Aman Dikkat!..
“İndim derelerine, bilmem nerelerine, kaytan bıyıklarımı sürsem nerelerine…” diye devam eden acayip bir türkümüz var ki sormayın gitsin!... Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen Hitler bıyığı!...
Şu siyasi tarihte ne bıyıklar gördük, kaytanından tutunda, aşağıya doğru sarkana, posundan, muhtar bıyığına… Hele kızınca “ Bıyığına tüküreyim senin…”le başladık mı, gerisini siz tahmin edin… Bizler önemli şeylerin altını çizmeye bayılırız. Hele bıyık olunca.
Burnumuzdan bahsediyorum. Çeşit çeşit vallahi, patlıcan cinsi mi dersiniz, laz burnumu ne ararsanız mevcut!…
Neyse biz bırakalım bunları, siyasiler pek sevdi bıyık muhabbetini, başka işleri güçleri yok ki ne yapsınlar!.. Ellemeyin konuşsunlar, magazin siyaseti çok yakışıyor onlara!..
Teknolojinin yamalığında neler üretiyoruz neler… Yabancının ürettiği bilgisayarı çok iyi kullanıyoruz vesselam!...
Şeytanlık desen bizde…
Kavga desen bizde,
Sinsilik desen bizde…
Pazar’da iki liradan aşağı düşmeyen domatesi köylüler ‘para kazanamıyoruz’ diye sokaklara döküyor! Et üreticileri keza isyanda!..,
Helal bize ki ne helal!.. Et ihalesini helalinden kazanan “Helal Et” firmasının ihalesini piyasa koşulları oluşmadığı gerekçesiyle iptal ediverdik!.. Ne güzel helalinden ucuz et yiyecektik!… Şimdi haram firmalar mı ihaleye girecek dersiniz?
Bir söz vardı lastik gibi, nereye çekersen çek “ Et giren yere dert girmez” diye… Domates, et dedikte Beslenme konusu aklıma geldi… Obezite olma yolunda hızla ilerleyen toplumumuz acaba bilinçli besleniyor mu? Bence hayır… Bizde şimdilerde “ Biri yer diğeri bakar, kıyamet ondan kopar” misali gidiyoruz… Yanlış mı dedim? Öyleyse buyurun size bir kıyaslama;
Tarımı unutan Türkiye’mizde kişi başına 16 kg’lık et tüketilirken Avrupa’da 90-120 kg arasında. Sütte ise; Bizde 18-20 litre, Avrupa’da 70 ila 157 litre. Ama durun Ekmekte öyle değil. Şükür ki onları geçmişiz. Bizde 128 kg, onlarda 60-70 kg.
Dayan babam ekmeğe dayan!..
Seme olacak toplum seme!..
Seme’nin sözlükteki karşılığını söyleyim; “ Sersem, ahmak, alık”
Öğretim yılının son günlerine yaklaşıyoruz. Öğrencilerimiz kantinlerde yedikleri tost ve hamburgerlerin ısırışında ketçap ve mayanozle yağlandılar.. Bıyık altındaki ağızdan hep konuşuyoruz ama icrata gelince tık yok!... Madem bu tür beslenme çocuklara zararlı, daha neden kantinlerde satışı yapılır? Geçin bunları geçin! Sağlıklı bir nesil için Milli Eğitim Bakanlığı olarak gelecek öğretim yılında bilinçli beslenme çalışmalarını şimdiden başlatması lazım. Hatta bunu ders olarak müfredata bile koymalılar. Zira, ‘bilinçli toplum, birazda bilinçli beslenmeden’ geçiyor…
Her şeyin “En”lerini seçeriz… Dünyanın en etkili liderlerin seçimi derken, yılın annesi, öğretmeni, futbolcusu, işadamını da şaşalı törenlerle seçeriz. Bugün yazıyı kaleme aldığım şu saatlerde “Anneler Günü” Bende, Analığın bilincinde olup, onu yaşamında en iyi şekilde uygulayan Analarımızın Günü’nü en içten duygularımla kutlarım.
Ana dedim de, “Anayasa Değişikliği” maddelerini çağrıştırdı. TBMM’den sağ olsun Millet vekillerimizin yoğun mesaisi sonucu geçti!... Top şimdi Sayın Cumhurbaşkanı’nda.. Referandum ufukta…
Ne diyelim, ülkemize, milletimize hayırlı olsun!
Bu topun ateş mi, yoksa futbol topu mu olduğu siyasilerin gelecekte yapacağı davranışlarına bağlı olacak. Onu da yakın tarih içinde hep birlikte yaşayacağız!
Kazanan demokrasimiz olsun.. Demokrasiyi kendi çıkarlarımıza yontmadan karşımızdakilere de yaşama hakkı vermek, birlik ve beraberlik adına hepimizin kazancı olacaktır…
Aman dikkat! Ateş topu el yakar!…
Sevgiyle kalın…
Ertuğrul Erdoğan
9 Mayıs 2010 Bursa
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.