- 892 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
2000 YILI FAMİNA ÖDÜLÜ
ERKEKLER ARASINDA --- Camile Lavrens (2000 yılı Famina ödülü)
Ne mi biliyorum, ne mi söyleyebilirim?
Erkeğin bizden daha yüksek sesle radyo dinlediğini, Kapıları çarptığını. Dolapları kapattığını. Tencerelerin tavaların nerede olduğunu bilmediğini. Önemli tarihleri unuttuğunu. Kendine yeterince kusur bulmadığını. Doğduğunun farkında olmadığını, ölesiye acı çektiğini ve yaşamayı unuttuğunu. Karanlıktan korktuğunu. Uzaktan daha iyi gördüğünü ama buzdolabında tereyağını bulamadığını. Dostlarına sadık olduğunu. Günde ortalama yedi bin işaret kullandığını(kadın yirmi bin). Aşkı seksten ayırdığını. Erdem konusunda istekli olabildiğini, ama hakikat konusunda olmadığını. Matematiksel akıl yürütme konusunda daha yetenekli olduğunu. Mekânda daha iyi yön bulduğunu. Ağlamakta zorluk çektiğini. Kendisini hayır demek üzerine inşa ettiğini. Kırılgan olduğunu. Duygularını göstermekten tiksindiğini. Çok zevk aldığı bir şeyi yapmakta özgür olmadığını. Organının kalkmamasından korktuğunu. Alış veriş listelerinin yarısını unuttuğunu. Gazeteleri okuyup yere attığını. Elbiseleri denemeden aldığını. Annesine telefon etmeyi unutmadığını. İncelemeğe değer olmadığını. Dünyanın kalplerini taşlaştırdığını. Esmerleri tercih ettiklerini. İntihar ettiklerinde nadiren başarısız olduklarını. Sükûnete can attıklarını. Sertliklerini, nankörlüklerini, haksızlıklarını, gururlarını, kendilerine olan sevgilerini ve başkalarını unuttuklarını gösterdiklerini. Böyle yaratıldıklarını, bunun mizaçları olduğunu. Hepsinin Köle Olduğunu.
( Camile) Cemile Hanım, erkekler hakkındaki fikirlerini kitabında bu şekillerde anlatıyor. Özgün bir lisanı var. Okunabilecek bir kitap. Ve gerçek hayat dili.
“ – Kısaca bir erkek dili.
Erkekler böyle mi konuşur? Kesinlikle, mademki bu babamın dili.
Erkekler aşktan bahsetmezler – ne “canım” ne “aşkım”.
Erkekler acımaz, eğlenirler: “ durma ağla daha az işersin.”
Erkekler kadınsı metaforlarla, dili geliştirmezler: Uzun altın meyve bir armuttur sadece, kadın etrafı tüylü bir delik. Yüksek düzey şiir eksik olsun: Ben iğne deliğine .. derim ve bunu anlatmak için gereken kelimeler kolayca ağzımdan dökülür. Edepsiz bir dil bu, taşaklı bir dil.
Cemille bu dili çabuk öğreniyor. Ablası Clavde da öyle.
Ne bağırma, ne ağlama. Biz karı değiliz.” ( Camile L.)
Cemile, büyük bir samimiyetle yazdığı kitabında estire estire gidiyor. Fikirlerin dayanağı yok. Her şeyi suç olmuş erkeğin. Kullandığı cesur dilden ötürü asla kınamam. Dil onun, ister ödül almada kullanır ister yalamada ve tad almada. Türkiye’de bu dili kullananlar aileden de dinden de aforoz edilir. Değil ödül almak, babayı alabilir mansiyon yerine.
Cemileye çok kızdım hep erkeklerle uğraştığı için. Sen de bir erkeğin sümüğü değil misin?
“ Biz kadın değiliz” diyor. Üzüldüm, ona kadınlığını hatırlatacak bir Anadolu erkeği ile karşılaşmadığı için.
“ Zihnimde bir delik var.” Diyor. Türkiye’de, “ aceminin elinde .. ağaca çıkar” diye ünlü bir söz vardır. Vah acemi delikçiler vah! Cemile nokta koymamış noktalı yere. O noktaları ben koydum. O yazmıştı apaçık.
Köyün birinde, yeni evlenenler deliği ilk defa açması için eşlerini demirci tosun’a götürürmüş.
İki günlük evli damat babasına yakınıyormuş “ Deliği tam ortadan ve yarım yamalak açmış. Ne yapalım baba?” Baba da bilge bir tavırla: “ Oğlum, ananı da öyle delmişti. Bir karış aşağıdan doğru deliği açmak için bir hafta eylemişti. Gittikçe yaşlanıyor. On gün bırakırsın gayri.” Diyordu oğluna. Bu fıkra ama kimsenin işini çok özene bezene yaptığını da sanmıyorum. Cemileyi zihninden delmeleri sözümün delilidir.
