Suskunluğumun Atomusun

• 25 Ağustos 2010 Çarşamba 10:37:32

hayrettin taylan

-Yüreğimin ciltlenmiş hüzünlerinde senin her şeyin yazılmamış olarak kalmış. Yırtılmış sayfalar arasında yıllarca saklayacağım anıların an be anlarındayım.
-Suskunluğum akıyor vicdanımın can sızılarında. Susturucu kullanıyorum, gidişlerinin kurşun arası , acılar arası , ben arası çığlıklarda .
-Çığlığın değiyor henüz değinemediklerime. Küskünlüğü hayata yamalayan hataların hattındayım. Bir elimde elem, bir elim can kırıkların. Yüküm dünyadan ağır.
Sana kapanış yapan umutlarımın erzakıyla biraz kendime bileniyorum.
-Sus ki aşk kendine yeni mecra bulsun. Sus ki giden sevgili değil, sevgilinin kaderi.
-Kader susar, kader uzar, kader akar kederine. Sus ki yar kulağı duymasın.
Kilit üstüne kilit açılıyor umutlarıma.Muammalarımız mumya. Ummalarımız buzul.
-Tutkularımız bir beden seni beklediğin özlem iskeletinde. Biyolojik abraşım içinde bıraktığın neo- sosyolatan günlerim can damarımda hayata ders oluyor.
-Çaresizliğe gizli geçitler açıyorum , yüreğinle bensiz yüreğin arasında. Sırlarına kadar eşeleniyor eşek yükü vazgeçilmezlerim.
-Şimdi gözlerimden gitmiş olabilirsin;ama sözlerimde, özlemlerimde, her demimde sen varsın.
- Varsıllığım sen, pişman olmadığım sen. Kızgınlığım sen.
- Gecelerimde sen varsın. Ay ile ismin özdeş gibi. Benzer harflerin özetliyor, tenin, ruhun, bilinmeyen yüzün, her şeyin ay ile özdeş gibi. Gecemsin ,ay şahit. Bazen yıldız oluyorsun. Gece seni görüyorum rüyalarımda,gündüzleri bu yüzden sevmez oldum.
- Gecenin kendince bir sürprizi var. Bilinçaltı zehirlenmelerimde dem be dem sen.
Sakın girme düşlerime . Düşlerim de senlik bir fotoğraf sergisi yok.Gülümseyen bir seni unutmak zor. Girme artık düşlerime, çık git düşmanımın düşlerine.
-Kimseler arasında çok kimse gibi göründüğüme bakma koca bir sensizim. Güleç olduğumu bakma, hayatın oyunlarındayım. Yalnızsam vebali sensin can çiçeğim.

-Hayat ağır sırtını vermiş yalnızlığıma. Kaflara yaslanmış umutlarım ,aflarını bekliyor.
- İçimde senli fırtınalar içimi uçurtma yapma uğraşında.Uçmak ile sevmek arasındaki nadas bıraktığın taş bağırlı, aşk sağrılı yerdeyim. Yerim ile yarim arasında sığınaklar var.
-Gizil sevgiler besliyorum sustuğun benden uzak kalışlara. Yerin dibinde değil, yarin dizi dibinde değilim. Bir nevi sensiz bir cehennemin dibindeyim. Zebanilerim senin can kırıcı sözlerin, beni unut demeçlerin.
-Bu sevda yakar yüreğimin geleceğini.Bu sevda akar geleceğimin vadilerinden aşkın ovalarına. Bu sevda kalır ,aşkta kalışın kallavi özlerinde.
-Yıkar derinden ,derinliğini paklar unutamadıklarımız. Benimle yaşadığın her izde bir izlek aklımda çizer seni.
- Hangi seni istiyorum.İçimde binler sen var. Hangi seni özlüyorum bilmiyorum ki .
Bu haykırışımın sosyolojik alt yapısında neler var neler ? Ben iyi biliyorum. Bilinç kulemde sana kullanmadığım argümanlar var. Ruhumun duvarlarına sana henüz çizmediğim figürler var. Sen belalı başımla, vefalı akışımla, sevdalı içimle omzumdaki en ağır yüksün.
-İçimdeki ağıtları çığlık çığlığa söyleyen güzellerin aklanma göz yaşı pınarlarındayım.
-Benim de ağladığım güzel var, benim için de ağlayan güzel var. Seni unutma mecrasında akan göz pınarlarında ıslanmayı , uslanmayı da öğrendik.

-Ben susarım diye düşündüm, bu olmaz dediğim oncalar arasında. İlla seni unutmak için illa sevmek gerekliliğin son nefesindeyim.
-An gelir , kendi şanımda nefessiz bırakır. Bir başkasını sevme arifesindeyken senin bayramın başlıyor.
-An gelir işte biçarenin adılı olur ,sensiz cümlelerde aşka özne olurum. Oysa yüklemin her sevda yazımın sonunda,her aşk tümcemin sonunda. Sonsuzluğu anlatıyor yüklemin.
- Bense bütün aşk cümlelerin devrik öznesiyim. Özne olmak ile aşk özüne dönmek arasında döngüler dünyamı döndürür. İçimi kıvrandırır sancın,işte o zaman döner dünyam ,işte o zaman söner sevdam, ,işte o zaman söner umudum. Gelemeyişin zifiri gecelerini zifir saçlarına sarmanın sara odalarına atılır yüreğim.
- Nem gibi yapışır heveslerim kalbine. Aşk duvarımı nemin yıkmak üzere. Sevda sütununa tutunarak ağlayan yalancı bir aşk bebeğiyim. Ağzımda yalancı aşklardan yapma bir emzik. Sözde aşk emiyorum ,yalansı , yabancı heveslerle. Üstelik Tompik ,
bir bebek gibiyim;ama yalnızlığın zayıflatıyor. Hangi aşkın sütünü içsem beyaz düşlerinin sütü akar can yarama.
-Ağlarım aşk aşk diye… Susarım aşk diye diye. Usarım aşk diye diye.
-Neden duymuyorsun ? Neden geceleri yedi güne bölüp yediverenlerin yel değirmeniyle
umutlarımı öğütüp aşk unum,aşk ünüm, sonsuzluğun son sözü olmuyorsun.
- Neden seherlerin umut saklamaz sabahlarıma. Ben hep seherinde saklandım, aklandım. Bir sabah gelsen, keşkeleri yaysan gündüzlere, ömürlere.
-Ah etmek bana göre değil, can çiçeğim.Kalbinde kendime yenilediğim hayatın can dünyasıyım. Alın yazımla, sevda yazım arasında senli ayazlarım uzar gider.
-Bana göre değil , sen içimde ölümcül hastayken başka yürekleri kavurmak. Başka güzellerle kavurma yemek aşk gecelerinde.
-Madem ki gelmiyorsun tüfeğini çektim ceylan umutlarına. Vuracağım gayrı seni senden. Cesareti ,esaretine nişan ettim, seni vurdum senden. Kanıyor her şey.İnsan yeniden sevebilirmiş. Anladım ki seni değil kendimi vurmuş ah keşkelerde. Kanayan benmişim.
-Şimdi gelmenin gerekir.Yarin başka yarların çiçek mevsimi olabilir. Yarın ormanında yangın çıkabilir.Aşk aslanın yanabilir, aşk aslanın kanabilir .Şimdi senin gelme zamanı.