- 348 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YÜKÜMLÜLÜK
KAYNAKTAN DERYAYA
LEBİDERYA
YÜKÜMLÜLÜK
Bildiği doğruları uygun zaman ve zeminlerde insanlara anlatmak
hepimizin üstüne vazifedir.
Hukukun getirdiği yükümlülükler, hak ve ödevler, vazifeler ve
selahiyet konularında bilgilere sahip olduğumuz söylenemez.
Bunun kabahatlisi biz değiliz.
Televizyonlarda; futbola, magazine ve pespembe-tozpembe (Yengesiyle
yasak aşk yaşayan, hane halkının neredeyse tamamının da onay verdiği
ve yasak aşkın anlaşılmaması için seferber olduğu diziler, dedenin
köpek olduğu bizzat köpekle Taci olduğu anlatılan, çocukların beyninde
dede köpek olursa daha sevimli olur düşüncesini kazıyan)
dizilere ayrılan sürenin her elli saatinde bir saati "Eğitime,
eğitilmeye." Ayrılmış olsa bu cehalet asla olmazdı.
Büyük köşe yazarları dedikodu yazarlığı yerine haklarımızı anlatmış
olsalardı, bilgili toplum olma şansımız yüksek olurdu.
Baş döndürücü hızla sürekli değişen yasalar hiç değilse on yılda bir
değiştirilmiş olsaydı yine bir nebze bilgi sahibi olma şansı
yakalayabilirdik.
Mesela; trafik kontrolü yapan bir ekip eğer ki; görünmeyen bir yere
radar kurarak az ilerisinde size ceza yazıyor ise; bu kandırmacadır
bunun tesbit ettirilmesi halinde; o emri veren birim amirinden, ekipte
görev alan memuruna kadar tamamının cezai işlem göreceği ve
vatandaşını aldatmaktan hatta ve hatta görevi kötüye kullanmaktan
haklarında işlem yapılacağını kaç insanımız bilmektedir.
Mesela; 112 Acil servis talebinin kumanda merkezinin il merkezlerinde
olduğunu ve talep haline hiç bir engellemeye maruz kalmadan ve hiç bir
ücret talep edilmeden araç sevkinin yapılmak zorunda olduğunu, bu
durumda aksi hareket edenin anında meslekten men cezası ile karşı
karşıya kaldığını kaç insanımız bilmektedir.
Mesela Anadolu Lisesi’nde okur iken; herhangi geçerli bir nedenden
dolayı şehir değiştirmek zorunda kalanın konumu ve durumu ne olursa
olsun, gittiği yerde bir engelle karşılamadan Anadolu Liselerinden
birine kaydının yapılmak zorunda olduğunu aksi durumda buna engel olan
hakkında derhal soruşturma açıldığı hakkında ne kadar bilgiye
sahibiz...
Bunun yanısıra zaman zaman bazı illerimizin valileri Engellilerimiz
ve Gazilerimizle Şehit Yakınlarımıza özel gezi tertip ederler... Bunu
yaparlarken de merkezin kendilerine ayrılan bütçesini kullanırlar.
Bunu bazı illerimiz yapar bazı illerimizde bu bütçeden bayramlarda
ikram edilmek üzere çeşitli hediye hazırlar ve bu durumda ve konumda
olan aileleri ziyaret ederler...
Böyle bir durumda; ikramların: Gelirine bakılmaksızın, şehit olanın
anasına, babasına, evladına 18 yaşından küçük olan kardeşine ve
evdeşine eşit şekilde paylaştırma yapılmak zorundadır.
Şehidin ailesi hangi şehirde ikâmet ederse etsin onu ziyaret etmek de
kanunda belirtilmiş ve hüküm altına alınmıştır...
Bütün bunlara rağmen; sen falan şehrin şehidisin senin durumun beni
ilgilendirmez anlayışında olan kimsenin devlet görevi yapamayacağı
muhakkaktır. Bu durumun tesbit edilmesi halinde Genel Kurmay’ın ilgili
dairesinin anında işlem yaptığını kaç insanımız bilmektedir.
Evladını askere gönderen bir anneye askerlik şubesine müracaat etmesi
halinde maaş bağlandığını kaç kişi biliyoruz.
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün...
Şimdi yeni bir uygulama başlatıldı...
KİTAP VE SÜRELİ YAYIN YAPAN MATBAALAR, CD ÇEKİM VE KAYIT YAPAN
STÜDYOLAR, CD YADA KASET KİRALAMA İŞİ YAPANLAR; KESİNLİKLE VE
Kültür Bakanlığı Resmi İnternet Sitesinde, e-uygulamalar
bölümünden "Sertikifalandırma." (FSE Sertifikalandırma) şıkkında bir
kayıt yaptıracak ve istenilen belgeleri hazırlayıp İl Kültür ve Turizm
Müdürlüğü’ne müracaat ederek "Sertifika." Alacaklardır...
Aksi halde bu tür faaliyet yapmaları mümkün olmayacaktır...
Setifika almayıp da; bu tür faaliyet yapanlar olduğunda ise yasal
yükümlüğü yerine getirmediklerinden dolayı çok ağır yaptırımlarla
karşı karşıya kalacaklardır...
BU UYGULAMA 2010 YILINDA BAŞLATILDI ESNAFIMIZIN ZOR DURUMDA KALMAMALARI
İÇİN İVEDİ ŞEKİLDE İŞLEMLERİNİ YAPARAK SERTİFİKALRINI ALMALARI
GEREKMEKTEDİR...
ESNAFIMIZA VE OKURLARIMIZA SAYGIYLA DUYURUYOR SAYGILAR SUNUYORUM
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.