın be Allah’ın belası kız!” diye söylendi içinden ve elinde kepçesiyle Hatice’nin yanına yürüdü. Kaşlarını çattı ve elini beline koyarak; “Yine ne buldun bakalım sümsük kız?”diye sordu hiddetle. Hatice tabağın kenarına koyduğu şeye doğru yüzünü buruşturarak baktı ve “İşte orada duruyor.”dedi.
Güllü, Hatice’nin tabağındaki pirinçleri eliyle alıp ağzına atarken; “O senin kadar oluncaya dek, sen dağ kadar olursun. Şu pirinçleri piştikten sonra ayıklayacağına, pişmeden ayıklasan da bir faydan olsa bari!” diyerek pirinçleri ağzına attı. Hatice, şaşkın şaşkın Güllü’ye bakıp:
”Güllü’ye bakın! Güllü’ye bakın!”diye bağırmaya başladı.
Mutfakta bulunanlar hep birden dönüp baktılar ama mutfakta Güllü’nün yerine yirmi yaşlarında siyah saçlı, ışıltılı gözlü, zayıf bir genç kız oturuyordu.
Hatice:
“Güllü bu! Güllü bu! Benim tabağımdaki pilavdan yiyince böyle gençleşti birden!” diye avaz avaz bağırırken, bir yandan da tabağında az önce beğenmediği pirinçleri tek tek yemeye başladı.
Yan masada oturanlardan Önder Bey, koca göbeğini sallaya sallaya koşup Hatice’nin elindeki tabağı çekmeye başladı. Tabak, Hatice ile Önder arasında pay edilemeyince ellerinden kayıp mutfak fayanslarında parçalandı. Etrafa saçılan pilavı yetişen kapıyordu. Bu manzara, Güllü’nün çok tuhafına gitmişti. Mutfaktaki insanları, yem atılmış tavuklara benzetiyordu. Bir tane pirinç kapabilmek için birbirlerini çiğniyorlardı adeta.
Mutfaktaki şamatayı duyan patron, soluğu mutfakta alınca gördüğü manzara karşısında hayrete düşmüştü. Neler olduğunu sorduğunda Hatice, dilinin döndüğünce anlatmaya çalıştı. Güllü’yü işaret ederek:
“Bu Güllü! Bu Güllü!” diye bağırdı.
“Ne? Nasıl yaniiii?” diyen patron şaşkınlığını gizleyememişti.
Hatice hem yerlerdeki pirinçleri topluyor, hem şahit olduğu olayı anlatmaya çalışıyordu. Sonunda pirinç pilavından Güllü’nün gençleştiğini öğrenen patron, pirinç çuvalını kaptığı gibi ofisine götürmüş ve o pirinçten, hiç yıkatmadan pilav yaptırıp yemişti. Olay kısa zamanda yerel basın ve ulusal basında duyulunca Güllü, gazeteci ordusu tarafından takibe alınmıştı.
Güllü, artık işi bırakmış, magazin gazetecileri tarafından her gün farklı kanallarda canlı yayınlara çıkartılıyor, gençlik iksirine nasıl kavuştuğunu anlatıyordu. O gün yine büyük bir basın toplantısına çağrılmıştı. Flaşlar art arda patlayınca gözleri rahatsız olan Güllü:
“Şu flaşları patlatıp durmayın! Gözlerimi alıyorrr!”diye bağırmaya başladı.
-…
“Patlatmayın diyorum sizeee!”
“Hangi flaş anne? Işığı bile kapattım; bilgisayarın ışığıyla idare ediyorum. Ağız tadıyla bir okey oynatmadın ya, kâbus mu görüyorsun ne, durmadan flaşları kapatın diye bağırıp duruyorsun.”diyen kızının sesiyle kendine gelen Güllü, yatağından doğrulup, etrafına bakındı.
Evde ve yatağındaydı. Sonra, ellerine baktı… Buruş buruştu. Yaşlıydı yani. Kızına döndü:
“İnsana bir uyku bile uyutmuyorsunuz!” diye bağırdı.
24/01/2011
Emine UYSAL
YORUMLAR
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle...
Güllü artık işi bırakmış, magazin gazetecileri tarafından her gün farklı kanallarda canlı yayınlara çıkıp, gençlik iksirine nasıl kavuştuğunu anlatıyordu. Ünü dünyaya yayılmıştı. O gün yine büyük bir basın toplantısına katılmıştı. Flaşlar art arda patlayınca gözleri rahatsız olan Güllü bağırmaya başladı:
-Şu flaşları patlatıp durmayın! Gözlerimi alıyorrr!
