- 555 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Ne vakit seni anarsam!
Neyim kaldı ki senden gayrı
Kalbi hicranımı hiç sorma o bambaşka bir sancı
Kaç gecedir uyuyamıyorum ey hancı, hasret hazan içinde ne acı
Ömürden ne kaldı ey ancı, ne bir şevkim kaldı ve ne de bir kalbimin ilacı
Âşık gönül ki neye hasreder
Vurgun halim özlemin sevdasıyla elemden ar eder
Vaki olan derdi kime söyler nefesin müddetini sancıyla hesabi der
Sükûtun çığlığına nidam refakat bekler, kalbi fakirliğim ise boyun büker
Temaşa ettiğim dağ söylüyor
Hüzün ikliminde nefeslendiğime katılarak gülüyor
Hani metanet nerde diyor, aşk kalbin sahibinde yaşamaktır ekliyor
Ruhum serencamında itaat ediyor, kalbim penceresinden neyi seyrediyor
Dilim niçin salâvat getirmiyor
Gözlerimde yaşlarıyla kalbimi serinletmiyor eriyor
Zihnim tükeniyor, halim takatsizleşiyor, uykum hiç dinmek bilmiyor
Yaşamak hakikati anlamaktan uzaklaşmak mı, ölüm sessizce akın ediyor
Ve mukallitliğim hiç bitmiyor
Kim ne söylerse eşlik ediyor, tahkikimde yetmiyor
Aklım statikleşiyor, izanım sessizliği tercih ediyor, iradem tükeniyor
Kalbim hani aşk nerede diye hal ikliminde yaşayanlara gıptayı haz ediyor
Ah nefsim sen bizarı hevessin
Sen hilkatin ikliminde terbiye edilmeye amadesin
Hissiyatın maruz renklerinde bazen çile ve bazen de sancılarla erksin
Sem iradem için mühletsin, aklım için zaruretsin, aşk için sabrı bilmezsin
Ey katreler, mısralar misalisin
Sen gökyüzünün ihtişamından damlayan şevksin
Meltem suhuletinde demsin, idrakim için müjdesin sen süruru badesin
Suskunluğuma çaresin, melalin seyrisin, halin letafetinde öte için şevksin
Suskun umutlar kanatlanıyor
Mazi hakikati ruhuma bir fevkaladelik yaşatıyor
Atim sekilerleşmenin pervazlarında hicranı anıyor ve hüzün başlıyor
Kim ne anlatsa ve maslahatları nüfus için olunca, saflığımda sancı veriyor
Göçen mütefekkir sesleniyor
Onca şairler niye şiirler yazıyor, halini anlatıyor
Kalbi sancılarını, yaşadıkları aşkın hazlarını mısralarıyla resmediyor
İşte bu vakit muhasebe karşıma çıkıyor, halim sessizliğinde ne sefilleşiyor
Ne yazsam ve neyi anlatsam
Zemheri misali muvazenem, hevesi anmasam
İşaret taşlarının anlattıklarını hiç anlamadan mahzunluğuma yansam
Ufuklarda maveraya uzansam tefekkürü ehline bıraksam ve acıyla ağlasam
Mustafa CİLASUN