KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 2462 Okunma
- 21 Yorum
- 0 Beğeni
Asla Unutma ŞEHİTLERİ
Ülkenin bir bölümü ırkçı ve ayrılıkçı terörle cayır cayır yanıyordu. Yöre halkı da devlet güçleri de zor günler geçiriyordu. Baskın ve pusularda kamu görevlileri, vatandaş, polis, jandarma ve askerden şehitler veriliyordu hemen her gün. Mal ve para kayıpları cabasıydı.
Dış destek de kullanarak sınırdan sızan asi güçler, son zamanlarda daha da palazlanmıştı ve kuvvet sınamak istiyordu.
Savunması zor sarp dağları aşarak üç yüz militan sınırdan içeri sızmıştı. Devletin meşru silahlı kuvvetlerine bağlı askerlere gece yarısı keşifteyken pusu kurmuştu. En savunmasız yerde pusuya düşen askerler daha ilk aruzda çok büyük zayiat veriyordu. Çatışma dengesiz ama şiddetli geçiyordu.
Askerlerin komutanı teğmendi. İlk yardım üç saatten önce gelmeyecekti. Dokuz şehit verip otuz bir mevcuda inmiştiler. Mevzileri ağır ateş altındaydı. Askerlerden birinin hiç ateş etmediğini fark edip yanına ulaştı. Dürtükledi. Yaşıyordu. Yaralı da değildi. Arif ateş etsene dedi. İki ay evvelki karakollarının baskının da en kahraman dövüşen askerdi Arif. Gözlerinden yaş akıyordu. Kurutanına döndü:
- Yakalandım.
— Neye yakalandı?
— Kötü yakalandım komutanım.
— Ağlama oğlum. Derdin ne?
— Çok korkuyorum.
— Sen ölmekten korkmazsın.
— Şehitlikten korkmam komutanım, ben ölmekten korkuyorum.
— Aha şehitlik fırsatı niye kadın gibi ağlıyorsun?
— Kötü yakalandım komutanım!
— Sana emrediyorum. Anlayacağım gibi konuş.
— Dün gece şeytani rüyalar görüp cenabet oldum. Yıkanmaya vakit bulamadım. Cenabet ölüp şehit olamamaktan korkuyorum.
— Ağlama oğlum. Hemen şu kayadan faydalanıp bir teyemmüm al. Ve asla unutma Şehitleri melekler yıkar ve Rabbinin huzuruna çıkarır.
Artık düğün bayrama engel yoktu.
İki saat içinde uçaklar, üçüncü saat dolarken özel timler yardıma gelmişti. Çatışmalar beş saat sürmüştü. Teröristlerin hepsi imha edilmişti.
Arif dizinden vurulduğu için çatışmalar devem ederken helikopterle hastaneye gönderilmişti. Ameliyatlar geçiren Arifin bacağı sakat kalmıştı. Onun aklı ziyaretine gelme fırsatı bulup da gelemeyen arkadaşlarındaydı. Ne arayanı ne haber vereni vardı. Bunalımlı günler geçiriyordu.
Hastaneden taburcu olmayı beklediği günlerden birinde mesleğinde çok yeni bir hemşire gördüğüm en şanslı askersin dedi Arif’e.
Bacağını gösteren Arif ne demezsin dedi ve acı ile gülümsedi.
— Sen hariç bütün bölük şehit olmuş, ne yani Şans değil mi?
- Bacım! Bacım! Keşke beni öldürseydin!
— Ne yaptım ki!
— Kahpe kurşun dizimi değil beynimi parçalamalıydı. Şehitlik, sakat gazilikle bir midir bacım? Senin söylediğin şans mıdır bacım?
Koğuştaki bütün gazi, hemşire, görevli ve ziyaretçiler ağlaşıyordu. Orası bir hastane değil yaralı aslanlar diyarıydı. Ölmek üzere aslanın gözü yaşarırmış. Bu aslanların gözleri ölemedikleri için yaşlıydı. Bu aslanların diyarı Anadolu’ydu.Ocakları Peygamber ocağıydı.
