- 852 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GÜZELLİKLER AYI.
Oruç ayı Ramazan’ın güzelliklerinden birini sorarsanız, aklımıza bir değil birçok "güzellik" gelecektir.Bazıları; "birlik ve beraberlik içinde yapılan ibadetlerden aldığımız haz ve sevap" "insani ilişkilerimize çeki- düzen vermemiz" ""nefsin terbiyesi" "açın halinden anlamak!"........gibi .
Bütün bu özellikleri ve güzellikleriyle "Ramazan", ibadetlerin huşu içinde yapıldığı, topluma ve sosyal hayata huzur veren, özellikle sosyal yardımlaşma, dayanışma ve paylaşımın çok öne çıktığı, sevgi ve saygının daha özenle hayata geçirildiği bir aydır.
Güzelliği düşünün ki, on bir ay kapı komşumuzdan bile haberimiz yokken, birden, yoksulu arayıp, anlama ve duasını alma çabasına giriyoruz.
Hz Peygamber de şöyle buyurmuştur : " Bir hurmanın yarısı ile bunu da bulamazsanız güzel sözle ateşten korununuz."(Müslim,Zekât,95) Yardımlaşmanın bu kadar önemli olduğu dinimizde elbette bu yardımların yapılış şekli ve kimlere yapılacağı da çok önemli.Bu konuda gözlemlediğim bazı olumsuzlukları/eksiklikleri sizlerle de paylaşmak istiyorum.
Dikkat edilecek en önemli şey, yardım edilecek kişilerin gerçek ihtiyaç sahipleri olmasıdır. Bunların da önceden belirlenmesi gerekir. BU KONUDA ÖNCELİĞİN KİMSESİZ YAŞLILARA,"İHTİYAÇLI" DUL KADINLARA VERİLMESİNİ ÖNERİRİM.
Söze, son yıllarda yaygınlaşan "kumanya" yardım paketlerinden başlayacağım.
Hani şu marketlerde hazırlanan boy boy paketler.
İçinde çay, un, bulgur, bol yağ olan paketler.
Bana "yardım"dan daha ziyade " dostlar alış-verişte görsün"ü hatırlatan paketler.
Kendi evlerimizde hiçbir zaman kullanmayacağımız, bazen, ne idüğü belirsiz markalardan oluşan paketler.
HÂLBUKİ, KENDİ İFTAR SOFRALARINIZI NASIL HAZIRLIYOR, NEYLE DONATIYOR, MİDENİZİ NASIL ÖDÜLLENDİRİYORSANIZ YOKSULUN DA AYNI SOFRALARLA, AYNI YİYECEK VE YARDIMLARLA KAPILARINI ÇALMANIZ GEREKMEZ Mİ?
Geçtiğimiz yıl ramazan kumanyaları dağıtılmaya başlanmıştı ki, her yıl ziyaret ettiğim bir ihtiyaçlı bayan arkadaşım beni aradı. Bana kumanya getirmememi söyledi. Evinde" yardım" lardan bir yıllık un, bulgur, çay vb olduğunu zaten müsait olmayan rutubetli evinde çok çabuk bozulduklarını- kurtlandıklarını- söyledi. Evine gittiğimde gördüğüm manzara beni üzdü ve düşündürdü. Dolabında bir kalıp peyniri, tereyağı, sütü, yoğurdu, eti yokken kilolarca un, şeker, bulgur vardı.
Kurumların yardımları için bir şey diyemem ama maddi gücü iyi olan kişilerin yardımlarını yaparken, kendi evlerine kumanya alır gibi almaları, kendi mutfaklarını ve midelerini şımarttıkları ürünlerden yardım kumanyalarına da koymalarını dilerim. Gazoz, çikolata, süt, et, tavuk, sucuk, kaşar peyniri gibi yiyeceklerden o kumanya paketlerine de atıverseniz diyorum.
Duyarlı olmamız gereken diğer bir konu ise; Eskiden gizli yapılmasına özen gösterdiğimiz "yardımların" yeni moda ile şimdilerde insanların gözüne bakılarak yapılıyor olması. Verende, alanda bu görüntüden memnun gibi gözükse de, aslında bu kabulleniş yardımın özünü bozuyor.
Elbette çok duyarlı olan yardımseverlerimiz de var. Yardımlarını çok gizli yaparak ihtiyaç sahiplerini rencide etmemeye özen gösteren nice yardımseverlerimize onlar adına teşekkür ediyorum. Peygamber Efendimiz :" İNSANLARA TEŞEKKÜR ETMESİNİ BİLMEYEN, ALLAH’A ŞÜKRETMESİNİ BİLMEZ VE NİMETİN KESİLMESİNE MÜSTEHÂK OLUR." (Ahmet b.Hanbel,Müsned TV,278) buyurmuştur.Yaptığınız iyilik ve yardımların dua ile tamamlanması dileği ile Ramazanınız mübarek olsun.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.