- 1084 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TANRI İLK ÖNCE AMASRA'YI YARATTI!!!
Masallar üstü masal. Mavi ile yeşilin birbirlerine ilk aşklarını ilk ilan ettikleri doğa harikası bu yer, belki de aşk: ilk defa aşk olduğunu burada anlamış ve buradan erişilmezliğe ulaşmıştır. Denizkızları ilk aşk türkülerini burada söylemiş ve yaratıcıya bu güzellik için : “aşk olsun” demişlerdir. Tüm tarihçiler burayı yazmayı unuttular. Şairler belkide ilk şiirlerini burada yazmaya başladılar ama duyuramadılar. Padişahlar ilk defa “Lala, lala çeşm-i cihan buramı ola” diyerek burada ki gizemi keşfetti.
Tarihin içindeki saklı cennet keşfedilmeyi bekliyor. Bu ayrıcalıklı kenti; Tanrı yaratırken ne kadar çok uğraştığını ve kendinin güzelliğinden de katarak tatil günün de yarattığı açıkça görülmektedir.
Ben amasra’nın mavi gözlerinin içinde kayboldum. Siz de gezip görünce daha iyi anlayacaksınız. Yeter ki ön bilgilenmeniz olsun. Gece parıldayan ışıklara aldanmadan, gündüz gerçek yüzünü kavramak için tarihinin derinliklerine inmek gereğini duydum.
Bağışlayın ama sahiden de Adem ile Havva ilk defa burada tanışmış olabilirler diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
Bu özgün kasabada bilinen deyimleri şöyle sıralarsam;
Plinius “güzel ve zarif”.
Niketas “Dünyanın Gözü”.
Cenovalılar “çiçekli kale”.
Diojen “gölge etme başka ihsan istemem”.
Zeki Müren “küçük kapri” benzetmeleri yapmışlardır.
120 kilometre karelik bu doğa harikası yedi tepe-bir yarımada-iki ada-iki körfezden oluşan doğal yapı adeta bir masal cennetidir.
Gezilip görülecek yerlerinin egzotik özelliklerinden dolayı turizmi 1940 lı yıllarda başlatarak; Türkiye’nin ilk turizm kasabası olma ünvanını sahiplenmiştir.
Gezilip görülecek yerleri kısaca şöyle sıralayabiliriz:
Amasra Müzesi.
Kuşyakası Yol Anıtı.
Amasra Kalesi.
Cenova Armaları.
Fatih Camii.
Chapel. (kültür ve sanat evi)
Bedesten.
Hisarpeçe Su Galarisi.
Kemere Köprüsü.
Kemerdere Köprüsü.
Antik Yol.
Antik Tiyatro.
Akrapol.
Necrapol.
İnziva Mağarası.
Rıhtımlar ve Dalgakıranlar.
Amastrist (Amasra) Amforaları.
Osmanlı Hamamı.
Gürcüoluk Mağarası.
Tavşan Adası.
Değirmen Ağzı.
Çakraz Şelalesi.
Kurucaşile.
Tekkeönü.
Boztepe ve Deniz Feneri.
Ağlayan Ağaç.( bakımsız ve işgal altında olup değerini ancak isimle bulabilmiştir.)
Amasra Tarihini kısaca özetlersek:
Antik dönemde adı, susam diyarı anlamına gelen “sesamos” imiş. M.Ö.3cü yüzyılda bu kasabayı yöneten bayan liderin adı “amastris” Osmanlı sağduyulu kişilere ilham (esin) kaynağı olmuş ve kasabanın adı bu çağrışımla ilgili olarak “Amasra” olarak kabul görmeye başladı.
Bu kasabanın bilinen işgalleri ve yönetimleri: Amazonlar-Fenikeliler-İonyalılar-Kayralılar-Akalar-Persler ve Amastrist döneminden sonra Pontuslar-Romalılar-Bizanslar-Osmanlılar Amasra’yı yurt edinmişlerdir. Burada ki tarihin gizemi her kişiyi geç mişe taşır ve tanıştırır. Hemen sizi Apollon / Artemis / Hermes / Amastrist ile tanıtırıp buluşturur. İşte tam gizemler içinde yeşil tepelerden ‘bağrı kara’(kara deniz) koylarına doğru akan doyumsuz resim kareleri en güzel maviyle buluşurken her nereden bakarsan
bak ancak kırka kadar sayı sayabilirsin. Savaşlardan ve bazen de depremlerden nasibini almıştır. Amasra da kazılar yapılmalı ki tarihe ışık tutsun hatta kıymeti de kırk kat artsın.
