- 1046 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Ben seni Hiç Sevmiyorum!
Turvakar bir hüzünle dolanıp ,aklımın mavi güzergahına çarpmasa benzinin gür saçlı
kakülleri unuturdum çoktan. Tali uykularımın pervazı kırık talih çarpışmaları azıcık da eh işte kıvamından haylice
kısmi rencide şarkılarından s e n kalabilmeyi becerebilsem...
Hatıra boyu köşe bucak enkaz ,kalıtı çoktan seçmeli maraz olsa bile! Derzine sıvanmış öyle bir cilalı geçmişin var ki.
Sevmiştim ülke boyu.
Karanlık çağların aydınlık ocağını fitillediği o kahretsin ayrılıklar aşina olmasaydı aklımınızın Tepebaşı’nda!
Derkenarına iliştirdiğim sıfatlar arada dikenli güllere değen kanarya hıncı gibi olsa da, gölgesini çiğnediğim tekil hüzünlerin bir yanında
dalga boyu tıpatıp sana uyan,benzeyen ama hiç göremediğin öyle hırçın dalgalarım vardı ki...
Severadım kıskanmalarım ,ilgilenmiyormuş pusularım ve gurura tambur çalkantılarım mesela...
Tüm komşular; şikayetlerinden iki perdah öte şarkılarımı ezberler miydi mesela.
Klozet sesine karıştırdığım bir ucunu rogara
bir ucunu punduna bağladığım sayhalarım, eskimiş ayakkabı nasırı gibi batarmıydı yoksa!
Sığardı değil mi yoksa ? Yerine, benzer emanette sayısız uyduramamalarım kalıbımın ayaklarına!
Gel git zamanlarımı saymayıp ,değerini plaj kumlarına cıbıldamış ve otuz numara güneşe yatmış terliklere
basan yüksek topuklara bozdurduğum ,sabahlaması geceden kurulmuş hercai aymazlıklarımdan düşmek kaydıyla...
Ki; tüm aldatmalarımın, özgürce bir tutsaklık dolu gizli öznesi neden hep sen olurdun acaba?
Neden her defasında ifşa kuşanıp sana akardı dilimin kurnası.
İçinden hırsımı aldığında ne kalırdı kovanın dibinde?
Hem aldatmak; serbest bir eylem olsa yani kimseye verecek bir hesabın yoksa ,bunun nesi değil neresi aldatmak olurdu acaba!
Kendi malını çalmak hırsızlık ,kendi kendine kaybetmek yine kumar mıydı acaba?
Ya tekmil paraf yeknesak hercailiklerimin biricik özgül noktası nişanlarım Asude! çabaları?
Seni tanımayan kalmadı neredeyse eli kalem tutan cenahtan. Ülküsüne kaymak çalınmış kaçbinmilyon şiire yatmış adın farkında mısın?
Tanrı sana iki yüz yıl ömür verir inşallah da her öğününe değil her gününe bile düşenleri ürkütmeden zor sayarsın...
Neden hep; kumrala yakın hafif şuh ,hırs gömülü kış yeşil gözlü dizelerim değil de hep ona bezer ,aslında hiç sev(eme)diklerim olmuştur.
Hiç birine kendimle birlikte uğrayamadım aslında tek başıma.
Ve hiç biri tek başına damlatamadı ruhuma; iki koca gözle bakarak ,telvesine imge doldurduğum falları.
Hiç birinin üç vakte kadar cahil yalancıları tanıyamazdı aromanı. Zoraki vitrin mankenleri sevişmelerim
ve dayanıksız tercüme yanım her zaman ’konuya manken olmak’dan öteye gidemedi ki.
Hiç aldatamadım aslında seni.
Teatral yırtınmalarım ,şiirsel kavgalarım dışında.
Platonik sevinçlerim olarak bütünledim durdum aksak yanının gölgesinde.
Arada mağribi kelamlar kuşanmış antikor kesiği akordsuz cümleler iğnelemedim mi? gerdanına
Evet olmadı değil de ama sen de herkes kadar bilirsin ki; onların da altı kordu.
Bunları da alıver o parafın altına!
Hatırlamam mesela hiç; şöyle iç çekerek mavzerine buse doldurduğum bir gamzem olmuş, ölü ovalara yapışmış ormanlarım da olamadı hiç
alnına yalandan değen en hafif rüzgâra bile etek açan , saçları orkide ıtırı kokan bir bahçem!
İnadından uzatsan da ;ellerimin tımarına can çekiştirmekten başka hayallerimi kısaltamadı daha o alçak kuaförün!
İşte bir kere al/dattım! Esirim ondan beri...
Hiç bir çaba gayesinden öte bir zafer elde edemez ya
Beyhude çengellere assan da yanılma payı yüksek ihtimallere adımı
Vuracağım seni tüm vurdumduymazlığımla bir kere daha,bir daha, bir daha...
Ama inadına aklımın ters kutbunun teras katında olacaksın daima
Ya kevgire dönecek bir gün beynim ya da dünya çatısını başıma yıkacak o aklımın.
İşte ben seni o zaman unutacağım!
işte o zamana dek seni hep senin gözlerinle, senin nefesinle aldatıyor olacağım!
İşte o zamana dek,en çok ’ben seni hiç sevmiyorum’u beş geçe uzaklıkta bir yerde duracağım...
Şimdi nerede miyim?
Sana beş var...
Sensizliği ellibeş geçiyor...
Sana beş var...
Sensizliği ellibeş geçiyor...
...
...
...
Sana beş var!
Bu saat durmuş! Artık ne zaman anlayacaksın!
ToprağınSesi
.
YORUMLAR
Teşbihler çok güzel ...
"Tali uykularımın pervazı kırık talih çarpışmaları azıcık da eh işte kıvamından haylice
kısmi rencide şarkılarından s e n kalabilmeyi becerebilsem..."
Yazarlık bahis mevzuu olunca cümleler noktaya varamıyor elbette. Noktalamalarla uzun cümleleri rahatlatmak okuru da rahatlatacaktır. Anlatılmak istenileni doğru ifade edebilmek mutlak öncelikli şart.
Serhat AKDENİZ
Saygılar
Serhat AKDENİZ
saygılar