Acaba kadınlar kendilerine acıyor mu? Üstünlük sayılacak avantajlarını görmezden gelip doyumsuzca ha bire istiyorlar mı? İstedikleri her şeye layık mı? Öz eleştiri yapabiliyorlar mı layığı ile? Neden ezilmekten bunca şikâyet ettikleri halde ezmek üzerine kurulu bir nefis besliyorlar? Türk ve İslam kadını ile yabancı gayrı Müslim kadınların bir farkı olmamalı mı? Fazilet kıyafette midir; kalp ve davranışlarda mı? Doğru ve açık sözlü olmak mükemmel erkek ve ya kadın olmak için yeterli midir?
Çok sorular sorabiliriz. Cevaplar acayip farklılık gösterir. O zaman insana saygılı olmalıyız. Fikir ve inanışları için kınamamalı ve dışlamamalıyız. Dünya hepimizin ortak malıdır. Yaratandan ötürü yeryüzünde kibirle gezmemeliyiz. Hayâ güzeldir.
YORUMLAR
Cinsiyette, kadın veya erkek, dil-din-ırk ayrımı olmaz. Bakış açısı değişir, sadece. Genelleme olarak konuşursak; bir Türk ya da Müslüman kadının maruz kaldıklarını bir Avrupalı ya da Amerikalı kadın yaşamaz. Yaşamayı aklından bile geçirmez. Aynı şekilde onların erkekleri de böyle bir eylem içine girmeyi düşünmez, düşünemez. Sebeplerine girmeyeceğim laf çok uzar. Zaten hepimiz biliyoruz: Eğitim, vs. Ama sadece Müslüman olduğu için bir kadından tevekkel olması da beklenemez. Neticede insan hatta kadın.
Çok dövülen çocuk, bir süre sonra, dayakla da durmaz olur. Çok azarlanan çocuk için de geçerlidir bu durum. Hatta " Dayak arsızı oldu " deriz, böyle çocuklara. Arsız kelimesi alışkanlık anlamında kullanılmıştır. Yani dayak artık acıtmaz, incitmez. Yerinde ve gereğinde yapılmadığı için anlamını yitirmiştir. Çocuk, tepki vermez olmuştur. Bu durumu kadına da uygularsak sanırım yanılmış olmayız?
Feministlik konusuna hiç girmiyorum kabul etmediğim bir olgu olduğu için.
Yine ilginçti Engin Bey. Bizleri konuşturmayı başarıyorsunuz.:-) Teşekkür ediyorum. Selam ve saygıyla.
Engin Tatlıtürk
Dayak bir eğitim eğitim aracı değildir insan için. Dayak bir ceza aracıdır.
Kullanmamakta fayda vardır. Lakin hapishanelerde vardır ve keşke olmasalar.
Gereklidir bazen caydırıcılık için.
Kadın erkeğe de eğitmendir.
Çocukken ve öğrencilik yıllarında kadından şiddet gören bir erkek kadına ne kadar saygılı olur?
Cehaletin ve geleneklerin kadını baskı altına alıp, ona şiddet uygulaması İslama mal edilemez.
Peygamber ya da Sahabe eşlerine nasıl davranmıştır?
Güya medeni olan bizler nasıl davranıyoruz?
İnançlı bir Müslüman kadın Camile Lavres dan daha farklı, daha faziletli düşünüp davranmalıdır.
Yazıda değişik bakış açıları reddedilmiyor. Sadece bir takım sorularla modernlik insan olmaya yeter mi düşüncesi sorgulanıyor.
Değerli yorumunuzla yazıma renk kattınız.
Saygı ve selamlar.
Valla arkadaş keşke dilimi eşek arısı soksa da bu yorumu yapmasam. Ama nafile ortalıkta eşek arısı yok.
Kadınlar,kendilerini erkekle eşit yani insan olarak görüyorlarsa bunu belitmelerine gerek yok.Yok ayrıcalık istiyorlarsa ona ben karışamam.
Erkek çocuklarını doğurup yetiştiren kendileri.Ezilme zorluk çekme konusuna gelince.niye erkekler bu dünya da çok mu rahatlar. Ben inanmıyorum böyle hikayelere.BİZ İNSANIZ O KADAR.kadın veya erkek.EŞEK ARISI NERDESİN .Benim susmam gerek.YORGUNUM BU HAYAT YORDU.Çay içmem gerek. SELAMLAR.KADINA ,ERKEKGE KENDİNİ İNSAN GİBİ GÖREN HERKESE.