Tarihi yansıtan masallar anlatan kasaba da günün her saatında mavi ve yeşilin kucaklaşarak dans ettiğini hele de gün batımının bıraktığı firuze renklerin ardından ay ışığında gel, gel diyen yakamozlar vs Amasra da ayrıcalıklıdır.
Amasra Müzesi:
1955 yılından beri önceleri belediyenin teşhir salonunda sergilenen tarihi eserler, 1982 yılında yapımı tamamlanan müze şimdiki yerinde ziyaretlere açıktır. Amasra Müzesinde: Helenistik, Roma, Bizans, Ceneviz ve Osmanlı Dönemlerine ait eserlerle ziyaretçilerini karşılıyor. Amasra da her tarihi mevkiinin mutlaka arkeologa ihtiyacı var olduğu görülmektedir. Zira her yer ayrıcalıklı gizemlerle dolu duruyor.
Amasra Kara Deniz kenarında Bartın iline bağlı ve 2007 yılı sayımına göre 6600 nüfuslu bir kasaba. Ancak yaz aylarında 100.000 ni geçen nüfusa ulaşmaktadır. Burada dikkatimi çeken üç önemli sunum vardır. Bu güzelliğinden bahsetmek gerekli ve şart. Gittim gezdim.
Kara Denizin tatil cenneti Amasra da bir örnek folklor:
A)Halkı kasabasına ve misafirine karşı duyarlı, samimi.
B)’Amasra Sofrası’ sunumu ve kavramı.
a-Amasra Salatası.
b-Balık…!!!
c-Çorba.
C)Gelenek ve göreneklerinin sürdürülmesi.
Burada halk doğal yaşamı severek kovalamaktadır. Özentiden uzaklar. Yaşadıkları yere sahip çıkarak onu en mukaddes saymaktalar. Sizlerle bir geleneği paylaşmak isterim bakalım beğenecek misiniz?
Küp Dibi: (Trakya da bu geleneğe “Niyet Küpü” denilmektedir.)
Kendilerince; Amasra’ya özgü bir gelenektir diyorlar. Hıdrellez’den bir gün önce genç kızlar her yıl beş mayıs günü akşama yakın bir zamanda kendi mahallelerinde toplanırlar. Bu toplantı o mahallede ki genç kızlardan birinin evinin bahçesinde dikili bir gül varsa orada toplanırlar. İçlerinden bir kız farklılık kazanmak amacını gizli tutarak hem bir kap su hem de bir küp alıp getirmiştir. Küp yeni ve boştur. Nedeni oyun sonunda anlaşılacaktır.
Kızların her biri kendisini tanımlayacak olan altın-yüzük-düğme gibi benzeri süs eşyalarından birini küpün içine atarlar.
Getirdikleri az bir suyu da küpün içine dökerler. Su ve süs eşyalarıyla doldurulan küp gül ağacının dibine açılan bir çukura gömülür. Tam bu sırada “Tanrım bu yıl bana evlenmeyi nasip et” duaları şeklinde ki niyetler konunun esasını teşkil etmektedir. Hıdrellez Günü, tan ağarırken küpün gömülü olduğu yere gelinir. Tabi ki akşama göre kızların sayısında bir fazlalık vardır. O da kızdır ama aynı mahallede oturan henüz ergenlik çağına girmemiş ve ailesinin ilk çocuğudur. Bu törende çekilişi o yapacaktır.
Orada bulunanlar küpü birlikte çıkararak düz bir yere koyarak etrafında halka olurlar. Buradaki halka olmak dileğin ve geleneğin evrensel oluşunun yanında biraz da dilek inancıdır. Umuttur. Hayal kurmaktır. Çekilişi yapacak olan genç masum kız küpün başına geçer. Kollarını sıvar. Küpün içine elini sokar ve iyice içindekileri karıştırır. Tam bu sırada bütün kızlar heyecanla dua etmeye başlarlar “Yarabbi ne olur ilk defa bana ait olan çıksın” Heyecan çok yüksek. Tam bu anda bütün kızlar hep birlikte yüksek bir sesle “başla” diye bağırırlar. Niyet küpünden ve küpün dibinden aldığı ilk eşyayı birlikte görürler. İşte bu eşyanın sahibinin kime aitse onun yüzde yüz evleneceğine inanılır. İkinci ve üçüncünün ise yüzde otuz veya kırk civarında şanslı olduğu bilinir. Ortada çıkanların pek önemi yoktur.