Ey! Aslanların aslanı, İsteme benden makber.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desen sığmazsın.
Bu aslanların tek akrabaları da Bedrin aslanları idi.
Vatan size minnettardır.
YORUMLAR
Teşekkürler... Ancak hala bir yandan şehitler vermeye devam ederken, diğer yandan Darwinizm'in okullarda okutulması ne büyük yanılgı. Terörün ideolojisinin kökeninde Darwinizm varken insanlar buna karşı hala duyarsız. Teröristlere yoğun Darwinist/materyalist eğitim verildiğini biliyoruz; o halde karşı mücadele yapılmalı, somut adımlar atılmalı. İnsanlara sorumsuz birer hayvan olmadıkları, Allah'ın yarattığı bireyler oldukları anlatılmalı. Silaha silahla karşılık verilirken, fikre fikirle karşılık verilmeli! Kısacası BATAKLIK kurutulmalı inşaALLAH.
Tarihin derinlikleri itibariyle, memleket adına verilen mücadelelerin bütün sınıfları içinde yer almayan ve son devrin en mesnetsiz savaşı(!) olan Terörle Cenk'te kendini bir Asker olarak Çanakkale yahut Dumlupınar ve Sakarya cenahlarında görüp Bedrin Arslanları mesabesinde Şehid'liğe hasret çekenlerin ruh hâlinden bir emsalli hâl..
Engin kardeşim! Devir; bu ülkenin insanlarını öyle bir ahvâl ve şerait'e getirdi ki ne yazık ki Büyük Önder Mustafa Kemal'in dediği gibi; "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir İleri!" komutunu verdirecek, önümüzde, bir cephe yokken vataperverlik aşkıyla gösterdiğimiz milli duruşu hiç bir zaman akamete uğratmıyoruz.
Federasyon fikriyatı içinde, menzili ve mesafesi belli olmayan haince saldırıların telef ettiği canlar elbette Şehidlik katına yükselirler ve yükseliyorlar.
Ama ne yazık ki Şehid'liğe özlem çeken yüreklerin can, kurşun ve zaman harcadığı boşluğa bakınca böyle de; düşman kim?
Anzak mı? Yunan mı, İngiliz mi? Fransız mı?
Yahut Rus mu, İtalyan mı?
Düşman; kandırılmış kendi ülke çocuklarımız ve kandıran; asil Türk'ten nefret duyan rezil harici beşeriyet..
Şimdi; bizim için can veren Er'in liyakati ne? Şehid'lik.
Bizden ne istediği tam belli olmayan çirkin işlerin sahiblerinin vardığı-varacağı nokta ne? Rezillik-rüsvalıkla helâk olma..
Makalenizin insanlığa aktardığı emsallere nakış ve ibretlik mazi, bizi bir daha milli mayayla yoğurdu.
Teşekkür ederim kardeşim..
Engin Tatlıtürk
Her görüşünüze katıldım.
Aklın yolu bir ya Kapitalizme uşaklığın yolu bir sürü.
Sayfama onurlar verdiniz.
Saygı, sevgi ve selamlar.
Etkin kalemi ve zengin yüreği olan şair dostlarımızı da sayfamda görmekten bahtiyar oldum.
Teşekkür ve saygılar sunarım.
Yine etkileyici bir yazı...Geç kalmışım okumakta...Tebrikler Engin Bey...
Engin Bey duygulu ve manalı yazınız beni de derinden etkiledi.
Vatan için gösterilen vefayı gören ve hatırlatan yazınız için tebriklerimi kabul buyurun lütfen.
Haklısınız, Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı yiğitlere eş olurlar.
SAYGILARIMLA.
Hayata ve insana baktığınız pencereyi yansıtan bir yazıydı.Bizden bir bakışı ustalıkla süzüp ,damıtıp soframıza sunuyorsunuz.Değerlerin erozyana uğradığı bir dünyada farklı bir ironiyle okuyanı silkeliyorsunuz.Tebriklerimi ve saygılarımı sunuyorum.
