- 983 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
hangi derenin suyu kabul eder tövbekar apdestlerini hangi derenin suyu sarhoş eder beni...
öldürülmüş vakitlerin içinde bir kadın ,açlığı sevgiye
cilalanmış bedene sürülü günahlar ,
kayar giderken parmaklarının arasından ....
bir rüzgar serinliğinde avutur kendini ....
körelen bir yaşama koşarken,
ruhuna batan düşünceleri
’ömür boyu yalnızlıklarımın , bir mola anıydın sen ’
sen gecenin arsız düşü ;bir küstüm çiçeğin üstüne doğan ay ışığı
yakamozlara şahit olurken kimsesizliğimizde ...
günden önce ;yarından sonralara gebeydi yaşam
geceye yazılan notlar ....
gömülürken aşk bedenine ....
az olanı sendin ...
hiçliklerinle yaklaşırken bana ...
fazla olan bendim ....
kendimi bırakırken senin ellerine....
saklanan;
bir sen ;bir ölüm vardı
yanıbaşımda ...
saklanıyorum,
karartılar içinde görünen düşlerim var
gece düşkün ,
yaşam yorgun ,
ve ben sensizim.
kırmızısın sevgilim ,
kanayan aşk yaralarının içinde
orospu gecelere yazılı bir kırmızı
ben bir alkoliğim ,
lacivert bir yürekte
mavi umutlarıma katılmış siyahın içinde....
seninle yaşadığımız orospu kırmızı bir gecede
bardağa doldurulmuş dualarımızın kabul olmadığı saatler
başbaşayız sevgili
köşe başlarına bıraktığımız bakire düşlerimiz var
geride bizleri besleyen ....
ne sen bilebilirdin ,
nede ben.....
sıradışılığın sıradanlığında devam ediyorken hayat
hayatın sessizliğinin ruhumuza karıştığı saatler ...
ömür boyu yalnızlıklarıma sokulan birmola anıydın sen
kalıcılığını hiç sorgulamadım,
silinmiş gölgesiydi yaşanmışlıkların,
kilitli bıraktığın aşktan bana kalan...
en aşifte gülümsemelerini salarken hayata ,
korkuyordun ...
sarhoş duyguların esiri kalmaktan ...
pirinç karyolanın gıcırtısı ,
karışırken uyanık düşlerine
makamsız sevişmelerde yaşıyordu bedenlerimiz
çerçevesi olmayan aşk fotografları asılı dururken odanın duvarında
rutubet kokusu işleyen fotoğrafların kalbi delik
aşk yaralarını sarmaktaydı ....
odamın her yanına dizili alkol şiselerinin
beni bu hayatta sakladığı gibi
kendimle oynadığım saklanbaçın içinde...
şişelerde kayboluyorum....
kendimi kendimle sobelerken
sen seyrediyordun ....
yarıda kalan bir aşk filmi bu sevgilim ....
biz bu hayatın başrol oyuncusu değilken,
motor deyip ,
yalan olmuş aşk sahnelerimizin yonetmeni olamam ki...
ne sen yeni bir çerçeve katabilirsin hayatına
ne de ben olabilirim yanında ....
artık yaşamlara sığınmış ,
iki mekansız yolcuyuz ,hayatın ....
şarabın felsefesine bakmayalı ben
geçen bir zaman diliminde
başrol oynayan dudaklarının
bendeki izlerin silinmesine nasıl karşı koyabilirim ki ...
sen orospu kırmızı ben ise alkolik lacivert....
ıslak olur fahişenin saklı dünyası,bir apış arası kadar
giren aşkların, ölen gözlerin
sahipsiz sevişlerin de
saçılmış bir yaşam .....
kimsesiz seslenişlerin saçılırken geceye ,
harcanmış zamanlarda açmanın bedelini ödüyordun ....
bir içimlik aşkın grileşmiş halinde ....
fc08.deviantart.com/fs18/f/2007/127/2/2/Lie_by_cashmelek.jpg
........................................................................................
seninle yaşadığımız orospu kırmızı gecede
sokak lambası altında duran bedenin
kayıp gölgesinde
neon ışıklarının altında yalan aşklar yaşarken sen vardın ...
ben günahkar alkoller alırken ,
sen günahkar vücutlarla sevişmiyormuydun ?
sen pavyon gülü ,
bense alkoliğin teki ,
duaları kabul edilmeyen
yaşamların keşismesinde
bilinmeyen bir hikayenin
geride kalan izleri ....
gecenin bitiminde ...
hapis kalmış sokakların içinde ...
yalnız kalmayı hiç sevmedin .
çimen kokusu sinmişken ruhunun derinliklerine
bileklerinde hayata duydugun nefretin kalıntıları gülümsüyordu
saatler geriye alınmaz ki sevgili
geriye dönülmezindeyiz artık ...
zaman ölü ,
bu saatten sonra,
hangi derenin suyu kabul eder tövbekar apdestlerini
hangi derenin suyu sarhoş eder beni...