- 491 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
KORKUSUZ SELIM 25
Boyun kıran acımasız Osman,artist Davut`un pavyondaki eğlencesinin izlenimlerini olduğu gibi anlatıyordu.
Korkusuz Selim, anlatılanları dinledikçe;küplere biniyor,sinirden kendinden geçiyordu.Ne olup bittiğini ve sonrasında işlerin nereye varacağını tahmin etmekte zorlanmadı.Anlamamak için çocuk olmak lazımdı.Oturduğu koltukta sağa sola döndükce;düşüncelerini, tek bir noktada odaklaştırmaya çalısıyordu.
„Ne pahasına olursa olsun rakiplerin falsolu davranışları asla affedilmeyecek“ düşünceleri belleğinde şimşekler gibi çakmaya başladı, bir elini yumruk yapıp diğerinin avucunda sertçe şaplattı. Sonrada ağır ses tonuyla içerinin havasını değiştirdi :
- Ah Osman ah! işi çok gevşek tutmuşsunuz. Fazla beklemeden , elindeki kızları o canavardan kurtarmalıydınız !
-Baba, bir an terettüdde kaldım, kızların fahişe olabileceğini sanmıştım.
- Açık açık anlatmadım mı, bu orospu çocuğu artist Davut ´un görevi, kadın kız avcılığı ve jigololuk yapmak?
Acımasız Osman , İlhan ve Korkusuza yeni katılan iki adamı ,onu can kulağıyla dinliyorlardı
Korkusuz Selim’in gözleri, ateş püskürüyordu adeta. Son zamanlarda sağ gözü seğirmeye başlamıştı, farkında değildi bu tiklerinin . Bu özelliği;tikleri, aşırı şekilde yorgunluğuna delaletti. Beyni oldukça meşguldü. Yorgunluğunu üzerinden bir türlü atamıyordu. Beyin jimnastiği olsun diye kendisini roman okumaya yöneltti. Böylece biraz olsun rahatladığını hissediyordu. Maria Puzo´nun „Baba“si elinden düşmüyordu.Bu romanın, yeraltı dünyasının gizemliliğini anlatması, oldukça ilgisini çekti.
Mafyaya yeni katılan iki kişi, korkusuzun namını biliyor olmalarına rağmen; bütün bilinmeyen taraflarını,kıdemleşmiş adamlarından İlhan ve acımasız Osman`dan öğrendiler.
Yeni katılanlardan Harun ,on sekiz yaşına dek çocuk esirgeme kurumunda büyümüş sonra da sokakların acımasız ortamında kendini bulmuştu. Babasının kim olduğunu bilmiyordu. Anasının ise bir sokak fahişesi olduğunu sonradan öğrendi. Anası; onu, belirsiz bir adamdan peydahlamış; cami kösesine terk edilmesinden sonra da;çocuk esirgeme yurdu onun vazgeçilmez meskeni olmuştu. Bebekliği, çocukluğu, ilk gençlik yılları orada geçti. İleriye dönük pozitif hayalleri hiç olmadı. Sevemedi, aşık olamadı .kendisini kenara köşeye atılmış eğreti bir fazlalık gibi gördü. Sokaklara ilk çıktığında ;kimliğini aramaya çalışsa da aradığını bulamadı, hüsrana uğradı.
Sonrasında nedenini bilmediği bir sokak kavgası içerisinde seyirci olmasına rağmen suçlu gibi tutuklanıp hapishaneyi boyladı. Suçsuzluğu ortaya çıkana dek altı ay geçti. Bu süre içerisinde belalı insanlarla kaynaştı,böylece farklı yasamla tanışması hapishaneyle oldu. Dostluğu, ihaneti, nankörlüğü acımasızlığın ne demek olduğunu , hangi parkurda yer alması gerektiğini burada öğrendi. Güçlü vücut yapısıyla karşısındakine biraz korku hissi veriyordu. Boncuk boncuk gözleri, esmer saçlarıyla mankenlere taş çıkartan yüz profiline sahipti.
Hapishanede“ acımasız Osman`in ilgilenmesiyle yer altı dünyasında yerini almakta gecikmedi,çok geçmeden Korkusuz Selim`in adamı oldu.
İkinci katılanın konumu ise oldukça farklı ve ilginçti.Annesi ve babasının çok zengin olmalarıyla çok rahat ve nazlı büyüdü.Burjuva yaşamın rahatlığı içerisinde kaybolan kişiliğini ,belli bir süre sonra aramaya kalkınca; olmadık zıtlıklarla karşı karsıya kalmış,handikaplar içerisinde yuvarlanıp gitmişti.
