- 491 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Münafıklar Ateşin En Alt Tabakasında-II
Münafıklar, Müslümanlar arasında yaşarlar ya da Müslüman gruplardan çıkarlar. Müminler gibi gönülden olmasa da, namaz kılar, oruç tutarlar. Ancak mücadele, cihad gibi zorlu olaylara girmezler. Tehlikeli olduğunu, örneğin ailesine ve çocuklarına zarar vereceğini düşündükleri için Allah yolunda mücadeleden kaçarlar. Oysa ayette, "Eğer babalarınız, çocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, az kar getireceğinden korktuğunuz ticaret ve hoşunuza giden evler, sizlere Allah’tan, O’nun Resûlü?nden ve O’nun yolunda cihad etmekten daha sevimli ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyedurun. Allah, fasıklar topluluğuna hidayet vermez. (Tevbe Suresi, 24) buyrulur. Allah intikam alacaktır; ancak münafıklar, Allah’ın intikamının nasıl şiddetli olacağının şuuruna varamazlar.
Münafıklar, müminlerin felaket haberlerini dışarıdan beklerler. Müslümanlara yapılacak bir saldırı, bir hakaret, bir oyunu sadece uzaktan izler; dışarıda oldukları için de kendilerini güvende görürler. Müslümanlar, o göğüs göğüse mücadelede galip geldiğinde haset ederler ancak Müslümanlara bir saldırı olduğunda haz alır, “Allah bizi korudu” derler. Ailelerine, kendilerine, mallarına zarar gelmediği için heyecanla olayı seyreder, onların arasında olmadığı için müthiş sevinir ve çok akıllı olduklarını düşünürler. Oysa yaşadıkları olayda Allah’ın vaadini görmeleri müminlerin imanlarını artırır:
"Müminler (düşman) birliklerini gördükleri zaman ise (korkuya kapılmadan) dediler ki: "Bu, Allah’ın ve Resul’ünün bize vadettiği şeydir; Allah ve Resulü doğru söylemiştir." Ve (bu) yalnızca onların imanlarını ve teslimiyetlerini arttırdı.”(Ahzab Suresi, 22)
Aslında münafıklar, Müslümanların mücadele içinde olmalarından vicdan azabı duyar, rahatsız olurlar; çünkü aşağılanmış olurlar. O nedenle kalben müthiş nefret ederler. Yaşamları yalan üzerine kuruludur. Dünyada iken Allah’ı –haşa- aldattıklarını zannederler. Ancak Allah kuşkusuz onların yalan söylediklerini bilir. Dünyada inkar etseler de ahirette derileri, dilleri aleyhlerine şahitlik edeceklerdir. O zaman kendileri de yaptıkları ahlaksızlıkları savunamayacak, Allah’ı aldatmaya çalışmalarının ne büyük yanılgı olduğunu tam anlamıyla kavrayacaklardır.
Münafıklar, müminlerin kıymetini artırmak için özel yaratılmış bir gruptur. Allah, onlarla kıyaslayarak müminlerin değerini insanlara gösterir. Ayrıca Münafıklar olmasa müminlerde rehavet olur. Münafıklar mücadele etmezse müminler farklı yollara giderler, birbirleriyle uğraşırlar. Münafık ise müminin zihnini açar, mücadele azmini ve çabasını artırır; onu hareketli canlı, kararlı ve şevkli tutar. Münafıklar müminler için adeta nimettir, müminlerin heyecanını kamçılar; adrenalin etkisi yapar. Müminler onları gördükçe güzel ahlakın, sevginin, dostluğun önemini daha iyi anlarlar.
Allah onların cehennemin en derin tabakasına konacaklarını bildirir; en şiddetli azap onlara yapılacaktır.
Allah, erkek münafıklara da, kadın münafıklara da ve (bütün) kafirlere, içinde ebedi kalmak üzere cehennem ateşini vadetti. Bu, onlara yeter. Allah onları lanetlemiştir ve onlar için sürekli bir azap vardır. (Tevbe Suresi, 68)
Haber Vaktim
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.