- 626 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
dikkat kesilsin tüm alem..
an gelir, çığlıklarını yüreğine gömüp susarsın da, isyanın satırlara dökülür..hiç mi çare olmaz be..aynı yürekliliği karşındakinden de beklemek, keşke bir çıkar yol olsa; olsa da dönse sevdiğim, yeniden ’BİR’ olabilmeyi başarsak diye ummak..pek hırpalandı yüreğim..
dün arnavut kaldırımlı o meydanda bir başıma yürüdüm yağmur altında..damlalar dolandi ayaklarıma..gözlerimden düşen birkaç damlayı da ben kattım oluklara boşalanlara..mazgallarda benim de izim var artık..adımlarım sürüklendi, şuurunu yitirdi parmak uçlarım; kendimi fakültenin kapısında buldum bir anda..senle son buluştuğum gün, seni beklediğim en son yerde, yaslandım ıslak demirlere..yaslandığın demirleri okşadım biçare; yanımdan geçenlere aldırış etmeden..simetrisi bozulan kaldırımın giderek çukurlaşan kısımlarında biriken yağmur sularına basmamak, şiidetli sağanağa rağmen giydiğim bez ayakkabılarımı ıslatmamak için zıplaya zıplaya indim merdivenlerden..ne coşkuydu be..yüzümde öyle buruk bir ifade..titreyen diz kapaklarım..içinde kelebekler uçuşan midemle sahaflara girdim..sağdan takip ettim yolu çıkışa ulaşmak için..kafamda binlerce tasarı, yüzlerce referandum yarım kaldı..herşeye rest çektim de, ırayamadım sevdamdan..on gün önce, tam da sağ yanımdayken, sıcağıyla, buram buram kokusuyla, öylece yanımdayken sorup da bulamadığım kitabı aldım dün..hatırlattıkları içeriğini çoktan aştı..konuya odaklanmak epey zor olacak incelerken..
artık beyazıt-gülhane arsında kalan her metrekare daha manidar benim için..birlikte öğlen vazifesini eda ettiğimiz, senin elimden eşyalarımı alarak kapısında başımı bağlamamı beklediğin Firuzağa keza..sonra..sultanahmetten gülhaneye inen arnavut kaldırımlı o eski sokak..o sokaktaki ahşap ev..o küçük dükkanın vitrinindeki kız kulesi minyatürü..dallarını, sana boyun eğdirip geçirtecek kadar sarkıtan; fakat bana o keyfi yaşatmayan ağaçlar..gül satan çingeneler..binbir işveyle salınan liseli kızlar..ramazan günü ağızlarında birer sigara o kızların peşinden seyreyleyen delikanlılar..otobüs beklerken tanışılan liseli çocuklar..otobüste sen yer verdikten sonra bizi utançtan kıpkırmızı kesen amcalar..kulakları hep bizde olan bir grup insanı şaşırtmak, biraz da gülebilmek için oynadığımız sözlü oyunlar..sonra dönüp aşkla birbirimize bakışımız..senin, avcunun içindeki parmaklarımı sevmen..benim, içimde kopan aşk fırtınasını duygu yüklü birkaç bakışa terkeylemem..
seni sevmek güzel şey..özlemin bir okul bana şimdilerde..bu aşk hani pekçok imtihana tabii tuttu ya beni..inan buna..hepsinden alnımın akıyla çıkacağım..hatta öyle ki, sen bile şaşacaksın üstün başarıma..
herşeye rağmen sevdalara sahip çıkıp direnmeli..yapabileceğimizi ummuştum..şartlarını tasavvur etmek güç..
seviyorum fakat..deyip çelip gidişini izlemek nasıl can yakar tahmin edebilir misin..sensizlikte çektiğim acıları..tek bir gülüşünü görebileyim rüyamda diye geceleri uyumadan önce ettiğim duaları..ağzıma gelen her sözcüğü nasıl yuttuğumu..rahatsız olmayasın diye bayramını kutlamaya bile nasıl çekindiğimi..su içmek için girdiğim mutfaktan, elimde bir bardak da sana doldurmuş olarak çıkmamı..saçlarımı her tarayışımda, tarağı ellerin sayışımı..seni tanıdığım ilk akşam üzerimde olan mavi tişörtüme artık bir sanat eseri gözüyle bakmamı..tüm bunları..tahmin edebilir misin..