Şehidlerimizin ruhları şadolsun.
Her gün acılar tazelenirken unutmak mümkün mü?
Allahım yakınlarına sabır versin,
ve teröristler karşısında askerlerimize zaferler nasibetsin , terör bitsin inşallah.
Engin Tatlıtürk
Onur duydum.
Saygı ve selamlar.
Engin Tatlıtürk
Ziyaretinizden mutlu oldum.
Hayırlı geceler.
siz çok farklısınız...
kaleminizle birikimleriniizle seçtiğiniz konularla ve yorumlarınızla...
bu yazı da elbette koskocaman bir tebirği hakediyor...
saygılar...
Engin Tatlıtürk
Çok teşekkür ederim.
O kadar kaliteli bir site ki; emin olunuz herkes çok farklı. Herkesin bayağı üstün bir seviyesi var.
Öğrenciyim burada.
Nazik eleştşriniz için tekrar teşekkür ederim.
Sayfama şeref verdiniz.
Saygı ve selamlar.
Değerli vakitlerini ayırıp bu ve diğer yazılarımı okuyarak, yorumlayarak sayfamı ziyaret eden bütün kardeşlerime çok teşekkürler ederim.
Her yorumu kaale alıp bir pay çıkarıyorum kendime. Öğrenmenin yeri, zamanı ve yaşı olmaz.
Hem öğreniyor hem eğleniyorum.
Saygı ve selamlar.
Engin Tatlıtürk tarafından 8/22/2010 5:11:53 PM zamanında düzenlenmiştir.
eyvallah eyvallah...
ne çok şey yazılmış ve ne çok susmak lazımmış...
sukut ile bırakıp dualarımı, ayrılıyorum sessizce efendim...
kutlarım...
100 vermek isterdim ama,10+10 anca......
saygı ve duamla....
Engin Tatlıtürk
Allah'a emenet olunuz.
Saygı, sevgi ve selamlar.
Ruhları şad olsun tüm şehitlerimizin. Rahmeti sonsuz Rabbim ailelerinin cümlesini selamete çıkarsın göz yaşlarını dindirsin. Tüm Mehmetçik'lerimiz Rabbime emanet olsunlar. Terör son bulsun yok olsun artık. Şer güçler kendi kötülüklerinde boğulsun tez kahrolsunlar.
Rabbim her daim sizden razı olsun. Sağlık sihhat afiyet ihsan etsin. Güzel kaleminiz daim olsun. Tüm işlerinizde kolaylıklar başarılar inşallah.
Engin Tatlıtürk
Sayfama şeref vediniz.
Selamlar.
Yazan kaleme saygı duyuyorum.
Selamlar,üstadım...
ruhları şad olsun.....yazan kalemin varolsun saygılar
Engin Tatlıtürk
Selam ve sevgiler.
şehitlik ve gazilik kutsal makamlardır
bu gerçeği bizlere hatırlattığınız için teşekkürler
anlatımdaki başarınızdan ötürü tebrikler...
Engin Tatlıtürk
Bazı konuları herkesin bildiğini düşünerek açmadan geçiyorum.
Aslında gördüm ki; pek çok yazar henüz okuyucunun seviyesine bile gelememiş.
Ülkemizde az kitap okunmasının bir nedeni de bu olabilir.
Yazarlar kalıplara sıkışmış ve işinin ehli değil.
Yayın evleri kontrol ve baskıcı. Güzlerini para hırsı bürümüş. Şu satar- bu satmaz mantığı ile yürüyor.
Yazarlar şekile çok takılıyor ve satana yöneliyor. Okuyucuyu söğüşleyen kitaplar revaçta. Kalite yerlerde.
Sanatlı yazı yazmak uğruna gereksiz bir sürü fazlalıkla okuyucu sıkılıyor. İçeriği boş kitaplar kaplamış piyasayı.
