Daha öncede belirtmiştim...1986 yılında Laleli Tank taburunda askerdim..Erzurumun ekonomisine gerçekten Üniversite ile askeri birlikler büyük oranda katkı sağlıyordu..

Hafta sonları çarşı izninde şehrin ana merkezinde gezerdik..Tatlıcılar ve kebapçılar bir hayli fazlaydı..

O dönemler bir kaç tane birahane vardı..Askerlere yasak olduğu için buralara girmek için haddinden fazla çaba gösterirdik..

Yazılarını okurken askerlik günlerimi de yaşıyorum..

Selamlar..Erol abi...

Erol Bey çok güzeldi anlatımınız. Tabut olayına çok güldüm. Vallahi korkulmayacak gibi de değil hani.. Kimin aklına gelir ki muavinin tabutta olacağı. Hele ölünün saat sorması akla hayale gelecek bir şey değil. Teşekkürler paylaşımınız için.. Saygı ve selamlarımla..

Dadaşlar diyarı güzel Erzurumumuz...

nede güzeldir ikindi rüzgarlarında salıp saçları rüzgara o palkandöken eteklerinde ve Abdurrahman gazi türbesi yokuşlarında koşturmak ve yeşilliklerinde seyrü sfer eylemek bir daha bir daha..

çocukluğumun en çocuk döneminde o diyarda koşturan ve has Dadaşlardan biri olarak tebessümle okudum yazınızı ve diğerlerini tabi...

Erzurum Türkiyenin küçük evladı ve bir döneme tarih yazmış bir devrimdir geçmişten bu güne... içinde her tür ırk ve inançtan insanları en dar günleride hep omuz omuza yol almıştır inandıkları aziz olan bütün davaları uüğruna...

ve Erzurum insanı çok mert,gözü pek,vefalı ve sadık bir Türk Milletidir bu gün ve geçmiş tarihte...


kutluyorum(:

evet, selam olsun diyoruz düşlerimde bir rüya gibi anıp bir su gibi özlediğim güzel olan o aziz Erzurumuma...



saygı ve duamla....