İŞ BİLİR PAZARLAMACI

• 5 Kasım 2010 Cuma 20:41:58

Üst kattan gelen bir türlü sona ermeyen bu gürültülere daha fazla dayanamayacağım. Üç ay önce dört öğrenci taşındı buraya. Nerdeyse her gün bir parti verip müziği de sonuna kadar açıp eğleniyorlar.
Genç olmalarına bir şey demiyorum da, ama ben de bu işkenceyi çekmek için emekli olmadım. Artık huzur içinde sessiz bir hayat sürmek istiyorum. 35 yıl boyunca müşterilerle uğraşmak, onlarla çene yarıştırmak, onları ikna etmek için akla hayale gelmeyen yalanlar dizmekten yorulmuşken, şimdi bu gürültülere dayanmam imkânsız artık.

Otuz Beş yıllık iş yaşamım boyunca pazarlamacılık yaptım. Her türlü ev aletini pazarladım derken abartmış sayılmam. Kutu açacağından tutun da hayat sigortasına kadar, çocuk biberonlarından tutun da elektrik süpürgesine kadar. Hani aklınıza ne gelirse!
Kendime göre yöntemler geliştirdim zaman içerisinde. Otuz Beş yıl içerisinde nasıl başarılı bir pazarlamacı olduğumu öğrenmek için ya psikoloji eğitimi almak, ya da benim yanımda en az bir yıl staj yapmakla mümkün olabilir.

Yaşlı bir bayana prezervatif nasıl satılır bilemem, ama binlerce liralık bir elektrik süpürgesi nasıl satılır çok iyi bilirim. Yanınızda hazır bulundurduğunuz bir avuç kül ve tozu kadının rengi solmuş olan ama temiz halısının üzerine döküverdiğinizde, şoka giren kadından kendi kullandığı süpürgesiyle bu külü almasını istersiniz. Kadın süpürgesini almaya giderken siz külün üzerine biraz tükürüp ıslak hale getirirsiniz ki, kadın bunu temizlemeyi başaramasın.
Bütün gücüyle halısının üzerindeki ıslak külü temizlemeye çalışan kadın sonunda pes eder ve berbat durumda görünen halısını tekrar eski durumuna getirmeniz için size yalvaran gözlerle bakar adeta. Artık teknoloji harikası cihazınızın becerilerini gösterme zamanıdır. İşleme geçmeden önce ucuzundan bir pas kremi ki içerisinde göz yakıcı bir kimyasal madde vardır; bunu tıkanan lavabo borularını açmakta kullanırlar. İşte bu kremden biraz dökersiniz berbat görünen lekenin üzerine ve her yerden sadece yüz liraya alabileceğiniz suyla çalışan, ama biraz değişik tasarımından dolayı sanki yeni bir şeymiş gibi görünen ve bilinen fiyatın on katına satacağınız elektrikli süpürgenizi çalıştırıp işe koyulursunuz. İki dakika içerisinde lekeden bir iz kalmaz. O an için her şey göz önündedir ve siz vicdanen rahatsınız. Bu mükemmel olayın sadece iki dakikada olup bittiğini gören kadın, işinin kolaylaşacağını düşünerek ve de sizin inanılmaz çalışan çenenize de kanıp fazla düşünmeden satın almaya ikna olur.
Süpürgeyi sattıktan sonra da bir daha görmem o kadını zaten. En fazla bir hafta kalırım gittiğim şehir veya kasabalarda. Çünkü en fazla on gün sonra teknoloji harikası süpürgeyle temizlediğim yerlerde birkaç delik açılmış olabilir. Ama süpürgeden dolayı değil tabi ki, lavabo açıcı kimyasaldan dolayı sadece.

Yaşlı insanlarla yaptığım alışverişlerde en önemli şey, onların bana çok çabuk inanmış olmalarıdır. Özellikle küçük kasabalar ve şehirlerdekiler çok daha çabuk kanmaktalar bu türden hokus pokusvari gösterilere. Henüz gözleri açılmamış insanlardı bunlar. Bu yüzden de uzun zamandır elimde kalan ama iki kullanımdan sonra sapı çıkan, kırılan, hatta elinizi kesme riski taşıyan yüzlerce salatalık, patates soyma bıçağını çok kısa sürede satıp bitirdim ve aynı hızla uzaklaştım o küçük kasabadan. Bir daha da gitmedim oraya tabi ki. Çünkü, kasabanın emniyet amiri bile karısıyla geçerken ona da satmıştım bu cihazdan.

Peki, insanları çabucak kandırmakta, ikna etmekte diyeyim ben buna en iyisi, becerikli olan birini de kandıran olamaz mı? Olmaz mı hiç! İki kere geldi başıma. Elektrikli tıraş makinem sadece bir kere çalıştı. Sonra tık yok. Doğalgaz uyumlu ocağım da gaz kaçırdığı için bir kere bile kullanamadım. İkisi de depoda duruyor yıllardır. Hurdacıya satmak bir şey değil de, adam beni enayi yerine koyar diye korkuyorum. Hem kandırıldığımı anlamasını asla istemem.

Neyse, şimdi şu gürültücü öğrencilerden kurtulmanın yolunu bulmalıyım. Üç kere dayandım kapılarına da beni faşistlikle suçlayıp küfür ettiler. Üzerime geldiler de geri dönüp geldim evime her defasında kuzu kuzu. Polise de şikâyet etmek istemiyorum. Şikâyetçi olsan da seni de karakola götürmeleri yok mu? Korkarım oralara gitmeye. Neme gerek. Belki eskilerden bir müşterime rastlarım falan… Hem şimdiye kadar her şey yolunda gitti. Bir keresinde nerdeyse hapsi boyluyordum ya, şansım yaver gitti de, tanıdık sözü geçer birinin sayesinde ucuz kurtuldum.

İyi ki de kiracıyım burada. Kendi evim olsaydı satmak zorunda kalacaktım bu gürültücü öğrenciler yüzünden. Ev sahibinin bir evi, kiracının bin evi vardır, demişler. Kısa sürede taşınmaya karar verdim. Şimdi bunları yeni ve daha sakin olan kiralık evimden yazmaktayım.
Taşındığım gün de, gaz kaçağı olan ocağımı iyi bir fiyata dört öğrenciye satıp geldim.