- 778 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
KIRIK BİR AŞK HİKAYESİ
Cansu’nun gözleri ağlamaktan kan çanağı olmuştu yüzünün sofrasında... Teniyse yıkana yıkana rengi iyice bozulmuş soluk bir sofra bezinden farksızdı... Emre ile oturmuşlar barışa kaşık sallıyorlardı, ya tutarsa misali ama boşunaydı.
Her zamanki gibi mücadelede yorulan yani "yenilen" Cansu, onu yiyip bitiren, pes etme noktasına getiren yani "yenen" ise hayat arkadaşı Emre idi.
Emre’nin gözlerine baktı. Onun da gözleri kendininki gibi hüzünlü müydü acaba? Ne zaman üzse arkasından terkedilme duygusuna kapılır gözleri buğulanırdı ama bu gözlerinin doluşu masadaki yalancı dolmadan farksızdı...
Sahte dalışlar gördü yine gözlerinde. "Şuna bak yüzmeyi bile bilmez, dalsa eminim boğulur. Benim boş sözlere ve gözlere karnım tok" dedi içinden sessizce...
Yemekten sonra sofrayı kuran kaldırsın derler ya bu hayatı da beraber kurmuşlardı ve beraber kurtarmaları veya birbirlerinden kurtulmaları gerekiyordu.
Tok oturup aç kalkılmaz ki... Ama gelecek için iyi ümitlerle başlamışlar ama ummadıkları şeylerle karşılaşmışlardı.
Eğri oturup doğru konuşmaları gerekiyordu ama ne yanlıştan ne doğrudan başlayarak ortak noktaya ulaşamıyorlardı. Üstelik bu sofraya koydukları beyaz cam sürahi kaçıncı kez dolup boşalıyordu. Artık hep taşıyordu üstelik...
Aslında aşkın gözlerini tamamen kör ettiğini, gözleri açılınca farketmişlerdi. Her ikisi de birbirlerini eskisi kadar dinlemiyorlardı. Aslında seviyorlar ama klasik bir söz anlaşamıyorlardı.
Oysa ki defalarca söylemişti Emre’ye "ben seni ve akrabalarını seviyorum ama lütfen hayatımızı sırf onlarla geçirmeyelim kendi düzenimiz de olsun" diye ama eşi tatlı diliyle yine bildiğini okuyordu.
Bir gün eve geldiğinde mutfakta yemek atıştıran birini, başka bir gün de koltuklarında televizyon izlerken uyuklamış birilerini görüyordu. Tamam akraba, eş dost ama kendi evde olmadan evinin böyle ulu orta, han gibi de kullanılması da hiç hoşuna gitmiyordu. Evinin anahtarını ona sormadan yedekletip başkalarına vermesini kabullenemiyordu.
Kararlarını hep tek başına alıyordu ve "neden bana da fikrimi sormuyorsun" dediğinde "Hayatım biz aynı şeyleri düşünüyoruz zaten, senin de kabul edeceğini düşündüm" gibi sözler sarfediyordu.
Evliliklerinin temelini bir bebekle perçinlemek istiyordu ama eşi yoğun çalıştığını ve böyle bir sorumluluk için yaşlarının erken olduğunu söylüyordu. Ona göre hayat gezip , tozmak ve arkadaş muhabbetiydi.
Kendini de sorguluyordu acaba "ben mi yanlış düşünüyorum" diye ama kafasına yine de yatmıyordu olanlar... Bir yanlışlık vardı ama ona göre kendi haklıydı ama eşine göre haksız ve bencil olandı.
Mantıklı iki insan gibi olayları çözemiyorlardı acaba birbirlerine karşı çok açık değiller miydi? Neden birbirlerini tam olarak anlayamıyorlardı?
Uzun zamandan beri yapamadıkları ilk ortak kararlarını aldılar. Ne mi? Biraz birbirlerinden uzak kalıp, olayları analiz etmek, kendi yanlışlarını belki görebilmek ve ilişkilerinin devamı veya bitimi konusunda kesin karar almak için...
Aysel AKSÜMER
YORUMLAR
Şehir dışında olduğum için öykünüzü şimdi okudum.
Gayet güzel yazmışsınız...Böylece daha güzel öyküler yazabilirsiniz...İnanıyorum...
Selam ve saygılar efendim...
Aysel AKSÜMER
Sonları gelmez bu çiftin.
Biten birşey asla tekrar başlayamaz. Başlasa bile zaman kaybı olur.
Anlamlı bir öykü.
Paylaşım için teşekkürler.
Aysel AKSÜMER
Beğeniniz için sonsuz teşekkürler. Saygım ve selamımla...
Aysel Hanım, ilk hikayenizi okuma şerefine nail oldum. Tebrik ediyorum. Sevgilerimle
Aysel AKSÜMER
Aysel'ciğim Cansu ve Emre , bir süre ayrı yaşayıp, hayatlarını düzene koymak için çok doğru karar vermişler.,Kutlarım, yine çok başarılı bir anlatım, değerli kardeşim, sevgiler.
Aysel AKSÜMER
merhaba sevgili aysel..öncelikle emeğine sağlık..
yazının giriş kısmı ve benzetmeler biraz karşıklık yaratıyor antrede..yazıdan uzaklaşıp kime ne dediğini düşünüyor ilk okuyan..gelişme aşikar ilerliyor..lakin perspektife inmeyle inmeme arasında kalmışsın..
başarılar..
Aysel AKSÜMER
KIRIK BİR AŞK HİKAYESİ
kırık dökük ,savruk,acımasız,vicdansız,zalim.
aşkın hikayesini kalem yazmaya yetermi.
sevgimle.harika olmuş yazınız.tebriklerim her vakit.
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
Sevgili Aysel, benzetmelerin çok farklı onları çok beğendim...Erkek ve kadının belirsizliği var yazın da bu duyguları yaşayan hangisi? Onu kestiremedim...Sevgili Nurcan'a katılıyorum inanılmaz güçleniyor kalemin...Yazmak sana yakışıyor...
Sevgilerimi gönderiyorum dost yüreğine...
Aysel AKSÜMER
Nilgün Akçay
Sevgilerim dost yüreğine...