Burada çok önemli en son çıkan eşyanın kime ait olacağıdır. Niyetler değişir son dualar; “Yarabbi beni sonuncu yapma” sonuncu olanın durumu pek dramatiktir. Zavallının şansı kapanmış acınacak haldedir. Bir yıl boyunca diğer mahallenin kadınları da kadınlar toplantılarında, günlerde: birinci ve sonuncuyu konuşurlar. Bu gelenekte çok önemli bir olay var ki sonuncu olan genç kız niyet küpünü bir yıl boyunca saklamak mecburiyetindedir. Niçin; şansı açılsın diye.
Karşılaştırma yaparsam bizim Trakya da bu gelenek eğlenceye dönüşerek yakıştırmalar(maniler) söylenir. Ancak ciddiyeti ve inancı asla bozulmaz ki bu çok önemlidir. Çekiliş yapan kız yakıştırma bilmek ve söylemek zorundadır. Çekiliş için hazırlanır o anda bir yakıştırma söylerken çekilişi de yapmış olacaktır. (kaynakça “İğnenin yıldızı”: yakıştırmalar adlı eserimde yazdım”. Başka bir farklılık da niyet küpünün içine su konmaz. Amasra da su konmasının tek sebebi yalnızca eşyalar karıştırılırken zarar görmesin ve de şansları su kadar güzel olsun anlamını taşıdığı kanısındayım.
Amasra da Yemek Kültürü
Amasralılar yemek kültüründe sağlıklı yaşamın anahtarını çözmüşler. Ceplerine de bakarak en sağlıklı olanı seçiyor.
Balık en önde vazgeçilmez yiyecektir.Yanında da kendilerine özgü “amasra salatası” baş yiyecektir.Sofra mutluluk yaratmalı.İştah açmalı. Sağlık dağıtmalıdır.
.... Amasra Salatası Malzemeleri:
1-Marul. 2-Beyaz Soğan. 3-Kırmızı Lahana turşusu. 4-Karışık turşu. 5-Roka. 6-Semizotu. 7-Maydanoz. 8-Hıyar. 9-Havuç.10-Kırmızı Pancar turşusu. 11-Domates. 12-Havuç.13-Kara Turp. 14-Yeşil Biber. 15-Kırmızı Biber. 16-Mısır. 17-Peynir. 18-Tere.
19-Roka. 20-Sarımsak(isteğe bağlı).
Sosunu hazırlamakta gizem ustaya bağlı bir beceridir. Ben size ipucu vereyim.
1-Sirke. 2-limon. 3-Nar Ekşisi. 4-Şalgam Suyu. 5-Zeytin Yağı.(sızma olacak.) Kısaca her şey kaliteli ve taze olmalı.Zira hüner salataya şekil vermek ile başlar ama önemli olan sosun hazırlanışı.Galiba sır burada.Tabakta salatanın duruşu bile bir asalet taşımaktadır. Yanında içecek kişiye özeldir.
Bu konuda bana yardım ederek ağırlayan Orhan Göncü-Selda ile Turan Göncü’ye sağlık dileklerimi gönderiyorum.
ERMİŞCE AMASRA:
*Tanrı ilk önce Amasra’yı yarattı
*Beklide aşk: ilk defa aşk olduğunu burada anlamış ve buradan erişilmezliğe ulaşmıştır.
*Denizin tatile çıktığı yer.
*Güneşin bu güzellik karşısında batmaktan korkarak dilinin tutulduğu saklı cennet.
*Burada doğa hem yıkanıyor hem de yeşil saçlarını tarıyor.
*Ey Amasra konuğun benim. Şimdi en sert yerde bile yıllarca uyumak geliyor içimden,diyorum..
MustafaERMİŞ Şair Araştırmacı Yazar
Amasra Anılarım 2009
**Telif hakkı yazarına aittir.**
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.