Aksiyon çok, tasvir ve tahlillerin az olduğu yeni dünya edebiyatı tirendi halen Türkiye'de yakalanammamış.
Bu sayfaların sıcak ortamı içimize bir nebze su serpiyor.
Yazıma bıraktığınız yoruma çok teşekkür ederim.
Şeref verdiniz.
Baki selamlar.
Engin Bey benim de gözlerim doldu. Allah sıcağın doruğunda, yoğun kar yağışında ve dondurucu soğuklarda vatan için görev yapan Mehmetçiklerimizin hep yanında olsun. Bence onları şimdi söylediğim kar, kış, yazın olumsuzhava koşullarından çok kendi vatanında kendi vatandaşı tarafından vurulmak yıkıyordur. Çok üzülüyorum çok.. Türk-Yunana karşı,Türk Bulgar'a vs. karşı ettiği savaşta yitirmiyoruz bu arada vatanımızın öz be öz topraklarından geliyor ölüm haberleri.
Mehmetçiklerimizin şehit haberlerini almamak umuduyla.. Tebrik ederim güzel , duygulu ve duyarlı yazınız için. Saygılarımla..
Engin Tatlıtürk
Düşünün ki; aynı annenin bir çocuğu TC ordusunda diğeri ise PKK Terör Örgütünün kucağında.
Uzun soluklu da olsa en acil meselerin arasındadır.
Tespitiniz çok yerindeydi.
Teşekkürler.
Selamlar.
Engin Bey, biz Millet olarak ne kadar vurdumduymaz gibi görünsek de iş vatana gelince en cılızımız bile hemen aslan kesilir, elimizde ne varsa vatanımızı korumaya çalışırız.
Duygulu bir yazıydı kutlarım.
saygılarımla...
Etkileyen bir yaziydi böylece susturan.
Yüreginize saglik degerli dost yine anlamli ve güzeldi her zamanki gibi
sonsuz saygimla
Engin Tatlıtürk
Hayırlı geceler.
Gözlerim yaşararak okudum.
Mesele vatansa
Bin canımız da olsa
Bini de verilesidir...
Çanakkalede,Anafartalarda,Maraşta,İzmirde,Karsta,Antepte
Yardıma koşan Bedrin aslanları
Hiç şüphesiz bugün de mehmetçiğin yanında,tüfeğinde,süngüsündedir
Rabbim yar ve yardımcıları olsun.
İçten yazınızı kutlar ve saygılarımı sunarım Engin Bey.
Engin Tatlıtürk
Gecenin yarısında, değerli cümlelerinizle sayfama şeref verdiniz.
Bütün iyi niyet temennilerinize katıldım.
Baki selamlar.
Gazilerimizi de asla unutmayalım. Ne birey ne de devlet olarak.
O gaziler ki Askeri hastahanenin koğuşlarında şahadeti kaçırdıkları için ağlabilecek kadar asildirler.
Sadece ölüm halinde bozulabilen ESAS DURUŞ'u bozarak " Komutanım bana elverişsiz raporu verme, Yaralarım iyileşti, Cepheye gönder ne olur. Beni öldürmek için mi kurtardınız?" diye gözyaşları içinde yalvarıyordu gazi er.
Askerliğe elverişsiz diye eve gönderilmek ona ölüm gibi geliyordu.
Burası Anadolu. Burada mucizeler olur.
Ayıracağınız değerli zamanlarınız için teşekkürler.
Engin bey, ağlamadan okumak mümkün değil.Biz o kahramanlar sayesinde evlerimizde, huzur içinde yaşayabiliyoruz.Rabbim bizleri bütün şehitlerimizin şefaatlerine nail eylesin.
Ama artık şehit vermeyelim diye yalvarıyorum Mevlama, artık anaların babaların gözlerinden kanlı yaş akmasın.
İçimizdeki kabuk tutmaya uğraşan yarayı kanattı yazınız.
Anlatımınız çok etkileyici, tebrikler, saygılarımla.
Engin Tatlıtürk
Hayırlı geceler.
Saygılar.