Engin Tatlıtürk
Değerli yorumunuzla sayfama onur verdiğiniz için teşekkür ederim.
Selamlar.
Kafam biraz karıştı.Ben eniyisi mi,yorum yazamadan çıkayım.
Selamlar eNGİN BEY!
Engin Tatlıtürk
Aslında son iki paragrafta her şey netleşiyor.
Soruların cevapları belki kişiye göre değişecek belkide hiç dile gelmeyecek.
Feminist bir yazara feminist bir kadın kuruluşunun verdiği ödül ve yazarın dünya görüşü ele alınmış.
Dünya kadınları genelde bu yöne akıyor. Moda afyon, kapitalizm yeni din olmuş.
Bizim kadınlarımız ne durumda diye düşündüm.
Devletin genel ev işlettiği ülkede ne kadar iyi durumda olurlarsa o kadar iyi kanaatine vardım.
Yanılmayan bir Allah.
Sayfama ziyaretiniz şeref verdi.
Selamlar.
Sevgili Engin abi
Size ilk kez abi diyorum, umarım kabul edersiniz
Aşağıda sayın "Ağyar" da söylemiş
Epey karmaşık ve çetrefilli bir konu
Ben yazıyı okurken, Allah dedim şimdi hanımlar basmıştır yaygarayı
Baktım fazla yazan olmamış.
Sen konuyu zaten çok güzel bağlamışsın "insan" diyerek
Yoksa her iki cinsten de çok güzel ve çok çirkin örnekler verilebilir
Mesele dediğin gibi kadın-erkek değil yani, insan.
Allah'ın erkeğe yada kadına verdiği karekterislik özellikleri de bir yana atamayız
Erkek erkektir, kadın da kadın, bunlar değişmez
Herkes yerini-makamını bilecek, neyse uzayacak:)
Saygılarımla.
Engin Tatlıtürk
Aslında kadınların basit mevzulara ve sömürü ortamlarına çekilmesine karşı yazılmış.
Yine de yaygara olmaması güzel. Anlaşıldığını gösterir.
Sayfama şeref verdin kardeşim.
Selamlar.
Engin Tatlıtürk
Dile saygısı olanlar bunu yapmamaya gayret etmeli.
Ula kadınlar farklıdır mı dedim?
Hadi filipinli olsa neyse. :))
Sayfama şerefler verdin.
Sevgiler.
Neden ezilmekten bunca şikâyet ettikleri halde ezmek üzerine kurulu bir nefis besliyorlar?
Ezilen insanin tahammül göstermesi zordur bence o yüzden kin ve nefret duygusu gelisir bir insanda.
Bir de eger ki siginacak kimsesi yoksa, bir destek vereni yoksa kadin hayatta yanliz ise
caresizlikten katlanmak zorunda kalir deger görmedigi bir yerde yasamaya.Öyle de olunca yavas yavas duygulari körelir.
Duygusunu yitirenler ezmek üzerine nefsini de besleyebilirler ancak.
Eger ki o bulundugu ortamdan kurtulma sansi olsa zaten o ortami cekmez huzursuz bir ortamda yasamaya kim hevesli olabilir.Kim ister cehennemi dünyada yasasin insanligini unutsun.
Kendi ayaginin üzerinde duramayan kadinlarin hayatta ezilmeleri hic sasilacak birsey degil.
Bir de müslüman olmayan kadin ile müslüman kadin arasinda aslinda fark yok sadece özgüven eksikligi var diyebiliriz.
Onurun serefin dini irki yok.Gayri müslim bir kadinda serefine cok düskün olabilir.
Ve Müslüman ülkelerde kadina söz hakki tanimiyorlar bile neredeyse.
Ezilirken birseylere dayanmayi fedakarlik olarak algilamak müslüman kadinina has birsey.
Bunu da genellememek lazim aslinda müslüman kadin demeyelim de cahil demek belki de daha dogru olur.
Hic kimsenin mükemmel olamayacagi kesindir.
O nedenle dogru ve acik sözlü olmak karakter meselesidir ayni sekilde agresiflik de bir karekter meselesi
böyle olan erkek ya da kadin kapi da carpar siddete de egilimlidir.
Bu yazi cok acidan yorumlanabilinecek bir yaziydi yüreginize saglik
Saygilarimla
Engin Tatlıtürk
Yorumunuzda haklısınız.
Kadın elbette aynıdır. Fakat Müslüman bir kadının Peygamber ahlakı ile ahlaklanması gerekli.
Daha inançlı, şükürcü ve tahammüllü olması gerekli bence.
Yoksa elbette fizyolojik ve psikolojik yapı aynıdır. Temel ihtiyaçları da aynıdır.
Malzeme aynıdır. Usta aynıdır.
Saygılar.