Toplumsal Bilinç ve Yazı
Toplumsal bilinç olarak adlandırdığımız kavram; bir toplumun geçmiş tecrübelere dayanarak ortaya çıkardığı ve toplumun geneli tarafından kabul edilen düşünme ve davranış biçimlerinin bütünüdür. Toplumdan topluma değişen bu bilinç toplumların gelenek,görenek, ahlak, din gibi konularda farklılıklarını ortaya koyar.
Bireysel bilinç ise; bir kişinin karakterinin ve kişisel deneyimlerinin öznel bir dışa vurumudur. kişisel yargılar her zaman dış dünyayı nesnel olarak görmeyi engellediği için toplumsal bilinçten ayrılır.
Eğer insan toplumsal platformlarda, fikir ve düşüncelerini yazıyla ya da şiirle ortaya koymak istiyorsa (ki bu sitedeki birçok yazar ve şairin bunu yapmak istediğini göz önünde bulunduruyorum) bunu yaparken ortak dinamiklerin yani toplumsal bilincin farkındalığ gereği ortaya çıkmaktadır. Bizim fikir alış-verişinde bulunduğumuz bu tarz siteler, içinde yaşadığımız toplumun bize sunduğu önemli bir iletişim olanağıdır.
Burada ortaya konulan fikirlerin, düşüncelerin, tecrübelerin, hayallerin ve umutların bu siteye üye olan herkesin ortak sabrına ve ortak kabul edebilirliğine uygun olması genelde tercih edilen bir durumdur.
Ortak aklı ve anlayışı herkesin saygı duyabileceği ve okurken gözü ve kulağı tırmalamayan cümlelerle ortaya koyabilmek sanırım aydın olma yolunda ilerlediğini iddia eden insanları daha başarı oranı yüksek bir noktaya getirebilecektir.
Her fikir ve düşünce her platformda tartışılmalı ise de bu tartışma ortamı karşılıklı saygı çerçevesi içerisinde gerçekleşmezse bu durum ne tartışana ne de tartışmayı takip edene bir fayda sağlamaz.
Bütün bunlarla beraber yazılan şiir ya da yazı mutlaka bir mesaj kaygısı güdecek diye bir düşünce olmasa da insanların bu yazınları okuduğunda farklı farklı duygu ve düşüncelere sahip olacağı hesaba katılmalıdır. Ortaya çıkan eserin bir edebi nitelik taşıdığını düşünüyorsa insan bunları edebi kriterlere uygun imla kurallarıyla yazmalıdır ki okuyucusuna da saygı gösterdiğini yazdıklarıyla ona eziyet etmekten imtina ettiğini kanıtlasın.
Kendi şahsımda aydın olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini iddia eden insanların toplumsal bilince ve kişisel özgüvene sahip olan zeki insanlar olduğunu düşünmek isterim. Zeki insanlar da birisine olan hicvini şiirinde ve ya yazısında belirtirken bunu ait olduğu toplumsal platformdaki her insanın okuyabileceğini düşünerek, seçtiği cümlelerle, hem mesaj vemek istediği noktayı yada insanı hem de bu mesajla hiçbir alakası olmayan diğer okuyucuları aynı oranda düşündürebilmeli ve etkileyebilmelidir. Yoksa her aklına gelen cümleyi her platformda olduğu gibi yazarsa kişi bu hem toplumsal bilince saygısızlık olur hem de kişinin aydın olma yolundaki ilerleyişine ciddi bir darbe vurur. Aydın insan toplumu bilinçlendiren, yönlendiren ve yazdıklarıyla topluma örnek olan bir kişiyse aydındır.