özlemim büyüdükçe hapsediyor beni kendine..çaresizlik nasıl da can yakıyor..şimdi sensiz, ne geceler sabaha varıyor; ne de gündüzler akşama uzanıyor..zaman ya durdu içimde; ya da öyle seri işliyor ki, gözü sevdasından başka hiç birşey görmeyen ben, takip edemiyorum bu akışı..içimde öyle kasıp kavuran bir merak..hani şuan napıyordur acaba, diye düşünürsün ya gözlerini ufka sabitleyip; ben o ruh haletinde tutuklu kaldım işte..her anı9nı merak ediyorum; hatta öyle ki, bu durum saplantı haline geldi; ve naptığını merak edemediğim anlarda kendimi suçlu hissediyorum..seni düşünmek bir lüks değil, zaruriyet benim için..hatırlar mısın bilmem; annemin yeniden işe başlamasıyla, üzerime vazife haline gelen yemek pişirme seansları gibi; lüks değil, zaruriyet..
ahh bilseydin..bilseydin..bir köşesinde sen aklımın, öbür yanında çaresizliğin verdiği hüzün, kaç geceyi gözpınarlarımda su zerrecikleriyle sabah ettim..kaç sabah senle başladı da, kaç geceye senle girdim..seni tanıdığım o ilk geceden beri, zaman sadece sen geçiyor bende..rüzgar sen esiyor, yağmur sen yağıyor..adımlarım sen yürüyor..gözlerim bir sen görüyor da kalbim bir sen çarpıyor..
ahh gitme deseydim, diyebilseydim..ahh kalabilseydin, gitmiyorum diyebilseydin..hani, hayırlısı, deyip çekilirsin ya kenara..bunu yapmak gelmiyor içimden..isyana ramak var..sanki elimi uzatsam aramızdaki duvarın içinden geçebilecekmiş gibi..sanki şöyle bir dursam da yoğunlaşsam sol yanıma, atışını hissedebilecekmişim gibi şahdamarımda..’belki’ler ve ’sanki’ler..ahh..bu sonu gelmeyen, ucu bucağı belirsiz balkilere bel bağlayışım..aslında bel bağlayış değil de, avuntu birnevi..hani biçare, kendi içinde sessiz yaşayış..çaresizliğin dorukları..
ahh kokusunda kendimi bulduğum demli çayım..bu soğuk falülte kantini..neden herşey ondan izler taşır ki..işte şurası sesini ilk duyduğum köşe..bura onu ilk göreceğim gün, koşar adım yaklaşırken çıkışa, çarptığım ağacın tam da arkası..şu masa..şu sandalye..işte o çocuk..onu anımsatan gözler..onu andıran endam..
bu yokluğa alışmak hayli zaman alacağa benzer..ahh bir çıkar yol olsa..!şöyle yapsan olacak desen de, onu yapsam ya..iliklerime kadar titretiyor bu acziyet..koca bir sayfada seni temaşa etmek..hıçkırıklara boğulmak..parmaklarımı yüzüne hapsetmek..o gamzelerini yeniden sevebilceğim günleri düşlemek..ve susmak ardından..tek acım gidişin olsa..bir de başkasının olacağını bilmek..bir ömre benden başka biriyle yaşlanacağını bilmek..göz göre göre bunu kabullenmek..kendini bu fikre alıştırmaya çalışmak..ı-ıh..alışamıyorum..yeşilçam filmlerinden replikler mırıldanıyorum içimden..ne bedenine sahip olacak, ne de ruhuna..herşeyinle her zaman bana ait kalacaksın..ne ben vazgeçeceğim sevdamdan, ne de sen becerebileceksin bir başkasının olmayı..ve biz..dediğin gibi..birbirimiz için ölesiye çerpan kalplerimizle, ayrı sevdalarda hasretle öleceğiz..fakat varsa bir çözüm..tek bir çare..her ne olursa olsun..kabülümdür..sen varsan bu yolun herhangi bir kısmında, gözüm kaplaı atlarım çamura da karanlığa da..
duy çığlıklarımı da kıpırdat biraz yüreğini..ve birkez daha..dediğin gibi..
selam ile sevgilim..