- 1049 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Bu Alçaklığın Bedeli Ödetilecek Mi?
Gece geç saatlere kadar internet sitelerinden ve televizyonlardan canlı yayın bağlantılarıyla verilen görüntüleri takip ettim. Her dinden, her dilden, her ırktan insanların nasıl gayretle, nasıl bir şevk ve istekle, nasıl bir insanlık onuruna yakışır davranışla muhasara altına alınmış mazlum insanlara yardım için yola çıktıklarını gördüm ve hayranlıkla izledim.
Twitter’da “İnsanlık onurunu şaha kaldıranların önünde eğilerek onları selamlıyorum” diyorum ve onlar için dualar ettikten sonra yatmaya koyuluyorum.
Sabah saatlerinde yurt dışındaki bir dostumun telefonuyla uyanıyorum: “16 kişiyi öldürmüşler, onlarca da yaralı var. Sende daha detaylı bilgiler var mı?"
Afallıyorum. Ne olduğunu anlayamadan kekemeler gibi “ Ne oldu, kimleri öldürmüşler? Kimler yaralı?”
“İsrail yardım gemilerine saldırdı”
Televizyon başına geçiyorum.
Bir değil iki alçakça saldırının haberleri var. İskenderun’daki bir askeri birliğimize de saldırı düzenlenmiş, 6 askerimiz şehit edilmiş. Aklıma derhal bir İsrail bağlantısı geliyor. Bu alçak saldırının zamanlamasının tesadüf olması mantıklı gelmiyor bana.
Nutkum tutuluyor…
Yüreğime ağrılar giriyor…
İçimden geçenleri söyleyemiyorum. Sesim yumruk yumruk olup boğazımda düğümleniyor.
Benim ülkem bu alçaklıklara müstahak değil.
Benim ülkemin insan gibi insanları mazlumlara yardıma koşarken bu alçakça saldırıyı hak etmediler.
Benim Mehmetçiğim şerefle vatan bekçiliği yaparken, hainlerin pususuna kurban gitmemelidir.
İsyan ediyorum…
Sıradan bir vatandaş olmaktan başka bir vasfım yok…
İçimden geçenleri icra edecek bir gücüm yok…
İsyan ediyorum. Ve isyanımı bastıracak hiçbir aktivite göremiyorum etrafımda…
Herkes kınama, lanetleme mesajları veriyor…
Ne benim derdime çare; ne de benim gibi düşünenlerin yüreklerine bir su serpme…
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin onuru kırılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin askeri itibarı ve gücü yerle bir edilmiştir.
İsrail’i kınamak, lanetlemek, hakaretamiz sözler söylemek yüreğimizdeki yangını söndürmez.
Kuru sıkı tehditlerle de sonuç alınmaz…
Yahudileri önce kesip doğrayan, sonra da günah çıkarmak için gayri meşru bir çocuk doğurarak adını İsrail koyan Batılı devletlerden sert tepkilerle birlikte icraat beklemek de beyhudedir.
Şimdi icraat zamanıdır.
Savaş ilan edilsin, İsrail bombalansın diyen yok…
Ne dış politika ne de strateji uzmanıyım. Sıradan bir vatandaş olarak ülkemin ve milletimin onurunun kurtarılmasını istemek de hakkımdır.
Aklımın erdiklerini sıralıyorum:
Kara taşımacılığı durdurulmalı, İsrail’e gidecek bütün karayolu vasıtaları parklara çekilmelidir.
Türkiye’nin bütün limanları İsrail’e kapatılmalı, hâlihazırda limanlarımızda bulunan İsrail gemilerine el konulmalı, yükleri didik didik aranmalı, uygunsuz olanlar müsadere edilmelidir.
Boğazlar antlaşmasının uluslar arası geçişleri düzenleyen maddelerindeki en ufak bir açık dikkate alınarak İsrail gemilerinin geçişleri önlenmelidir. En azından bu geçişlerde İsrail gemileri limanlara çekilip, yükleri teker teker aranmalı, gemiler günlerce hatta aylarca bekletilmelidir.
Öyle “ Planlanan askeri tatbikatları iptal ettik” demek yetmez. Türk hava sahası İsrail’in askeri ve sivil uçuşlarına kapatılmalıdır. İsrail’e transit uçuşlara dahi izin verilmemelidir.
Hatta Doğu Akdeniz’de uluslar arası sularda, KKTC kara sularında İsrail için çıkarılabilecek her türlü zorluk seçenekleri gözden geçirilmelidir.
İsrail’i askeri ve ekonomik olarak sıkıntıya sokacak, gücünü zayıflatacak bütün enstrümanlar kullanılmalıdır.
Kapalı kapılar ardında neler konuşuluyor, ne gibi tedbirler alınıyor bilemeyiz. Ancak yanan yüreklerimize bir an önce su serpilmelidir.
İsrail ile yapılan ticaret ve diğer kalemlerden elde ettiğimiz gelirin miktarı nedir?
5 milyar dolar mı? 10 milyar dolar mı?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve 75 milyon Türk halkının onuru 10 milyar dolardan daha mı ucuz?
Cahit Kılıç
01 Haziran 2010, İstanbul
YORUMLAR
Cahit bey ; belki arzu edilen bedel ödenmeyecek ama zamanla bunun acısını İsrail katili taaaa iliklerine kadar hissedecektir. Şimdiye kadar yol geçen hanı gibi Türk havasahasını istediği gibi kullanan bu cani artık o ve ona benzer ayrıcalıkları artık göremeyecektir. İsrail kendi sınırları içine haps edildikten sonra zaten belasını bulur.
Saygılarımla
Televizyon başına geçiyorum.
Bir değil iki alçakça saldırının haberleri var. İskenderun’daki bir askeri birliğimize de saldırı düzenlenmiş, 6 askerimiz şehit edilmiş. Aklıma derhal bir İsrail bağlantısı geliyor. Bu alçak saldırının zamanlamasının tesadüf olması mantıklı gelmiyor bana.
...
Mantık yürüttükce gerçek meydana yayılıyor.
Merkez belli. Ve zincirleme olayları çemberinde barındırıyor.Her türlü hilenin cambazlıkla oynandığı oyunlarda acımasızlığın kara kaderini masum insanlar canlarıyla ödüyor...Geride başların vicdansızlığı hüküm sürüyor.
Şeytani sinsiliklerle savaşlarına devam ediyorlar...
Bunu ne bu ülkenin nede başka bir devletin halkı hak etmiyor. Zalim zulmüyle ayakta tekmelemeye devam ediyor.
Çok saygılar