Bol para harcamaya alıştığı için sınırsız savurganlığından; ailesi rahatsız olmaya başlamış,verdikleri parayı azaltmışlardı.Arpası kesilen at gibi huysuzlaşmış,sinirleri gerilmiş ve olmadık asilikler göstermeye,evin içerisinde tatsızlıklar çıkarmaya başlamıştı.
Nihayetinde ailesine karsı fiziki şiddet uygulamaya yönelince;evden atılmış,sokakların aranan adamı olup cıkmış,çok geçmeden o da hapishanenin yolunu tutmuş,suçluların aralarına karışmıştı.
Ailesi;oğlumuz maddi zarar verecek korkusuyla noter kanalıyla;
„Oğlumuz tarafından gelebilecek her türlü maddi,manevi tehlikelerden sorumlu değiliz,riskleri üzerimize alamayız
.“diye kendilerini güvenceye almalarına rağmen yine de tedirginliklerini bir türlü üzerlerinden atamadılar.
Korkusuz` un adamlarından karga burunlu İlhan,bu genç delikanlıya:
- Sen de bize katıl deyince;bu teklife sıcak bakmış,hic tereddütsüz yer altı dünyasının içerisine balıklama dalmakta sakınca görmemişti.Zaten kendisine yerleşik bir zemin arayışı içerisindeydi.İlhan`in bu teklifini,onun için arayıp da bulamayacağı bir fırsattı.Bundan sonraki yasamı,Korkusuz Selim`in yanında geçecek,yer altı dünyasının acımasız aktörlerinden olacaktı.
Her ikisi de;Erkan ve Harun,bu alemin yeni aktörü olmalarına rağmen; bağlı oldukları „babaya“karsı sadakla canla başla verilen emirleri yerine getirmekte en ufak bir tereddüt dahi göstermiyorlardı.Gözlerini budaktan esirgememekte kararlıydılar. Ölmek ve öldürmenin çocuk oyuncağı olacaktı onlar için. Git gide kişilikleri bu yönde şekillenmeye başlıyor,karakterleri acımasızlıkla kemikleşiyordu adeta…
Korkusuz Selim,salonda;adamlarının ortasında artist Davut ve onun bağlı olduğu Topal Hasan hakkında konuşmasına devam ediyordu:
„…daha önceki toplantılarımızda da belirttiğim gibi, gerçekleri açıkça söylemenin hiç bir sakıncasını görmüyorum.Zamanın,hesaplaşma zamanı olduğu gibi.Fazla beklemenin hiç bir anlamı kalmadı artık.Rakiplerimiz,kendi sinsi emellerini gerçekleştirmede en ufak bir tereddüt göstermeden devam ediyorlar.Ama tek unuttukları önemli bir konuyu bir türlü hatırlamak istemiyorlar nedense!Karlarından bize vermeleri gereken paylarımızı sumen altı yapmakta hiç bir sakınca görmüyorlar nedense.İşte bu durum,affedilemez.Asla!Bu ihmalkarlıklarının bedelini çok pahalı bir şekilde ödemek zorundalar.Hem de canlarıyla!Bu işin şakası yok.Yer altı dünyasının kurallarını acımasız bir şekilde uygulamak zorundayız.Kesinlikle rakiplerimizin gözlerinin yaşlarına bakmayacağız.Aksi takdirde kendi gözyaşlarımızı dökmek zorunda kalmış oluruz.
Simdi sırada ders verilmesi gereken kişilerden artist Davut var.Bu orospu çocuğu,genç kızlarımızın kanına girmekte yılan gibi davranıyor.Şu anda tanıştığı iki kızı da ağına düşürmüş durumda.Fazla ileriye gitmeden dersini vermek zorundayız…Tamam mi arkadaşlar?
Etrafında oturan İlhan,Osman,Erkan ve Harun hep birlikte başlarıyla tas diklediler,konuşmaları:
- Tamam baba!Merak etmeyiniz!Artist denen Davut pezevengini haritadan silmek boynumuzun borcu olsun!
Korkusuz,adamlarının kararlılığı karşısında,oldukça hoşnut bir şekilde:
- İnşallah! Sizlerden de zaten bu beklenir.Defterini dürdükten sonra pavyonların birinde kutlama yaparız,olmaz mı arkadaşlar?
Hepsi de bıyık altından gülümsediler.
DEVAM EDECEK!