- 1167 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NEREDE O ESKİ BAYARAMLAR..
Hep o eski bayramlar deriz…Bayram gelince, nerede o eski bayramlar diye iç geçiririz..
Eski bayramlar da ne oluyordu.Yeni bayramlarda ne oluyor…
Hani o eski bayramlar dediğimiz, geçmiş yıllarda kalan bayramları beklerken, farklı bir heyecan , farklı bir mutluluk sarardı tüm benliğimizi…Alışverişin lezzeti bile farklıydı..
Bir çift çorap alırken, bayram çorabı der, mutlu olurduk…
Evimizi tatlı bir heyecan sarardı…Bayram temizliği adı altında, badanamızı, tadilatımızı daha bir itinayla yapardık..O güne özgün örtülerimiz çıkardı ortaya, hatta kenarı oyalı, konuklarımız için ayırdığımız havlular..Bir başka süslerdik evimizi…
Bir hafta öncesi yakın uzak fark etmeksizin dostlarımıza bayram tebriği yollardık…
Bayram öncesi Arife, telaşlı, zevkli bir hazırlık içersinde olurdu…Ocaklarda yemekler kaynatılır, baklavalar , börekler açılır, tepsiler ekmek fırınına doğru yola çıkardı…Süslü renkli kağıtlara sarılmış, şekerler alınır, şekerliklere dökülürdü..Kapıya gelen çocukları sevindirmek adına mendiller alınır, arasına konacak paralar bir köşede hazır tutulurdu…
Fakir çocuklar sevindirilirdi mahallenin hatırı sayılır kişisi seçilir, katkılar orada toplanır,
İhtiyaçlı çocukların, bayram sabahına mutlu uyanması sağlanırdı…
Çocuklar,bayram sabahı heyecan ve neşe içinde kalkardı…Mahalledeki büyüklerine, ziyarete giderlerdi..Şeker, mendil, harçlık alır, neşeyle evlerine dönerlerdi..Alınan harçlıklarla lunaparka giderler, çatapat, mantar alırlar , patlatırlar çok eğlenirlerdi…
Büyükler, bayramın ilk günü dışarı çıkmazlardı, çocuklarını, torunlarını, akrabalarını beklerlerdi..Arife günü zevkle yapılan hazırlıklar şık masalarda sunulur, paylaşılırdı ..
Adı Bayram yemeği idi..İçilen kahve bile o gün bayram kahvesi olurdu…İkram edilen tatlılar, bayram tatlısı idi…
Caddeler , sokaklar bile farklı hareketli olurdu…Şekerciler ise kalabalık…Ziyarete gidenlerin ellerinde şeker ve tatlı kutuları, göze çarpardı…
Dargınlar barışırdı, küslükler ortadan kalkardı…İnsan ilişkileri çok sıcaktı…
Eski bayramlar çok neşeliydi, çok lezzetliydi…
Hani nerede o telaşlar..Nerede o mutluluklar, o heyecanlar…
Uludağın kayak pistinde mi?
Tatil şehirlerinin sahillerinde mi? Otellerinde mi? Bir internet kafenin sandalyesinde mi? Parmaklarımızın tıkladığı mausda mı?
Çocukların o heyecanı , kapı kapı gezip şeker toplamaları yok artık..Şimdi çocuklar el öpme yerine, bilgisayarın başındalar..Çatapat patlatmıyorlar..Şeker toplamıyorlar ve bunun heyecanını bile bilmiyorlar…İnternet cafeleri dolduruyorlar…Hasbelkader bir bayram harçlığı tutuşturulmuşsa ellerine, lunaparkı, sinemayı, tiyatroyu bilmiyorlar, internet cafede sanal bir dünyada tüketiyorlar harçlıklarını, aynı zamanda kendilerini…
Bayramın adı tatil oldu..Evlerimizde ziyaretçi belerken, şimdi kilidi takıp bir yerlere gidiyoruz..Herkes bir yanda..Yine parmaklarımız çalışıyor, sesimizi bile duyurmuyoruz..Cep telefonumuzun tuşlarına basıp bir kutlama mesajıyla geçiştiriyoruz..Caddeler ıssız, sokaklar suskun,büyükler öksüz, şekerciler durgun..Çocuklar sevinçli, bayram diye değil, tatil diye…
Küçükler, büyüklerini ziyarete gideceklerine, tatile çıkmayı tercih ediyorlar. Bayramlar, kavuşmak, buluşmak ve barışmak için bir değer sayılırken, şimdi ayrılık getiriyor.
Gençlerimiz, çocuklarımız için bayram demek, tatil demek..
Bir geleneğimiz, bir kültürümüz daha elden gidiyor..Değişiyor..Aslında değişen, eskiyen bayramlar değil..Bayram aynı bayram, kültürümüz aynı kültür. Değişen biziz…Nerede o eski bayramlar derken, bayramları biz eskittik.Gelişen teknoloji ve hayatla birlikte, eskiye özgü geleneklerde bitmeye, yok olamaya başladı.Değerlerimizi yitirmeye başladık…İnsan bağları, iletişimleri , eski sıcaklığını kaybetmeye başladı...Bayramlar eskimedi..Eski bayramlar eskilerde kalmadı…Biz eskilerde kaldık…Hiç boşuna aramayın,o eski bayramları bulamayacaksınız..Kendi elimizle kaybettik o bayramları…Geri getirme tekrar kazanmak bu kadar zor mu?
Gelin bu bayramı kültürümüze uygun kutlayalım. Caddeleri suskun, büyüklerimizi öksüz bırakmayalım.Valizleri kaldıralım, tatile çıkmayalım. Büyüklerimize koşup ellerini öpelim, masalarına eşlik edelim.. Dostlarımıza kalbimizde yer açalım, akrabalarımızı ziyaret edelim.
Mahallenin çocukları gelmiyor mu? Çağıralım..Uzatalım ellerimizi, onlarla bir yemek yiyelim…Şeker verip sevindirelim..Hem onları hem kendimizi mutlu edelim…
Ben ne mi yapıyorum bayramlarda..Büyüklerimi, caddeleri, çocukları, geleneklerimi ve kültürümü öksüz bırakmıyorum…
Mübarek kurban bayramınızı kutlar, sağlıklı, sevgi dolu mutlu ve bol tebessümlü nice bayramlar dilerim…
SEVGİLERİMLE
Semra Cicigöz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.