-…
-Patlatmayın diyorum sizeee!
puanım tam üstadım bu işin piri olmuşsun
Emine UYSAL (EMİNE45)
Mesai bitimine çok az zaman kala okumak kısmet oldu. Birazdan eve daha bir neşeli gitmeme sebep olacak kadar hoş bir öyküydü okuduğum. Teşekkürler Emine Hanım..
Emine UYSAL (EMİNE45)
Hep mutlu kalın inşallah.
sevgi ve saygımla...
Güllü restoran nerede acaba?
Farklı lezzette bir mizahi yazıydı. Aslında sizden farklı bir anlatımı da görmüş oldum bu yazıda.
Tebrikler yazıların usta kalemine.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgi ve saygımla...
Mustafa Sakarya
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle...
Mehtap Yıldız
her gün en az bir defa alıyorum zihnime emin olun...
ilk olacak ondan belki....sevgimlesiniz ve ince yüreğinize çookca teşekkürle....Rabbe emanet olun inşaAllah...
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle can...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Doğum günün kutlu olsun arkadaşım saygı ve sevgimle...
GÜLÜMSEMEYLE GEECEK İNŞALLAH BU GÜNÜM..
ÇÜNKÜ GÜZEL BİR ÖYKÜ OKUDUM..
ŞİMDİ O PİRİNCİ ALMAYA GİDECEĞİM..
KUTLUYORUM, SEVGİLER..
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle can...
Harika valla:) sabah sabah gü
ldürdün beni hanii . Şu prinç.ten biz de mi bulsak acaba. Tebrikler emine abla. Sevgilerimle
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle can.
İlahi Emine merakla başladım, sabah sabah ilaç gibi geldi, güldürdün bizleri, Rabbim de yüzünü hep güldürsün, gam keder yakınına varmasın.
Sevgi ve selamlarımla arkadaşım.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle can.
bende o pirincin markasını soracaktım bu gün toynağın yaş günüymüş....bir tabak ona gönderecektim....hiç kalmamışmı.....saygılar
Emine UYSAL (EMİNE45)
Zavallı epey yaşlandı baksana:)))
sevgi ve saygımla komutanım...
Senin öykülerinde rüyalar bile muhteşem. Öyle güzel anlatıyorsun ki. Kurgusuyla, akıcılığıyla, uslubuyla on numara bir öyküydü. Hele sonuna bayıldım. Flaşlar patlatılırken, bilgisayarın zayıf ışığında oluşuna varya çok güldüm. Tebrik ederim. Kalemin hiç susmasın. Sevgilerimle..
Emine UYSAL (EMİNE45)
Senin başarını gördükçe gururlanıyorum inan.
sevgimle can...
Yüreğin dert görmesin. Güldürdüğünden daha çok gül inşallah...:-)))))))))))) Sevgilerimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle can...
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle...
Aç bir adamdı.... sokaklarda gezedi ona dönerler, ızgaralar verirler hiç birini yemezdi...İllaki piriç pilav illaki...Götürdüler onu en lüks lokantalara ..Yemedi. tabakları attı pilavları döktü... Benim istediğim bu pilav değildi diye bağırdı...Kızdılar dövmeye kalktılar güçleri yetmedi... Sonunda çareyi bulular tel. edildi anbulanslar ğeldi ....Alıp götürdüler onu...
ÇÜNKÜ O BİR DELİYDİ...
Güzel bir yazıydı kardeş....Kutlarım...
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgi ve saygımla...
:))) Keşke sonu böyle bitmeseydi arkadaşım. Bulunsaydı şu gençlik iksiri de biz de sıraya girseydik almak için...
Çok güzel bir çırpıda okudum, çabuk bitti üzüldüm...
Emine ciğim yüreğine sağlık. Keyifli bir yazıydı. Sevgilerimle
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgimle can...
:))) düş mü masalmı derken bitiverdi gülümsedim çok hoştu sevgilerimle kalemin daim olsun canım....sevgilerimle...
Emine UYSAL (EMİNE45)
hep gül emi. sevgimle can...
:))))))
inan çok güldüm yaa
nereden de bulursun
kutlarım arkadaşım
sevgilerimle
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimlesin.
Emine UYSAL (EMİNE45)
iyi geceler.
sevgimle...
Emine UYSAL (EMİNE45)
saygımla.