- 1517 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Merhaba Dostlarım, Can' larım; Bugün 10 Kasım 2009...
Bugüne gelinen noktanın öncesinde;
Balkanlar’ dan Ortadoğu’ ya, Asya, Uzak Doğu’ ya kadar uzanan koca bir imparatorluğun...Dünden bugüne silinmesi olanaksız bir kültürün;
dost görüntüsü altında çevrelenen nifak tohumlarınca açılan şer kuyularında yok edilme planları...
Bu hain planların farkına varılmasıyla, kuyuyu kazanların açtıkları kuyularda kendi zehirli sularında boğulduğu günün başlangıcı olan Samsun yolculuğu... Ve takiben Kurtuluş savaşı süreci... Acılar, elemler...
’Ya İstiklâl ya ölüm! ’ diyen bir kumandanın ardından vatan uğruna, inandığı doğrular, değerler uğruna ölüme giden ve ölümle kalım arasındaki o ince çizgide küllerinden yeniden var olan bir halk...
İşte bugünU ANLAMLI KILAN, bu halk’ a bu onuru, bu var olma sebebini kazandıran...Şartlar, koşullar ne/nasıl olursa olsun, inandığı, azmettiği sürece çok şeyi başaracağı inancını aşılayan büyük önder Mustafa Kemal’ in bedenen öldüğü, ruhen içimizde çoğalarak yeniden yaşadığı bir gün...
Elbette üzüleceğiz O’ nu anarken, elbette arayacağız ama asla yas tutmayacak, O’ nun hiç sevmediği ATALET gömleğini giyinmeyeceğiz!
Dün, türlü albenili giysiler içinde gizlenen düşman, bugün ve yarın da daima gizlenerek var olma sebebimize, ulusal bütünlüğümüze taş koyacaktır, unutmamalıyız!
Bu yüzden bugünlerin önemini çok iyi anlamalı, Cumhuriyeti ve onu var eden değerleri koruyup kollamalı ve her ne olursa olsun; kişisel ayrılıkları, farklılıkları bugünlerde bir kenara koyarak;
Bizi var eden ve ’olmazsa olmaz’ larımızın başında gelen ULUSAL BÜTÜNLÜĞÜMÜZÜN SEMBOLÜ Bayrağımız, dilimiz ve üniter sınırlarımıza karşı gereken duyarlılığı, sorumluluğu alabildiğince yüksek duygularla göstermeliyiz!
Aklın yolu birdir, denir...Bizlerde aklın yoluyla gerçeğin ışığıyla ve Yaratan’ ın yardımıyla bu yolu sonsuza değin ışıklı kılma amacıyla yürüyeceğiz ileriye, daima!
Bu gün 10 Kasım 2009...Bugün için canlarını veren onlarca kefensiz yatan aziz şehitlerimizin, evlatlarımızın, atalarımızın, büyük kurtarıcı Mustafa Kemal ve O’nunla omuz omuza mücadele vermiş silah arkadaşlarının aziz ruhları önünde saygıyla eğiliyor, Allah’ tan gani gani rahmet diliyorum!
YORUMLAR
10 Kasım 2009 Salı
"İki Mustafa Kemal vardır; Biri ben,fani Mustafa Kemal; diğeri milletin daima içinde yaşattığı Mustafa Kemallerdedir. Ben onu temsil ediyorum. Herhangi bir tehlike anında ben ortaya çıktımsa,beni bir Türk anası doğurmadı mı? Türk anaları daha Mustafa Kemaller doğurmayacaklar mı? Güç milletindir benim değildir. " M.KEMAL ATATÜRK
Küçük yaştan itibaren üstün yetenekleriyle dikkatleri üzerinde toplayan Mustafa Kemal Atatürk, ulusal kurtuluş savaşını başlatan ve yönlendiren bir meşale olmuştur. Kişisel çıkarlarını tamamen unutarak kendini milletine adayan bu değerli insan,savaş meydanlarında yenilmez bir asker,sosyal hayatta büyük bir yenilikçi,siyasette eşi bulunmaz bir devlet adamı ve liderdir. Bu özellikleriyle yalnız Türk tarihinin değil,tüm dünyanın yetiştirdiği ender kişiliklerinden biridir. Bu nedenle onun büyüklüğünü yalnız biz kabul etmiyoruz; bütün dünya kabul ediyor. Mazlum milletler onun fikirleriyle bağımsızlıklarını kazanıyor; yenilikçi yöneticiler onu örnek alıyor. Nitekim,Asya’da ve Afrika’da sömürge olarak yaşayan bir çok millet,onun düşüncelerini öğrenip,yaptıklarını gördükten sonra uyanmışlar,bağımsızlıklarına kavuşmak için onun açtığı yoldan gitmişlerdir.
