- 980 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Bir fincan kahve, bir tutam muhabbet...
Cumartesi bugün, duygu karışıklığı yaşatan ama her defasında yüzünde tebessüm oluşturan sakince bir gün.
Renklerin solduğu bir mevsim, yaz bitimi, kimilerine göre aşkların bitimi...
Öğleden sonra arkadaşımla parka gidelim dedik, sonra vazgeçip arkadaşımın evine gittik. iyiki de gitmişiz,
Yemek hazırlamış, balkona kurduk soframızı. Balkondan bakıldığında mavinin her tonu var etrafta; koyu mavi bir deniz ve açık, dalgalı renklerdeki dağlar. Nasıl huzurlu bir ortam... Masada fesleğen, yazdan kalma biraz solgun.
Ben anlattıkça o dinliyor, o anlattıkça ben... Yemek bitmişti. Muhabbet devam ederken kahve yapıp fal bakma zamanı geldi... Birbirimize söyleyecek bir iki güzel söz çıkarabiliyorduk. Bu da bizi mutlu etmeye yetiyordu zaten.
Üç dal biber ekmişler mutfak penceresinin önündeki küçük saksıya, pencereden bakıldığında sıcacık havası insanın içine büyük bir rahatlık akıtıyor sanki. Hem kahve yapıyor hem de ne büyük sevinçle anlatıyordu bebeğini. Arkadaşım iki aylık hamileydi.
Bende yeni işimden, aşk mı arkadaşlık mı ilişkimizin ne olduğunu bilmediğim birinden, uzun zamandır alamadığımız vergi iadelerinden, ailemden bahsettim.
Ortak konularımızdan, geçmişteki paylaşımlarımızdan bahsettik. Biz iş vesilesiyle tanışmıştık. Ben diyorum sen olmasaydın ben kalmazdım, o diyor sen olmasaydın ben daha fazla dayanamazdım. Aralarında bizim sevimizdeki insanların az olduğu bir ortamdı çalıştığımız yer. Çok soğuktu kış aylarında, hayatımda hiç yemediğim kadar tahin-pekmez yediren bir yerdi. Konuşulacak o kadar çok konu var ki , insan anlata anlata bitiremiyor. Konu konuyu açıyor, taaki telefon çalana kadar.
Arkadaşım gülmekten konuşamıyor bende meraktan ona bakıyorum ne oldu acaba diye. Anneannesinin eşekten düştüğünü her yerinin yara bere olduğunu ve neden bu olaya gülerek tepki verdiğini söylüyor annesi telefonun diğer ucunda. Meğer anneannesinin inatçı bir eşeği varmış ve bu olayı hep yaşarmış. Ah yaşlılık diyorum dedemin de eşekten düştüğünü anlatarak. Sonra anlattıklarımızın yönü annelere ve anneannelere kadar ulaşıyor.
Zaman geçiyor ve kalkma vakti geliyor,
Harika bir gün geçirdik arkadaşımla, İnsanın kendisini anlayabileceği bir arkadaşının olması hayatın yükünü hafifletiyor. Hayat bu , insan yalnız yapamıyor işte !!!
Arkadaşım inşallah daha nice yaşlarımızda birbirimizin yanında olur , kahveler yapar , fallar bakar, mutluluklarımızı, sevinçlerimizi, gerektiğinde üzüntülerimizi paylaşırız.
Eee ne demişler, bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.
16.09.07
PAZAR