- 704 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
CUMHURİYET 'İN KAATİLLERİ !
Ne denli zor,hatta olağanüstü koşullarda kazanıldığı tüm dünyanın dikkat ve takdirine mazhar olurken, günümüzde ’Sözde’ yakıştırması küstahlığına maruz kalan Kurtuluş Savaşımızın sonunda, akla hayale sığmayacak bedeller ödenerek kurulan Cumhuriyetimiz, bence günümüzde katledilmiştir,katledilmektedir !
Ülkenin dini kesimine mensup ,önemli bir çoğunluk, bu gün resmen Cumhuriyete düşman olduklarını, istemediklerini, açıkça dile getirmektedir. Bu durum elbette yeni değil. Yıllardır bu zihniyete mensup kişilerin varlığı biliniyordu.
Atatürk,az çekmedi o köhnemiş zihniyetten. O,asla bir din düşmanı değildi. İslâm düşmanı hiç değil. Ancak,dini suistimal edenlere, geri kafalılara,yobazlara düşmandı.
Gerçek İslâmın, gericilik,yobazlık olmadığını hepimiz biliyoruz. O da elbette biliyordu. Halifeliği kaldırışının sebebi,İslâm düşmanlığı değil, ülkeyi gericilerin,yobazların elinden kurtarmak içindi.
Türkiye, çağdaşlık ve medeniyet yolunda oldukça yol aldı yıllardır. Fakat birileri, sürekli köstek oldu bu ülkeye.
Bu gün,bizim nimet olarak gördüğümüz,Atalarımızın kanları,canları pahasına kurup bize miras bıraktıkları Cumhuriyet, birilerince, neden katledilmek isteniyor,katlediliyor ve istenmiyor ?
Yıllarca,kendilerine Cumhuriyetçi denilen hâkim sınıfın hiç mi suçu yok ? Çağdaş olalım,
medenî olalım derken, özellikle Avrupa’nın hemen her şeyini kendilerine ve ülkeye monte etmeye çalışanlar, doğal esmerliği bile reddedip, çakma sarışınlıkta ısrar edenler Cumhuriyete lâyık oldular mı ?
Annelerini,babalarını evlerinde istemeyip, huzur evlerine,başka dairelere, hatta sokaklara terk edip, evlerinde köpek beslemeyi, büyüklerinden esirgedikleri sevgiyi,
saygıyı köpeklerine vermeyi tercih edenler, ne kadar lâyık oldular Cumhuriyete ?
Gerici olmamaya,yobaz olmamaya çalışırken, din düşmanlığı yapanlar, kendileri açık geziniyor diye, örtülü olanları hor görenler,onları aşağılayanların hiç mi suçu yok,
Cumhuriyete düşman insanların çoğalmasında ?
Kendilerini beyaz Türkler,Cumhuriyetçiler olarak adlandırıp,başkalarını siyah görenler, dışlayanlar,aşağılayanlar,Cumhuriyetin bu hale getirilmesinde, büyük vebal sahibidirler.
Yıllardır yolsuzluklar var bu ülkede, hırsızlıklar var,adaletsizlikler var,sömürü var . Ve bu ülke yıllardır Cumhuriyetçiler tarafından, Cumhuriyetle idare ediliyor.
Öyleyse buna tepki olarak, elbette ki Cumhuriyet düşmanları,Cumhuriyeti katletmek isyteyen bir kesim oluşacaktır. Nitekim öyle de oldu işte.
Ve o kesim, bu gün yönetimi,hem de büyük bir çoğunlukla ele geçirdi. Şimdi, her şey Cumhuriyetin aleyhine işliyor. Adeta,yanlış rejim olduğu, kötü olduğu,Türk halkına uygun olmadığı bile tartışılabiliyor.
Şimdi Cumhuriyetin 87.yılı kutlanmaya çalışılıyor. Bir ölünün doğum günü kutlanır mı ? Bence yası tutulur, mevlidi okunur !
Hep beraber, öz eleştiri yapalım : Hangimiz ne kadar katiliz ?
Hangi hatalarımızla sebep olduk, Cumhuriyeti istemeyenlerin haklı olmasına, onu katletmek
istemelerine ve hatta katletmelerine ?
Hangimiz o kadar dürüst ? Gözlerimiz, kendi vicdanımızı ne kadar görebiliyor ?
Şahsım adına söyleyeyim ; galiba ben hiç de lâyık olamadım ,Atalarımızın kanı ve canı pahasına kazanıp bizlere miras bıraktıkları canım Cumhuriyete !
Fikret TEZAL
(28 ekim 2010)
YORUMLAR
çok güzel bir konuya değinmişsin Fikret ağabey, tebrik ederim. Atatürkü çok özlüyoruz, hep özleyeceğiz. onun kurduğu Cumhuriyet bugün artık unutulmaya yüz tutmuş, ne olduğu belirsiz insanların elinde sönmeye terkedilmiş bir mum gibi eriyip gitmek üzere. Hiç kimse belki de hiçbirimiz Atatürkün kurduğu cumhuriyetin ne kadar önemli bir olay olduğunun farkında değiliz. Yazık, gerçekten çok yazık.. Saygılarımla..
Ortada ölü yok, bir hasta var.Doktorsa Atatürk'ün vatanı emanet ettiği gençlerdir.Onlara düşen görev vatan savunmasıdır.Tek başına hiç kimse hiçbir şey yapamaz bunu biliyoruz.Önemli olan bir olmak, iri olmak ve diri olmaktır.Asıl iş örgütlenmekte yatıyor.Gençlere milli bilincin aşılanması şarttır.Atatürk'ün işaret ettiği gaflet, delalet ve hatta hıyanet çoktan gelip çatmıştır.Hatta son safhalarını yaşamaktadır.Gençlik apolitik olduğu sürece Cumhuriyet'in varlığı tehlikede olacak.Bizim görevimiz Ata'mızın bize bursa nutkuyla yaptığı çağrıyı yerine getirmektir.
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek”
Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.”
İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!
Mustafa Kemal ATATÜRK
Beğenerek okudum. Tebrik ederim.
Her kesimin haklı/haksız olduğu konular olsa da, din istismarcılarının maskesini düşürdü Cumhuriyet.
İnsanca yaşamanın yolunun yine de Cumhuriyetten geçtiğini unutmamak gerekir.
En azından bu sebeple Cumhuriyetimize sahip çıkalım.
Saygılarımla.
Artik gördügüm benim sahsen hersey sözden ibaret.
Vatanseverlik felan yüreklerde kalmamis.Hersey kalemin ve dilin ucunda.
Ve ne yazik ki hickimsenin umrunda bile degil..
Atatürk adi ardinda kaplumbaglar gibi yasayanlar bizim ülkede.
Yüreginize saglik
Saygilarimla
hicbitmez tarafından 1/18/2011 10:00:41 AM zamanında düzenlenmiştir.