RUHUN ŞAD OLSUN !
EVET
ATATÜRKÇÜLERDEN ZİYADE ATATÜRKTEN GEÇİNENLER, HER İCRAATLARINDA UTANMADAN ONUN ADINI KULLANAN VE SİYASETLERİNE ALET EDENLER VE BİR DE ATATÜRK'E HİÇ UTANMADAN DİL UZATANLAR!
SİZEDİR SÖZÜM!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
YAZIKLAR OLSUN TÜRKLÜĞÜNDEN ÜMİT KESENE
BU ÜLKE VE CUMHURİYET İLELEBET YAŞAYACAKTIR!
BUNDAN KİMSENİN ENDİŞESİ OLMASIN.
Bu devre bir daha ATATÜRK gelmez... O Rabbin bir lütfuydu bu aziz milletime.. Öyleyse top yekun ATATÜRK olmak zamanıdır...
K/argülü ALMILA
RefikaDoğan
Bu devre bir daha ATATÜRK gelmez... O Rabbin bir lütfuydu bu aziz milletime.. Öyleyse top yekun ATATÜRK olmak zamanıdır..." K/argülü ALMILA
Sevgili Kardeşim Sevim Can;
buün sayfamı şöyle bir ziyaret ederken sizin bu yorumunuzdaki içtenlikli olduğu kadar yerinde söylemleriniz içimin bulutlarını dağıttı, mutlu ederken aynı zamanda düşünceye sevk etti beni şu canına okuduğumun kaoslu zamanesinde!
O gün yazmayı göz ardı ettiğim ve şimdi ayırdına vardığım o güzel yorumunuza yanıt ( aslında yanıt değil , dostça bir iç döküş) babında yazdım bu iletimi, beni etkileyen o anlamlı söylemelrinizin yansıması duygularımı paylaşmak istedim. Umarım kıymetli vaktinizi gereksiz yere çalmamışımdır! Umarım...
Bu güzel yüreğin damlalarına teşekkürlerimle, saygı ve dostça sevgimle...
Ölümünden iki yil önce atatürk'ün canina kiymak için kurulan bir düzen meydana çikarilmisti. Hem bu düzeni kurmakla suçlanan kimse "milli mücadele"den beri ata'nin yolunda çalismis, sevgi ve güvenini kazanmis, birçok iyiliklerini de görmüs biri idi.
Haber yurtta saskinlik ve tiksinme yaratmisti. Herkes bunu konusuyor, "nasil olur, nasil olur!" diyor, bir türlü herhangi bir nedene baglayamiyordu.
Sanik tutuldu, adalete teslim edildi. Fakat Atatürk, olaydan haberi yokmus gibi, bu konuda ne düsündügünü açiklamak için agzini açmadi, adalet son sözünü söyleyinceye dek sustu. Atatürk'ün bu suskunlugu çesitli yorumlara ugramisti, kimi "bu üzüntülü olayi anmak istemiyor", dedi; kimi de "bunun dogru olduguna inanmiyor" diye düsündü.
Saniga yükletilen suç yargi yerinde ispat edilemedigi için adam aklandi.
Iste, yargiç kararini bu yolda verdikten sonradir ki Atatürk bu konuda agzini ilk ve son kez olarak açti ve yalniz sunu dedi :
- suça yeltenilmistir, ancak yargiç buna kanacak ölçüde kanit bulmus degildir.
(Mehmet ali agakay)
________________________________________
Ben ATATÜRK'Ü anılarını paylaşarak onun çok daha iyi anlaşılmasını sağlamaya çalışıyorum. Bu anılar asla unutulmamalıdır
Sevgiler