eğitimimizi sorgulayalım
gençlerin şiddete eğilimi önü alınamaz bir durum gibi görünse de aslında bu duruma dur denilebilir.bu dağ gibi birikmeye başlayan sorunlar bizleri eğitim ve öğretim üzerinde daha derin düşünmeye ve kalıcı tedbirler almaya zorlar.kısaca ifade edilecek olursa meslek ahlakının kazandırılması,insanileşmenin,iyi ile kötünün ayırdedilebilme yeteneğinin pekiştirilmesi ve kötü olandan kaçınmanın,iyi olanın benimsetilmesi eğitimdir.okullarımızda git gide artan yanlış ve tehlikeli eğilimler eğitimimizde ciddi bozulluklar olduğunu göstermektedir.nitekim sigaraya,içkiye,uyuşturucuya başlama yaşının ilköğretim düzeyine kadar inmesi,disipsizliğimizin hızla tırmanması bir kısmı kalıcı yaralanma ve bir kısmı de ölüm olmak üzere şiddet kullanımı açıkça göstermektedir ki,eğitimimizde ciddi şekilde kırmızı alarm verilmektedir.bu nedenle ’’ tedbir ’’ sözcüğüne çok geniş ve çok kapsamlı açılardan bakılması gerekir.tedbirsizliğimizi her gün yüzümüze vuran,aile içindeki sohbet yoksunluğunu yaratan teknolojik bir aletimiz vardır ki bu da bizi robotlaştıran televizyonlarımızdır.televizyonlarda şiddetin özendirici biçimlerde sunulduğu,kapkaç ve gasp gibi olayların sıradan birer vakaya indirgendiği,tecavüz olaylarının sadece kadının bebeğini aldırmasıyla sonuçlanması hayatımızı basit göstermekten başka birşey değildir.bu şiddet eğilimi büyük bir hızla artmaktadır tabi genellikle gençlerimizde.aile içinde yaşanan şiddet,şiddet türünün en yaygın olanıdır.şiddet görmeyen bir çocuk neden şiddet uygulasın ki?bu yıl okullarda 2 bin 474 olay meydana gelmiştir.bu olaylara 6 bin 224 öğrencinin katıldığı söylenmektedir. ve bu olaylar sadece günışığına çıkanlardır.kimbilir bilmediğimiz daha ne kadar karanlık oda olayları var??
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.